.


Arı ürünlerinin kanserle mücadelede destekleyici olarak öteden beri kullanıldığı bilinmektedir. Tıbbi tedavide arı sütünün, propolisin, polenin destekleyici olarak kullanımı her geçen gün yaygınlaşmaktadır.
Chicago Üniversitesi Tıp Merkezi'nde bilim adamları, propolisin farelerde prostat tümörlerinin büyümesini durdurduğunu tespit ettiler. Araştırmacıların kullandığı bu teknik doğal tedavi yöntemlerinin tedavide nasıl işe yaradığını da gösterecek önemli bir aşama olarak kabul ediliyor. Araştırıcılar Propolisten izole ettikleri kafeik asit bileşiklerini kullanmışlar ve başarılı olmuşlardır.
Propolis, arılarının kovanlarında delikleri kapatmak ve kovana zarar verecek nesneleri izole etmek için kullandıkları reçinemsi bir madde. Ağaçlardan, bitkilerin büyümekte olan kısımlarından toplayarak elde ediyorlar. Propolis, yüzyıllar boyunca boğaz ağrılarından alerjilere ve yanıklara kadar birçok hastalığın doğal bir ilacı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca bazı anti-kanser aktivitelere sahip olduğuna dair çok sayıda araştırma bulunmaktadır. Ne yazık ki bu yetenekleri tıp dünyasının ilgisini çekmemekte, merak edilmemektedir.
Anılan araştırmada, fareler propolisten izole edilen kafeik asit bileşiklerini içeren besinlerle beslenmiş ve prostat büyümesinin durduğu tespit edilmiştir. Besleme kesildiğinde prostat tümörünün tekrar büyümeye devam ettiği gözlenmiştir.
Araştırıcılar, propolisten elde ettikleri kafeik asit fenetil ester adı verilen tek bir bileşik ile çalışmışlardır. Çok düşük miktarlarda dahi kullanıldığında prostat tümörünün büyümesini yavaşlattığını hayretler içinde gözlemişlerdir. Kafeik asit fenetil esterin laboratuvar ortamında tümörlerden alınan canlı hücrelerin de çoğalmasını durdurduğu somut olarak tespit edilmiştir.
Araştırıcılar projelerinin devamında, insan prostat tümör grefitleri olan farelerde oral yoldan saf kafeik asit fenetil esterin düşük dozunu kullanmışlar, tümör büyümesinin yarı yarıya yavaşladığını bulmuşlardır.
DNA konusunda araştırma yapanlar, kafeik asit bileşiklerinin hücre protein sentezini etkilediğini ve kötü huylu hücrelerin çoğalımını durdurduğunu gözlemişlerdir. Bu son çalışmalarla birlikte, kanserli hücrelerin kafeik asit fenetil esterler tarafından kontrol altına alındığı somut olarak ortaya konmuştur. Burada, propolisin kaynağı da önem taşımaktadır. Üretim şekli daha da önemli hale gelmektedir.
Kafeik asit fenetil ester, propoliste bulunmakta ve kanserli hücrelerin çoğalmak için kullanacakları protein sentezini durdurmakta veya yavaşlatmaktadır. Bilimsel olarak aksi ispatlanmadıkça geçerli ve güvenilir bir sonuçtur. 
Araştırma sonuçları, kafeik asit fenetil esterin kanser hücrelerini öldüren kimyasal tedavi uygulamalarının yanında destekleyici bir tedavi yöntemi olabileceğini göstermektedir. Araştırıcılar, hayvan deneyleriyle ulaştıkları somut sonuçları, klinik deneylerle de çoğaltarak insan sağlığıyla ilgili önemli sonuçlar alabileceklerini ifade etmektedirler. Diğer yandan, çalışmalarını bitkisel özütlerle de çeşitlendirerek daha önemli sonuçlar elde edebileceklerini de bildirmektedirler.
Bal, enfekte olmuş yaraları temizlemek için binlerce yıldır kullanılmaktadır. Mikrop barındırmaması, zaten kendisine dünya üzerinde bozulmayan tek gıda maddesi olma özelliğini kazandırmaktadır. Ancak tıp dünyası bu özelliğiyle diğer arı ürünlerinde olduğu gibi pek ilgilenmemektedir. Daha çok sentetik kimyasallarla tedaviyi tercih etmektedir. Bal da diğer arı ürünleri ve bitkisel ürünler gibi, karmaşık bileşiklerden oluştuğu için, içeriğindeki hangi maddenin etkili olduğuna dair bilgi azlığı, tıp dünyasını sentetik yollarla elde edilmiş kimyasallara yöneltmektedir. Bal da, propolis gibi insan sağlığını destekleyici özelliklere sahiptir. Araştırınca kıymeti daha da artacaktır. Bayramiç bölgesinden elde edilen ‘Siyah Bal’ ile yapılan çalışmalar, bilim dünyasının, özellikle tıp dünyasının dikkatini çekmiştir.