.

Çanakkale başta olmak üzere, Türkiye Kazdağları’na kilitlenmişti.
.
Zira uzun süreden beri eylemlerin merkezi olan altın madeni çıkarma işlemlerine tekrar;
“Çalışma izini verilecek miydi?
Verilmeyecek miydi?”
.
Herkes gelecek habere kilitlenmiş,
Kararı bekliyordu.
.
Arama ve çıkarma ruhsatının süresi biten firmanın faaliyetlerine devam veya tamam diyeceği bir döneme girilmişti.
.
Sonuçta açıklandı.
İzin belgesi uzatılmamıştı.
.
Bunun sonucunda altın şirketi olan Alamos ortaklı Doğu Biga açıklama yaparak,
“Sona eren ruhsatımız yenilenene kadar faaliyetlerimizi durduruyoruz” dedi.
.
Bu açıklama ulusal ve yerel gazetelerde “Müjde” olarak duyuruldu.
.
Aylardır eylem yapan aktivistler, doğaseverler sevince boğuldu.
.
Sebebi ise söylenenin doğru okunmamasıydı halbuki:
Adam ne diyor?
“Yenilenene kadar…”
.
Yarın imza atılsa,
Belge yenilense,
Şirket konvoylar halinde sahaya giriş yapacak.
.
Sonra?
Eylemler, eylemler, eylemler…
.
Yahu,
Daha önce ruhsatı veren kim?
Verme şartları ne?
Ormanı kesen kim?
Şimdi ne değişti de vermeyecek?
.
Kanun değişmediği müddetçe tüm evrakları kanuni hazırlanmış (!) şirkete ruhsat vermemek mümkün değil.
.
Her zaman dediğim gibi;
Gerek milletvekillerine baskı yapılarak,
Gerekse meclis önünde kanuni bir eylem yapılarak yasanın değişmesi sağlanmalıdır,
.
Başka yollar denemek,
Tevessül etmek,
Abes ile iştigaldir.
 
***
Son aylarda gündemi oldukça sık meşgul eden kaçak göçmen haberleri hala canımızı sıkıyor.
Hemen her gün gazete manşetlerini kaplıyor.
.
Okuduklarımıza göre maşallah memleket yolgeçen hanına dönmüş.
Elini, kolunu sallayan içeri dalıyor.
.
Türkiye’ye geldikten sonra çarşıda gezerken polisler tarafından sorgusuz sualsiz Suriye’ye geri yollanan 35 yaşındaki Halepli Elektronik Mühendisi Muhammed anlatıyor;
“Suriye’de bir kaçakçıya 1000 dolar ödeyerek kısa süre sonra tekrar Türkiye’ye giriş yaptım. Ardından da bir botun üzerinde kaçak yolla Midilli adasının yolunu tuttum.”
.
Gördünüz mü sınırı?
1000 dolara istediğini yap.
.
Aklınıza şu soru gelebilir.
“Yahu bu göçmenler her gün yakalanıyor, sayısı gazetelerde yayımlanıyor. Peki ya yakalanmayanlar kaç kişi? Sayıları ne kadar?”
.
Bakın haberde ne diyor?
“Eylül ayı içinde çoğu Suriyeli ve Afganlardan oluşan 10.258 sığınmacı deniz yoluyla Türkiye’den Yunanistan’a ulaştı. Bu rakam, 2016’dan bu yana bir ayda adalara ulaşan en yüksek sığınmacı sayısı olarak BM kayıtlarına geçti.”
.
Bilinen sayı ayda;
10 bin 258 kişi.
.
Ülkemize bakar mısınız?
Sınırlar kevgire dönmüş.
Ondan sonra;
“Biz terörle mücadele ediyoruz” deniyor.
Nasıl olacak bu?