.

İşten artmaz, dişten artar sözüne hiç inanmadım şimdiye kadar.
.
Tasarruf kelimesini “Pintilik” olarak algıladım.
.
Sebebi ise “Elektrik parası çok geliyor” diyerek “Eve gelen misafiri ders çalışan çocuklarının odasında (nasılsa elektrik yanıyor deyip) ağırlayanlar var.”
.
Elbette ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız.
.
Cuma Pazarında dilenip, Barlar Sokağı’nda para yersek işin içinden çıkamayız.
.
Günümüzde kredi kartı mağdurlarının çoğalmasının sebebi bu işte.
Adamın maaşı 2000 lira, kartın limiti 10.000 lira.
Tut tutabilirsen adamı.
.
Hele kovalaklık ruhunda varsa?
“Allah Allah” diyerek alışveriş mağazalarına dalan aile, ay sonunda parasız kalınca anlıyor işin vahametini.
.
Ancak;
Benim bu düşüncemi yerle bir eden uygulama haberini görünce fikrim değişti.
.
Haber Amerika’dan:
“Amerikan havayolları, uçuşlarda yolculara sunduğu kahvaltılarda her tepsiden bir zeytini kaldırarak 40 bin dolar kar etmiş…”
.
Haberi okuyunca “Oha!” dedim kaldım öylece.
.
Tek zeytin ha!
.
Derhal evde ahaliyi topladım.
“Bundan böyle herkes bir tane eksik zeytin yiyecek!” diyerek talimat verdim.
.
İki hafta oldu bekliyorum.
.
40 Bin dolarım olduğunda size de yazarım, sizler de uygularsınız.
Ve bunu gazetemizin bir hizmeti olarak algılar, sevap hanemize yazarsınız…
 
***
Solak mısınız?
Eğer böyle bir ele sahipseniz okuduğumu sizlerle paylaşmak isterim.
.
Eskiden espriler yapılırdı:
“Salak mısın? Solak mısın?”
.
“Sağlak” olanlar pek ses çıkarmaz, solaklar ise gururla ortaya atılır:
“Ben solağım” derlerdi.
.
Benim gibi sağlak olanlar içinden;
“Keşke salak olmayıp, solak olsaydım” diye düşünürdü.
.
Yaradılış özelliklerinden olan bu kullanım sadece insanlarda değil, ayılarda da varmış.
.
Mesela hiç merak ettiniz mi bilmem;
“Ayılar hangi ellerini kullanır?”
.
İşte gerçek:
Kutup ayıları solakmış.
.
Sağlak olanlar hemen solaklarla dalga geçmeye başlarlar: “Ayı, ayı…”
.
Mesela: “Kangurular da solakmış…”
.
Olabilir ne var bunda?
.
Zira;
Öküzlerin hangi ayaklarını kullandıklarını bilmiyoruz.
Eğer sağlak iseler?
 
***
İlginç bilgilere bakıyorum.
Şöyle yazıyor: “Ortalama bir insan hayatı boyunca iki yılını telefonda konuşarak harcıyormuş…”
.
Yalan!
Hem de koskocaman yalan.
.
Yahu cep telefonu çıktı çıkalı telefonda gününün 1 saatini konuşmadan geçiren kaç kişi var?
.
Bakın bunu size bir fıkra ile anlatayım:
.
Kadının telefonu çalmış.
Kadın açmış telefonunu ve tam yarım saat konuşup kapatmış.
Gazete okuyan kocası sormuş:
-“Hayrola pek kısa kestin bu sefer?”
Kadın cevaplamış:
-“Yanlış numara aramışlar da…”
.
Şu mağazalarda çalışanları anlamıyorum.
Telefonla konuşmaktan bizimle ilgilenmiyorlar.
Kızıyorum.
Ama işyeri sahibi buna da çare bulmuş.
.
İşe gelirken bir mağazanın önünden geçiyorum.
Camında şu yazıyordu:
“Telefonla konuşmayacak eleman aranıyor…”