Herkesin dünyası kendine.

Şu anda kendi güneş sistemimizde kendi halinde dönmekte olan dünyamızda memnun olmayan var mı?
Varsa işiniz kolay.
.
Zira;
“Galaksimiz içerisinde, Dünyamıza benzer 8.8 milyar gezegen bulunuyormuş…”
.
Buyurun buradan yakın.
.
“Ben beğenmedim,”
“İşim olmaz,”
“Batsın bu dünya,”
“Bu dünyanın çivisi çıkmış,” diyorsanız tam 8,8 milyar adet seçeneğiniz var.
.
Yapmanız gereken sadece;
“Işık hızına ulaşmak…”
Sebebi şu; “Yapılan hesaplara göre, Dünya'ya en yakın olan yaşanabilir gezegen 113 trilyon kilometre uzaklıkta…”
.
Uzayda, dünyadaki kum sayısından daha fazla gezegen, yıldız, asteroit var.
.
Bunların içinde sadece dünyamızın olması (yaşanabilirlik açısından) saçma gelmiyor mu?
Kimbilir neleri var?
.
Bu dünyaları, dünya nüfusu ile orantıladığınız da neredeyse adam başına bir dünya düşüyor.
.
Şöyle bir düşünün;
Size bir dünya vermişler ve
“Yaşayın” demişler.
Ne yaparsınız?
.
Yalnızlık zor.
Yanınızda kimse olmadan yaşanmaz, öyle değil mi?
.
Gençliğimizde sorardık birbirimize (ve hala soruluyor);
“Issız bir adaya gitseniz yanınıza alacağınız 3 şey ne olurdu?”
.
O zamanlar entel cevap şuydu;
“Kitap…”
.
Günümüz sorusu ise şu;
“Size ait dünya verseler, yanınızda ne götürürdünüz?”
.
Saymakla bitmez.
.
Bu şuna benzer:
“Evinizi taşırken geride hangi eşyaları bırakırdınız?”
.
Madem yeni dünyamıza her şeyi götüreceğiz, o halde bu dünyadan neden gidiyoruz ki?
.
Neyse bu cumartesi kafanızı fazla yormadan konuyu bağlayayım.
.
Anlaşılan kimse bir yere gitmiyor.
Herkes otursun oturduğu yerde ve hayal kurmayı bıraksın.
Bu dünyamızın kıymetini bilelim,
Suyuna, ormanına, denizine, doğal kaynaklarına sahip çıkalım ve keyfimize bakalım.
 
***
“Kim milyoner olmak ister” adlı yarışmaya katılmak istemeyen yoktur sanırım.
.
Bedavadan para kazanmak hırsı, her insanın içindeki bir köşede saklı durur.
Bu yarışma onu tetikliyor.
.
Ekranın başında kolay gelen sorular, yarışma koltuğunda İzafiyet Teorisinin Çözümü gibi gelebilir.
Zira her yarışmacının ortak söylemi şu;
“Burası ekran başına benzemiyor…”
.
Sorular çok zor değil.
Bazılarını mantıkla,
Bazılarını jokerlerle,
Bazılarını da şansla cevaplayabilir ve yüksekçe bir ikramiye alabilirsiniz.
.
Okumak, takip etmek ve çalışmak ile başarılabilecek bu yarışmanın en ilginç sorusunu duyunca “Ne kadar cahil olduğumu” anladım.
.
Bakın soruyu size sorayım,
Bakalım siz nasıl bir cevap vereceksiniz?
.
“Hangi hayvanın bazı türleri popolarından nefes alabilir?”
.
İşte soru bu;
“Kim orasından nefes alıyor?”
Bilin?
.
Seçenekler mi?
A) Kaplumbağa
B) Bukalemun
C) Yarasa
D) Kurbağa
.
İkinci atışımda cevabı yakaladım.
Yani çift cevap hakkım olsaydı bilmiştim.
Tabi bu soruya kadar o jokerim duruyorsa.
.
Hani hızlı koşmuş olup da, oksijen almaya burnu ve ağzı yetmeyenler için denir;
“Ne o …’dan mı nefes alıyorsun?” diye.
Buradan yola çıkıp hızlı koşan veya uçan birini tercih ederseniz yanılırsınız.
.
Yapılacak en mantıklı düşünce şekli şu;
“Neden poposundan nefes alsın?”
.
Eğer “Suda yaşayana lazım olur” derseniz iki şıkkı elemiş olursunuz.
.
Böylece Kaplumbağa ve kurbağa arasında kalırsınız.
.
Peki hangisi?
.
Uzun süre su altında kalanlar için kullanılan bir tabir var;
“Kı.ından mı nefes alıyorsun?”
.
İşte bu kalıbı, geride kalan iki cevaptan birine uygularsanız doğru cevaba ulaşırsınız.
.
Kurbağalar;
Uzun süre su altında kalamazlar.
.
Kaplumbağalar (su kaplumbağaları tabi);
Gerektiğinde 4 ay kalırlar.
O halde?
Anladınız mı kimin neresinden nefes aldığını?
Cevap: A