.

 
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin koordinatörlüğünde yürütülen ve AB tarafından desteklenen Tarım 4.0 projesinin yoğun toplantılarının arasında Bayramiç Ziraat Odası üyeleriyle birlikte Eski Üsküp’ü ve Türk Çarşısını tanıma fırsatımız oldu.
Zamanında Konya’dan göç eden aile bireylerinden olan ve taksicilik yapan Ali Mürsel, sağolsun Bit pazarı olarak da bilinen Türk çarşısını ve çevresindeki Osmanlı yapılarını tanıttı.
Üsküp Türk Çarşısı Makedonya’nın başkenti Üsküp’te yer alan ve Osmanlı İmparatorluğu döneminden bu yana kesintisiz açık olan bir çarşı olup Üsküp’ün kuzeyinde Türklerin ve Arnavutların yoğun yaşadığı bölgede yer almaktadır. Sebze, incik boncuk, nalburiye, konfeksiyon başta olmak üzere hemen her türlü malzemenin bulunduğu bir çarşı.
Çarşı, Üsküp’ün en büyük yaşam alanlarından biri olarak kültürel ve tarihî özelliğe sahip. Konum olarak da Vardar Nehrinin doğu yakasında yer almaktadır ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsünün kuzeyinden itibaren başlamaktadır. Çarşının yan yamacı sayılabilecek bir konumda Üsküp kalesi bulunmaktadır.
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Vardar Nehri üzerinde bulunmakta ve Üsküp’ün simgelerinin en başında yer almaktadır.
Köprü katı taştan oluşan bloklardan ve 12 adet yarım yay kemere bağlanan sabit, katı sütunlardan oluşmaktadır. Yapı, 214 metre uzunluğa ve 6 metre genişliğe sahiptir. Köprünün ortasında bulunan kitabe bölümü yeniden yapılmıştır. 
1451-1469 yılları arasında yapılan köprü kısaca Fatih Köprüsü olarak bilinmektedir.
Kimi kaynaklara göre köprünün Mimar Sinan tarafından yapıldığı belirtilmektedir. 13 kemer gözü yani 12 kemeri bulunan köprünün kemer açıklıkları ise merkeze doğru genişlemekte ve yükselmektedir. Kemer açıklıkları açısından en küçük açıklık 4,05 metre en büyük açıklık ise 13,48 metredir.
Köprü tarihte birçok kez hasar görmüş ve onarılmıştır. 1555 yılındaki büyük depremde hasar gördüğüne dair tarihi kanıtlar olduğu söylenmiştir. Bu depremde köprünün 4 sütunu ağır hasar yaşamıştır.
Üsküp’ün simgelerinden olan Üsküp Kalesi Vardar Nehrinin kuzeyinde ve Eski Üsküp’te yer almaktadır.
Kalenin ilk olarak MS 6. yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir. Bu düşünceye göre kale, Romalılar tarafından yapılmıştır. Kale 518 yılındaki bir depremle yıkılmıştır. Sonra tekrar yapılmıştır. 1660 yılında, Üsküp’ü ziyaret eden Evliya Çelebi Üsküp Kalesini seyahatnamesinde anlatmıştır.
Uzun yıllar boyunca Osmanlı tarafından kullanılan kale, 1963 yılında meydana gelen depremde ciddi hasar görmüş ve tamiratı yapılmamıştır.
Kale ile köprü arasında bulunan Türk Çarşısı, bütün canlılığıyla bütün Üsküp’e hizmet ediyor. Esnafı çok iyi Türkçe biliyor. Sebze meyve fiyatları epey ucuz. Muz, 4.5 lira. Domates, biber, kayısı ve elma fiyatları da Türkiye’ye göre epey ucuz. Nalburlarda, el yapımı orak, tırpan, nacak, yular gibi malzemelerden bol miktarda var. Çarşının en önemli özelliği insanı kendi vatanında hissettiriyor. Bundan sonra da kesintisiz hizmet verecek gibi görünüyor. Türk yurdu olarak kalmasında önemli bir işlevi var çarşının.