.

İnsanoğlu yaşadıkça, teknoloji ilerledikçe, isteklerine kolaylıkla eriştikçe ne yapacağını şaşırdı.
.
Zevk noktasında, heyecan ve adrenalin noktasında sınır tanımamaya başladı.
.
Böyle olunca “Ülen bu gün ne yapsak?” modunda konuşmalar yapmaya başladılar.
.
Tabi bu anlattıklarım parasının miktarını bilmeyenler için.
Yoksa garibanın güncesinde “Asgari ücrete ne zaman zam gelecek?” şeklinde bir not var.
.
İşte bu multizenginlere sunulan heyecan noktası şuydu:
“Canlı yayında 4 bin yıllık Lahit açmak.”
Mısır piramitlerinde bulunan bir lahdi, canlı olarak bulunduğu odada açmak ve o zevki tatmak.
.
Discovery Channel’da gerçekleştirilen “Expedition Unkown: Egypt Live” isimli canlı yayında Gize Piramit kompleksinin lahit açıldı.
.
Ne müthiş bir duygu?
Düşünsenize…
İlk defa siz ve içinde bulunduğunuz bir grup 4 bin yıl öncesine tanıklık edeceksiniz.
.
“Zahi Hawass” adlı bir arkeolog önderliğinde açılan lahit, “Rahip Irid Heruv”a ait.
Sadece kapağı bile yaklaşık 4 tonmuş.
.
Mezar odasında en ilgi çeken eşyalardan biri, rahibin kendisiyle birebir benzeşen, bal mumundan yapılmış bir kafası.
“Sebebi?” diye soruyorlar, arkeoloğun açıklaması şöyle;
“Bu bir yedek kafa; mumyalanmış bedenin kafa kısmına bir şey olursa, ölümden sonraki yaşamda kullanılması için…”
.
İnanış işte, ne diyeceksiniz ki?
.
Lahit açıldıktan sonra bir tabut olmaksızın direkt mumyaya ulaşılmış.
Üzerinde baş kısmından ayakucuna kadar uzanan “İsis” armalı, altından bir mücevher varmış.
Mumya iyi korunmuş olduğundan, sargıları çözülerek açılmamış.
Mumyayı bulan ekip, odada hiçbir koku bulunmadığını, mumyanın iyi durumda olduğunu belirtmişler…
.
Peki neden böyle bir şey yapılmış?
Mısır hükümeti buna nasıl müsaade etmiş?
Sebebi mantıklı;
“Azalan mısır arkeoloji turizmini yeniden popüler hale getirmek için…”
.
Aslında daha önce de lahitler açılmış.
Fakat çok ilgi görmemiş.
Sebebi ise;
Onların fakir insanlara ait olmasıymış.
Çünkü fakir kişinin mumyası parçalanmış olurmuş.
Mumyalama işi çok pahalı olduğundan, garibanın mumyası geçiştirilirmiş.
Haliyle mumyalama işi sağlam olmamış ve günümüze kadar ulaşamamış.
.
En merak edilen bir soru şuymuş;
Bu mumyaların kim oldukları ve ne iş yaptıklarının nereden biliniyor olması?
.
Antik yunan lahitlerinde de olduğu gibi, tüm bu lahitlerde mumyanın ismi, mesleği, babasının adı ve mesleği gibi detaylar yazılırmış aslında.
Künyesi lahitte varmış meğer.
Okumasını bilirsen.
.
Bu hiyeroglifleri okuyanlar bize;
Kim kadın, kim şarkıcı, kim rahip söyleyebilirlermiş..
.
Rahiplerin; İnsanlara tablet yazıp, Cennet’i garantilettirdiklerinden oldukça fazla paraları varmış ve zengin sayılırlarmış.
.
Rahipler harcayacak eğlence, kumar filan olmayınca, paralarını yastık altında biriktiriyorlardı demek.
.
İşte bu yüzden rahibin mumyasının mükemmel durumda olması, tamamen zengin olması sayesinde.
.
Şimdi 4 bin yıl öncesine şöyle bir bakarsak özeti şu;
Binlerce yıl önce de hayat zenginlere güzelmiş.
Dini ve ölümden sonrasını kullanarak insanlar yönetilir ve paraları alınırmış. (Biz de ise sadece oy alınıyor, zenginlik iktidarla sonradan geliyor).
.
4 bin yıl önce öyle bir din düşünün ki sadece zengin olanlar Cennete gidebiliyor, fakirler ise çok daha berbat bir hayat yaşayıp, öldükten sonra hiçbir yere gidemeyeceklerine inanıyorlar ve hayatları boyu kazandıkları iki kuruşu bu tip mezarlar, mumyalama işlemi ve rahiplerin yazacağı ölüler kitabını satın almaya harcıyorlarmış.
.
Kısaca;
Bundan 4000 yıl sonra eğer dünya var olmaya devam ederse din satanlar anlaşılan değişmeyecek.
.
Zenginler de yine bu dünyada Cenneti yaşamaya devam edecekler.
Kaybedenler mi?
Her zamanki gibi Garibanlar olacak…