.

Kadının biri alışveriş için şehre inmiş ilk girdiği dükkânda harika ayakkabılar bulmuş, ikincide de nefis bir elbise…
Üçüncü dükkânda her şey 10 Lira inmiş gözlerine inanamazken birden cep telefonu çalmış...
Hattaki kadın doktor ona kocasının feci bir trafik kazası geçirdiğini durumunun kritik olduğunu yoğun bakıma kaldırıldığını söylemiş…
Kadın doktora; “Kocasına çarşıda olduğunu iletmesini bir an önce orada olacağını” söyleyerek telefonu kapatmış ama akabinde hayatının en verimli alışverişini yapmakta olduğunu fark etmiş ve hastaneye gitmeden 1-2 mağazaya daha girmiş birkaç saat sonra sabah alışverişini bir fincan kremalı kahve ile tamamlanmış ki birden kocasını hatırlamış...
Suçluluk duygusu ile hastaneye koşmuş…
Koridorda doktoruna rastlayıp kocasını sormuş…
Bayan doktor kadının elindeki paketlere bakıp, “Buraya hemen gelmek yerine alışverişine devam ettin değil mi?” demiş bağırarak “Sanırım kendinle gurur duyuyor olmalısın... Adam burada yoğun bakımda sen mağaza mağaza dolaş... İyi be! Ama bu senin son alışverişin olacak... Artık ömrünün sonuna kadar onun hastabakıcısı olacaksın hem de başından 1 dakika bile ayrılamadan!”
Kadın son derece üzgün başını önüne eğmiş, diyecek bir şey bulamamış…
Bayan doktor onun bu haline uzun uzun baktıktan sonra kıkırdamaya başlamış,
“Şaka yapıyorum kıııız şakaaaa... Takıldım sana… Kocan öldü… Vallahi öldü... Hadi aç bakayım şu poşetleri de neler aldın bir görelim!”
 
***
Büyük bir alışveriş merkezi, muhasebe servisindeki ana kasa arızalanınca geç saatte çilingir bulamamışlar, bunun üzerine tam yanlarındaki eyalet hapishanesinden yardım istemişler.
Hapishane müdürünün gönderdiği mahkûm iki dakikada açmış kasayı sevinmişler ve bu jesti karşılıksız bırakmamak için mahkûma teşekkür edip, “Ne kadar istersin?" diye sormuşlar;
-“Valla bilmem ki” demiş mahkûm, “En son açtığım kasadan 25 bin dolar almıştım!”
 
***
Yaşlı kadın senelerdir aynı köşede durup, çiçek satmış.
Civardaki bir şirkette çalışan genç adam her öğlen yaşlı kadının tezgâhının önüne gider, hiç konuşmadan bir demet çiçek için gereken parayı verir ancak çiçeği almadan gidermiş.
Bu böyle yaklaşık iki sene devam etmiş.
İki sene sonra bir öğlen yine adam kadının yanına gitmiş, konuşmadan bir demet çiçeğin parasını vermiş, tam gidecekken, yaşlı kadın konuşmaya başlamış;
-“Bayım, siz çok iyi ve düzenli bir müşterimsiniz ancak bu para yeterli değil. Çiçeğe zam geldi.”
 
***
Kurum yemekhanesinde bir memur tabldotun köşesine bir adet kılla aşçıya geldi ve “Bak yemeğimden kıl çıktı!” dedi.
Aşçı on parmağını memura göstererek;
-“Bak bu parmaklarım yüzük doluydu. Hepsi kayboldu. Hiç getiren olmadı! Bir kıl buldunuz hemen getiriyorsunuz!”
 
***
Gardiyan kürek mahkûmlarına bağırır;
-“Size bir iyi bir de kötü haberim var... Önce iyi haber; 15 dakika dinlenin, kürek çekmeyin. Şimdi de kötü haber; 15 dakika sonra kaptan su kayağı yapmak istiyor!”