.

İnsanlar yolda yürürken top atışı sesi duymuşlar. Yaşlı bir kadın polise sormuş:
“Oğlum, neden top atıldı.”
Polis:
“Başkan geldi teyze, onun için atıyorlar” diye cevap vermiş.
Tam o sırada ikinci top atış sesi gelince yaşlı kadın:
“Vah vah, demek ilk atışta isabet ettiremediler” demiş.
 
***
Adamın biri Başbakan’a küfür etmiş.
Yaka paça karakola götürmüşler.
Polis hiddetle sormuş:
“Söyle bakalım başbakana niye küfrettin?” Korkan adam heyecanla:
“Efendim, ben bizim başbakana küfretmedim ki, yabancı bir devletin başbakanına küfrettim” deyince, polis:
“Bırak şimdi numarayı, biz hangi başbakana küfredileceğini iyi biliriz” demiş.
 
***
Bir seçim çalışmasına giden ve içinde yalnızca siyasetçilerin bulunduğu bir minibüs gece yarısı kaza yapmış.
Hiç kurtulan olmadığı söylenmiş.
Yardıma gelen bazı kişiler, vefat eden siyasileri hemen gömmüşler.
Ertesi gün olay mahalline gelen polis, kazadan sağ kurtulan olup olmadığını sormuş.
Vefat eden siyasileri gömenlerden biri kafasını kaşıyarak, “Valla…” demiş:
“Bazıları yaşadıklarını iddia ettiler ama siyasileri bilirsin, doğruyu söylemezler”
 
***
Bir meydanda seçim çalışması yapılacakmış.
Kahveye giren polis:
“Biraz sonra siyasiler gelecek, kapının önündeki bisikleti kaldırın” uyarısında bulunmuş.
Bisikletin sahibi umursama bir tavırla:
“Bisikleti zincirledim, bir şey olmaz” diye cevap vermiş.
 
***
Başbakan görevden ayrılmış, ertesi gün telefonu çalmış.
Arayan kişi “Sayın Başbakanla görüşmek istiyorum” demiş.
Eski başbakan:
“Ben artık Başbakan değilim” diyerek telefonu kapatmış.
Biraz sonra aynı kişi tekrar arayarak aynı istekte bulunmuş, bu bir kaç kez tekrarlanınca sinirlenen eski Başbakan:
“Beyefendi, Başbakanlıktan ayrıldığımı söylüyorum, tekrar tekrar niçin arıyorsunuz?” deyince, arayan kişi:
“Kusura bakmayın efendim” demiş, “Bunu sizden duymak, beni çok rahatlatıyor da.”
 
***
Bir ülkede Devlet radyosunda haberler verilirken spiker şöyle diyor:
“Son aldığımız habere göre dün akşam Başbakanlık binasına giren hırsızların, gelecek hafta yapılacak olan seçim sonuçlarını çaldıkları anlaşılmıştır.”
 
***
Bir parkta güvercinleri seyreden ve avuçlarından yem yediren iki emekli konuşuyorlardı.
“Ben” dedi emeklilerden biri:
“Güvercinleri siyasilere benzetiyorum. Yanımızda iken elimize bakıyorlar. Yukarı çıkınca kafamıza s.çıyorlar.”
 
***
Bakan seçildiğini yeni haber alan bir kişi, karısına sürpriz yapmak isteyerek sormuş:
“Karıcığım, Bakan karısı olmak ister misin”. Şaşıran karısı cevap vermiş:
“Hangi Bakanın?”
 
***
Her seçimde kendisini ziyaret edip vekillik için başvuru yapan aday adayına, parti il başkanı kızarak çıkışmış:
“Seni bir daha karşımda görmeyeceğim, biliyorsun…”
Aday merakla sormuş:
“Hayrola sayın başkanım, istifa mı ediyorsunuz yoksa?”
 
***
1965 yılı seçimlerinde oyunu kullanan köylü seçmen geri döndü.
Görevlilerle aşağıdaki diyaloğu yaptı:
“Ben pusulamı geri istiyorum.”
“Geri verilmez, niçin istiyorsun?”
“Adresimi yazacağım.”
“Adres yazılır mı be adam?”
“Ama geçen seçimde adres yazmadık oylar başka partiye gitti...”
 
***
Bunalımlı bir dönemlerden biriydi, seçime gidilmesi teklif ediliyordu.
Demirel'e sordular:
“Niçin seçime gitmiyorsunuz efendim?”
Demirel: “Hazır değiliz.”
Soranlar: “Nasıl hazır olacaksınız ki?”
Demirel: “Bakın anlatayım… Seçim balo gibidir. Hazır olmadan gidilmez. Sen benim arkadaşımsın, bana rastlıyorsun, ‘Gel seni baloya götüreyim’ diyorsun. Ben ne yapacağım? ‘Arkadaş izin ver hazırlanayım’ diyeceğim. İşte öyle…”