Kamu idarecileri domuz derisinden bir yüze sahip olmalı ki, sebep oldukları neticelerden dolayı neredeyse hiç yüzleri kızarmıyor.

Bedelini yurdum insanı ödüyor. Memleket Afrika ülkeleri seviyesine doğru hızla ilerliyor.

Somada meydana gelen maden kazası yüzlerce canı aldı gitti. İçindekileri dillendiren korumalar tarafından tartaklandı idarecilerin gıkı çıkmadı. Faciaya neden olanlar sütten çıkmış ak kaşık gibi davrandılar. Bir Allah’ın kulu çıkıp da bu faciada mesuliyetim var demedi. Ermenek’teki kömür faciasını çoktan unuttu millet. Ocağa dolan suyu, oğlum yüzme bilmez diye feryat eden anneleri, yırtık pabuçlarıyla cenaze namazı kılan babaları unuttu gitti millet. İdarecilerin de aklına gelmiyor artık. Yazıklar olsun.

Geçen sene Şubat’ın altısında asrın felaketini yaşadık. Devletin ali yetkilileri kader planı deyip işi özetledi. Annesinden yeni doğan tüyü bitmemiş çocukların kader planında ölüm olur mu? Elbette olmamalıdır. Aslında kaderi çizen Allah’ın salahiyet verdiği insandı. Memleketin yetkilileri, yetkileri kötüye kullanan insanları, kanunu çiğnemek için ödenen rüşvetleri, kayıranları ve kayırmacıları kimse dile getirmedi. Devletin deprem bölgesine müdahalesi gecikmişti. Bunu herkes dile getirdi. Üç gün sonra devletin ali yetkilileri ilk anından itibaren oradaydık yalanını atmaya başladılar. Neticede canlarımız canlı canlı göçüklerin altında öbür dünyaya göçüp gittiler.

Bütün memleketi harap eden deprem felaketinde yetkililer başarısız kalmıştı. Yetkililer görevlerini kötüye kullanmıştı. Göçen apartmanları yapan müteahhitler suçluydu. İzin verenler görevini kötüye kullananlar da suçluydu ama vicdanları olmayan bu zavallılar suçu başka yerlerde arattırdı. Müteahhitler suçlu bulundu. Defalarda imar affı çıkarıp çarık çürük kaçak binalara oturma izni verenler kader planı dedi geçti. Yazıklar olsun. İnsanda azıcık ar olur.

Memleket afetlere yenik düşerken talana da yenik düştü. İktidar yandaşlarının talanı sokağa da sirayet etti. Depremden kısa süre sonra kredi kartları kullanımı kısıtlandı. Çünkü bu memlekette yetişen insan dışı mahluklar depremzedelerin kredi kartlarını toplamış ve kullanıyorlardı. Güvenlik tedbirleri sınıfta kalmıştı. Emniyet ve diğer emniyetten sorumlu yetkililer depremin ilk anından beri orada oldukları yalanını söylemeye devam ediyorlardı. Kredi kartları çalınırken, giden canların kıymetli eşyaları talan edilirken neredelerdi acaba? Yazıklar olsun.

Erzincan’da meydana gelen maden faciası memleket idarecilerinin bilgiden, beceriden, ezcümle liyakatten ne kadar uzak olduklarını gösteriverdi. Doğa katliamı hiç gözümüze bile gelmedi. Konteynır ve kamyon içinde biçare kalan emekçi canlara canımız acıdı. Buna karşın yetkililer kazanın başında şaka yapabildi. Yazıklar olsun. Madene izin verenler daha önemli yerlere aday gösterildi. Yazıklar olsun.