İzlenecekler listesi ismindeki bir hesabı takip ediyorum. Her gün bir film öneriyorlar.

Bugün (Dün) Fransız-Kanada ortak yapımı olan ve Jean-Pierre Jeunet’in yönetmenliğini yaptığı Orijinal adı, “The Young and Prodigious T.S. Spivet” olan ve Türkçe olarak ismi “Kahraman Çocuk” şeklinde çevrilen bir film vardı.

.

Konusu; “T.S. Spivet, böcek morfolojisini takıntı haline getiren annesi, Miss America olmanın hayallerini kuran kız kardeşi ve babasıyla birlikte, Montana'daki bir çiftlikte yaşayan 12 yaşında bir çocuktur.

Spivet gün geçtikte harita yapımı ve keşifler konusunda daha da yetenekli hale gelmektedir.

Bir gün Smithsonian müzesinden beklenmedik bir telefon alır.

Son yaptığı keşfin prestijli Bair Ödülü'ne layık görüldüğü söylenir.

Spivet ödül törenine gelmesi ve bir konuşma yapması için davet edilmiştir.

Hiç kimseye haber vermeden Washington'a giden bir trene biner ve yolculuğu böylece başlamış olur.”

.

Güzel bir filme benziyor.

.

Kısa bir pasaj yayınlamışlar tanıtımında.

Sınıfta öğretmen verdiği ödevleri kontrol ediyor.

Öğretmeni ile olan diyaloğu şöyle;

Öğretmen;

“Ödevinde göz ardı edilemeyen bir potansiyel var… Ama her zamanki gibi konudan çok uzak… Montana’daki göl oluşumlarının Kanada kazlarının doğu-batı göç yollarıyla ne ilgisi var?”

T.S. Spivet;

“Efendim girişi okumadınız sanırım ama orada da açıkladığım…”

Öğretmen sözünü keser ve ona parmağını sallayarak;

“Kendini herkesten daha akıllı sanıyorsun değil mi? Diyagrama gelirsek çok güzel ama bilimsel olarak hatalı.”

Çocuk “Sahi mi efendim” diyerek bir dergi çıkarır çantasından ve;

“Çünkü Discover Dergisi’ne gönderdim ve yayınlamaya değer buldular…”

Öğretmen dergiyi alır, makaleye baktıktan sonra çocuğa bakarak tersler;

“Bana oyun oynamaya kalkma T.S. Bu seni aşar…” der.

.

Dahi bir çocuğu anlamayan belki de kıskanan bir öğretmen…

.

Filmi izlenecekler listeme aldım.

Vakit bulduğumda umarım çok keyif alarak izleyeceğim…

Sizlere de tavsiye ederim…

 

DOLANDIRICILIK

Murat Ağırel sosyal medya hesabında; “Uzun süredir dolandırıcılık yöntemlerini anlatıyorum ve yazıyorum. Bu yazdığımı lütfen okuyun ve E-Devlet’ten bilgilerinizi kontrol edin.” diye yazmış.

.

Sonra da dolandırıcılığın yeni boyutunu anlatmış.

.

“Hakan iyi bir takipçim. Kendisine yeni hat aldığına dair bir mesaj geliyor. Hakan hat almadığı için şaşırıyor ve hemen operatörü arıyor. Gerçekten de Hakan adına 0530 2152265 numaralı hat alınmış gözüküyor.

Peki, nasıl yapmışlar?

Ele geçirdikleri vatandaşlık bilgileri ile anlaştıkları bir bayiden Hakan adına hat almışlar.

Sonra ne yapıyorlar?

Bu hat ile Muhtemelen dolandırıcılık faaliyetinde bulunuyorlar veya başka işlerde kullanıyorlar.

Hakan bunu fark etmemiş olsa ve bu hat ile yasadışı bir faaliyet yapılsa yargılanan Hakan olacak!”

.

Hiç haberiniz olmadan dolandırıcılıktan başınız belaya girebilir.

.

Murat Ağırel mesajının sonunda uyarıyor;

“E-Devletinizi devamlı kontrol edin…”

 

HASTA BAKIMI

“Bu ülkenin en büyük sorunlarından biri nedir?” diye sorsak, birçok ekonomik, sosyal, sağlık, ulaşım, teknolojik,  konularda problem sayılabilir.

Ama sağlık konusunda “Evde hasta ve yaşlı bakımı” şeklindeki bir istek de boş geçmez.

.

Etrafımda kime sorsam “Evine bakıcı arıyor…”

Ya hastasına, ya çocuğuna ya da yaşlılarına.

.

Bu konuda bizim çok büyük eksiğimiz var.

Aslında bakacak kişiler de var ama istekleri bitmiyormuş.

Misal ücret konusunda 500 dolardan aşağı çalışmıyorlarmış.

Bunun yanında haftada 1 gün izin, İzin parası,

Bazı yan ödemeler ile tamamı 20 bin lirayı buluyormuş.

Bir de sigortasını eklersek, ulaşılmaz rakamlara tekabül ediyormuş

.

Asgari ücret alarak kiralarını bile zor ödeyen karı-kocanın bu parayı ödemesi mümkün değil.

Ama ihtiyaçları var.

Evlerindeki yaşlı ebeveynlerine işe gittikleri zaman bakılması gerekiyor.

.

Yabancı uyruklu kadınlar bu konuda bir nebze ilaç olsa da onları bulup, çalıştırmak ve anlaşmak da zor.

.

Almanya’nın kıskandığı iktidarımızın bu konuda muhakkak bir şeyler yapması lazım.

.

Geçtiğimiz günlerde Boğaz Gazetesi’nde çıkan bir haber vardı.

Bu haber yazdığım konuyla yakından ilgiliydi.

.

Habr şuydu;

“İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü tarafından düzenlenen 2. Ulusal

Hemşirelik Kongresi’nde ‘Sağlık Bakım Hizmetlerinde Hasta Güvenliği ve Sürdürülebilirliği’ ele alındı.”

Hemşirelik Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Şeyda Saydamlı, “Dünya geneline bir yılda 1 milyon 300 bin civarında insan güvensiz bakım nedeniyle hayatını kaybetmektedir” dedi.

.

Hasta güvenliğinin büyüyen küresel bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edildiğini kaydeden Hemşirelik Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Şeyda Saydamlı, “Günümüz

sağlık hizmetleri; yeni tedaviler, gelişen bakım modelleri ve teknolojiye rağmen giderek daha karmaşık bir yapıya dönüşmekte ve güvenli bakım için riskleri de beraberinde getirmektedir. Her yıl milyonlarca hasta güvenli olmayan hizmetler nedeniyle yaralanmakta, acı çekmekte ve ölmektedir” dedi.

.

Görüldüğü üzere konu basit değil.

Kapsamlı bir şekilde ele alınmalı ve insanların mağdur olduğu bu durumdan çıkması için iktidar olarak gereken acil olarak yapılmalıdır.

 

MATEMATİK

Matematik bir bilimdir.

Yalan söyleme ihtimali yoktur.

.

Zaten bu da ispatlanmış.

Nasıl mı?

.

Sosyal medyada Prof. Doğan Erol yayınlanmış.

.

Alfabede her harfin bir değeri var.

Misal; “A=1, B=2, N=17, Z=29” gibi.

Bu mantıkla yola çıkıldığında “Başarı” ya ulaşmak için gerekli olanların yüzdeleri bulunmuş.

.

Mesela, “ZEKA” için harfleri alt alta toplanmış:

Z=29,

E=6,

K=14,

A=1

Toplam=50

Sonuç:

Başarı için, %50 “Zekâ” lazım. 

.

Ç=4,

A=1,

L=15,

I=11,

Ş=23,

M=16,

A=1,

K=14

Toplam=85

Sonuç:

Başarı için, %85 “Çalışmak” lazım. 

.

D= 5,

E=6,

N=17,

E=6,

Y=28,

İ=12,

M=16

Toplam=90

Sonuç:

Başarı için, %90 “Deneyim” lazım. 

.

Y=28,

A=1,

L=15,

A=1,

K=14,

A=1,

L=15,

I=11,

K=14

Toplam=100

Sonuç:

Başarı için, %100 “Yalakalık” lazım. 

.

T=24,

O=18,

R=21,

P=20,

İ=12,

L=15

Toplam=110

Sonuç:

Başarı için, %110 “Torpil” lazım. 

.

İşte gördünüz;

“Matematik asla yalan söylemez.”