Sabah kahveyi açtığımda gelen ilk müşterilerimden birisi de Kemal Ağabeydir.

Bizim mahallede yıllar önce oturmuş ancak emekli olunca ikramiye parasının üzerine kredi çekmiş ve gidip başka mahalleden ev almıştı.
“Bizim mahallenin havası yok oralarda” diyerek yeni mahallesini pek sevmediğini ve sırf eşi istediği için oralara gittiğini her seferinde anlatır.
Sabah evden gazete ve ekmek almak için çıkar, arabasına biner ve kahveye gelir. Benden bir gün öncenin mahalle haberlerini alır, çayını içer ve gider.
“Arabayla buraya gelmesem çürüyecek namussuz. İşleyen demir pas tutmaz mantığından hareketle her gün arabayı çalıştırmak için buraya geliyorum” diyor.
.
Ancak 3 gündür gelmeyince merak ettim tabi.
“Acaba Kemal Ağabeye bir şey mi oldu?” diye.
O gün de gelmeyince açtım telefonu sabah sabah.
-“Alo…”
-“Buyurun ben Kemal Haspolat…”
-Benim Kemal amca, Rüstem!”
-“O Rüstemciğim, kusura bakma kayıtlısın aslında ama gözlüğüm yok gözümde, tam giyiniyorum sen aradın? Hayırdır bir şey mi oldu?”
-“Olmaz mı, elbet oldu… 3 gündür kahveye uğramıyorsun, merak ettim seni…”
-“Ah evladım haklısın. İhmal ettim sizi.”
-“Sağlığın yerinde olsun da, gerisi mesele değil.”
-“Evladım bu hayat şartlarında sağlıklı olmak kolay mı? Bak soruyorsun ‘Neden gelmedin’ diye. Kolay mı gelmek?  Mazot 40 lirayı aştı, hanım ‘Otur oturduğun yerde’ diyor, ‘benzinciye ortak oldun neredeyse’ diye çıkışıyor.”
-“O kadar oldu mu Kemal amca?”
-“Oldu be kuzum.”
-“Eee! Gelmeyecek misin artık bizim buraya?”
-“Geleceğim, geleceğim… Bugün bisiklet almaya gidiyorum. Yarın gelirim. Bu arada yengen bisiklete karşı; ‘Bu yaşta bisiklet mi olurmuş?’ diye azarlıyor beni. Ama ben onu dinlemeyeceğim. Yarın gelirim mutlaka…”
.
Velhasıl bizim Kemal Amca ertesi günü bisikletle geldi.
-“Biraz unutmuşum bisiklete binmeye ama gittikçe açılırım Arap atı gibi merak etme.” Dedi ve ekledi: “Getir bakalım o tavşankanı çayından bana…”
.
Çayından bir yudum aldı; “Anlat neler oldu mahallede ben yokken…”
Neler olmadı ki?
.
-“Hani şu Kıyma Hasanların oğlu vardı ya?”
-“Seyrek Faruk?”
-“Hah işte o.”
-“Ne olmuş ona?”
-“Evlendi geçen akşam. Mahallenin ortasını trafiğe kapattılar. 500 sandalye getirdiler, süslediler, püslediler sokağı.”
-“Bayağı eğlenceli olmuştur.”
-“Hem de ne eğlence. Polisli filan…”
-“Polisli mi?”
-“Aynen…  Bak anlatayım da dinle… Gündüzden başlayan müzik sesi gecenin yarısına kadar devam etti. Bütün gece davulun sesi yedi mahallede yankılandı. Bunlar şaşaayı sevdiklerinden köklemişler sesi. Bütün mahalle rahatsız olmuş ama ‘kırk yılda bir oluyor’ diye ses çıkarmamışlar. Ama ileri sokakta babaevinde oturan emekli Hakim Sadık Amca vardı ya, sen tanırsın… İşte o aramış polisi…”
-“Eee! Ne olmuş sonra?”
-“Ne olacak? İhbarı alan polisler basmış düğünü. Çevre şehircilikten de ses ölçüm cihazı gelmiş. Basmışlar cezayı. Kapattırmışlar tüm ses cihazlarını da, düğün dağılmış tabi…”
-“Peki ihbarı yapanın Sadık Bey olduğunu nasıl anlamışlar?”
-“Sadık amca ertesi günü gelmiş düğün sahiplerine. Gecenin yarısını geçtiği halde hala davul-zurna çalınmasının önce ayıp, sonra da kanunlara aykırı olduğunu 2 saat anlatmış. Düğünü kendisinin ihbar ettiğini ve özellikle ceza yazdırdığını söylemiş. Üstüne bir de nasihat çekmiş…”
-“Düğün sahipleri bir şey dememiş mi?”
-“Özür filan dilemişler ama ceza yazdırmasına alındıklarını söylemişler. Hakim Sadık Amca da ‘Merak etmeyin cezayı ben ödedim, size ders olsun diye yaptım bunları’ diyerek gönüllerini almış. Hepsi ellerinden öpmüş Sadık amcanın ve iş tatlıya bağlanmış…”
-“Vay be! Sadık Beye bak sen! İyi ders vermiş bravo yani... İnşallah mahalleli bundan ders alır da gece yarılarına kadar millete zorla müzik dinletmezler…”
-“İnşallah…”
-“Neyse haydi ben kalkayım, yengen kahvaltıda beni bekliyordur şimdi. Bisikletle geldim ya, merak etmiştir… Al şu çay parası olarak 10 lirayı… Üstü kalsın… Size kolay gelsin, hayırlı müşteriler…”
-“İyi günler Kemal Amca, her zaman bekleriz…”
 
GABAR PETROL
Tarih: 13 Aralık 2022
Bir gazete haberi:
“Terörden temizlenen Gabar Dağı’nda 150 milyon varillik petrol rezervi keşfedildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, keşfin değerinin 12 milyar dolar olduğunu açıkladı.”
.
Tarih: 16 Aralık 2022
Gazete haberi:
“Gabar Dağı’nda çıkan petrolde hedef günlük 25 bin varil…”
.
Tarih: 5 Mayıs 2023
Gazete haberi:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2 Mayıs’ta Konya mitinginde yaptığı açıklamada Şırnak’ta bulunan Gabar Dağı bölgesinde, günlük 100 bin varillik üretim kapasitesine sahip yeni bir petrol rezervi keşfedildiğini duyurdu. Erdoğan, 5 Mayıs'ta da Van mitinginde, ‘Bundan sonra Gabar terörle anılmayacak, bundan sonra Gabar, o bölgede ayrı bir petrol zenginliğiyle anılacak’ dedi.”
.
Aynı haber devam ediyor:
“Erdoğan, ‘Daha önce petrol yok diye üzerine beton dökülen kuyulardan, terör nedeniyle terk edilmek zorunda kalınan bölgelerden şimdi petrol üretmeye başladık. Dünyada karada yapılan en büyük 10 keşiften birini geçen sene Türkiye olarak biz gerçekleştirdik, ülkemizin 5-6 yıl önceki günlük üretimini iki katına çıkararak günlük 80 bin varile ulaştırdık’ dedi…”
.
Dünyada gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere dair veri ve analiz sağlayan CEIC verilerine göre “2021 yılında Türkiye’nin günlük petrol tüketimi 939 bin varil...”
.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez’in Aralık ayında Twitter üzerinden yaptığı paylaşıma göre “2022 yılının son gününde Türkiye’nin günlük petrol üretimi ise 66 bin 639 varil.”
.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise yaptığı açıklamada “Günlük üretimin günlük 80 bin varile ulaştığını” öne sürdü.
.
Her ihtimalde “Türkiye’de tüketilen petrolün en fazla yüzde 8’i Türkiye’de üretiliyor.”
.
Erdoğan’ın açıklamasına göre günlük toplamda 180 bin varile ulaşılacak. “Bu durumda bu oran yaklaşık yüzde 19’a yükselecek.”
.
BBC şöyle diyor:
“Türkiye’de kullanılan petrolün geri kalanı ithal ediyor. İthalatta en büyük paylar sırasıyla Irak, Rusya ve Kazakistan’a ait.”
.
Eee?
Hani Brent Petrolü?
.
Hani dünyada artınca bizde de artan petrol?
.
Bizimkinin çoğu Irak, Rusya ve Kazakistan petrolüymüş.
.
Brent dediğin Kuzey Denizinde çıkan petrol…
.
Ama!
Mazot 40 lira?
Neden?
.
Sosyal medyada adam anlatıyor:
“Ruslardan 42-45 dolara Ural petrolü al,
İç piyasaya ‘Brent petrolü 92 dolar oldu” diye zam yap!
.
Kimse yan çizmesin…
.
Putin 4 Eylül’de Soçi’de “Türk ekonomisine ucuz enerji sağlamaya devam edeceğiz” demedi mi?
.
Ocak ayında Brent 80 dolarken “The Moscow Times Türklere verilen petrol 38 dolar” diye yazmadı mı?
.
Ajda Pekkan’ın kulakları çınlasın:
“Amaaan petrol,
Canım petrol…
Artık sana, sana, sana
Muhtacım petrol…”
.
Ucuz Irak Petrolü
Ucuz Rusya Petrolü
Ucuz Kazak Petrolü,
Fiyat Brent Petrolü…
Aradaki fark nerede?
.
Meşhur türkümüz vardır.
Bilmeyeni kürekle kovalarlar:
‘Uyu’, demeye geldim
Halkı görmeye geldim
Yavrum, petrol nerede?
Onu almaya geldim…
.
Bir de reklam vardı.
Ali Desidero’nun sloganı şöyleydi:
“Haydi hayırlı tıraşlar!”