Elimize bir anket düştü. “Çanakkale Merkez Siyasi Durum Araştırması” adı altında.

Tek soru sorulmuş?
(Hangi yaş grubuna, ne zaman ve nasıl sorulduğunu yazmamışlar.
Ayrıca kaç kişiye sorulduğu da belli değil.
Fake olma ihtimali fazla)
.
Soru şu;
“Mart 2024 Çanakkale Belediye Başkanlığı Seçiminde sizce CHP’nin adayı kim olmalıdır?”
.
Buraya döneceğim tekrar.
Önce şu değerlendirmeleri yazmam lazım.
.
Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimleri öncesi Kılıçdaroğlu’nun Çanakkale mitinginde “İçinizden çıkacak bir bakanı müjdeliyorum” mealinde bir cümlesi oldu.
.
Öyle ya,
Kazanıldığı takdirde Çanakkale’den bir bakan çıkacaktı.
Büyük ihtimal “Adalet Bakanı” olacaktı.
.
Peki kimdi bu?
“Muharrem Erkek…”
.
(Hoş diğer taraf için de bir Adalet Bakanlığı söylentileri vardı. Kazanıldığı halde olmadı nedense?)
.
Kılıçdaroğlu için çok özel biriydi.
Sürekli yanında tuttu.
Hatta 6’lı masanın kurulması ve 6 partinin hazırladığı ortak metinin hazırlanmasında bir hukukçu olarak büyük rol aldı.
.
6’lı masa görüşmelerini organize etti, bizzat liderleri karşılayarak onlarla ilgilendi.
Prenslerden biri haline geldi…
.
Tüm hesaplar ise seçimin kazanılması üzerineydi.

Bakanlık beklentisi içinde seçim öncesi milletvekili adayı gösterilmedi.
Zira bakan olacak kişiler milletvekili olamazdı, olsalar bile kanun gereği istifa etmek zorundaydılar.
(Riske girmemek için kendisi vekil adayı gösterilmedi.)
.
Listelerin açıklanmasının ardından Muharrem Erkek için şu cümleler kuruldu;
“Seçim kaybedilir ve bakan olamazsa da belediye başkanı olur…”
.
Kader ağlarını örmüş, her türlü senaryo kurulmuş ve olayların sonucu beklenmeye başlamıştı.
.
Bilindiği üzere seçimler kaybedildi.
Birden, (aniden, hızlıca, süratle) gözler belediye başkanlığı seçimlerine çevrilmiş ve şu soru sorulmuştu:
“Başkan tekrar adaylığını koyacak mı?”
.
Bir den ortaya atılan bu soru ile “Halk dizayn edilmeye” başlandı.
.
Hatta sadece bu soru değil,
Şu cümleler de sık sık duyulmaya başlandı;
“Başkan artık yaşlandı”
“Başkan çalışmıyor”
.
Enflasyonun tavan yaptığı ülkede çoğunluk geçinme derdine düşmüşken ve de yerel seçimlere daha 7 ay gibi bir zaman varken bu soruların ortaya atılması ve gündem oluşturulmasının sebebi neydi?
.
Ben her gün halkın içindeyim.
Bu sorular bana da soruluyor;
“Sen gazetecisin bilirsin. Başkan adayı kim olacak?”
“Başkan yeniden aday olacak mı?”
.
Başkanın çalışmadığı yönündeki sorulara karşılık benim onlara sorum oluyor;
“Ne yapmıyor mesela?”
.
Şikâyetler 20 senedir aynı;
“Şehir otobüslerinin sık gelmemesi, kalabalık olması”
“Çöplerin toplanmaması”
“Otopark sorunu”
“Cennet Otoparkı”
“Sosyal Konutlar”
(Yeşil Bina ile ilgili sorular artık sorulmuyor)
.
Ben onlara soruyorum:
“Peki siz yeni proje olarak ne istiyorsunuz?
“?”
.
Cevap yok…
.
Bana sorulan soruların tamamını belki 10 kere kendisine “Canlı yayında” sormuşumdur.
Hepsine de gayet detaylı bir şekilde cevap vermiştir.
Ama halk hala aynı soruları sormakta ısrar ediyor nedense.
.
Birazcık başa dönüp şu hatırlatmayı yapmam lazım;
Seçim sonrası Kemal Kılıçdaroğlu etrafındaki bazı kişileri uzaklaştırdı.
Prens olarak yanında taşıdığı kimselere Genel Merkezde görev vermedi.
Adeta haritadan sildi.
.
Bu silme sonucu parti içinde ufak ufak başlayan “Değişim, dönüşüm” hareketi hızlandı.
Bu hareket tamamıyla Kılıçdaroğlu’nu hedefliyordu ve:
“Silinenlerin, silme hareketiydi.”
.
Bütün ipler Genel Merkezin elinde olduğundan bu silicilere karşı, bir nevi silme taktikleri geliştiriliyordu.
.
Tüm illerdeki belde, ilçe ve il seçimlerinde Değişimciler önde gidiyordu.
Artık ok yaydan çıkmış parti;
“Gelenekçiler ve Değişimciler” olarak ikiye bölünmüştü.
.
Değişimcilerin hedefi;
Gelenekçilerin sahip olduğu kaleleri ele geçirmekti.
...
Şimdi gelelim en başa.
.
Bir anket firması(!) şu soruyu soruyor;
“Mart 2024 Çanakkale Belediye Başkanlığı Seçiminde sizce CHP’nin adayı kim olmalıdır?”
.
Ve cevaplar çok ilginç;
Muharrem Erkek yüzde 22,6
Ülgür Gökhan yüzde 8,7
Bülent Şarlan yüzde 4,1
İrfan Mutluay 4,1
Erdal Gezen yüzde 2,6
Mehmet Öngen yüzde 2,6
Birol Arslan yüzde 0,4
.
Ankette bu isimler seçenek halinde kişilere sorulmuş mu, yoksa herkes kafasından bir isim mi telaffuz etmiş?
Bilmiyoruz.
.
Ankete bakınca bir takım huzursuzlukların olduğu göze çarpıyor.
Misal;
“20 senedir bu şehrin başındaki insanın bu kadar düşük bir oy alması imkânsız.”
.
Nereden mi biliyorum;
20 senedir güllük gülistanlık olarak aldığı bu ülkeyi dibe vurdurmasına rağmen hala iktidar olan birinden.
.
Benim kimseyle bir derdim yoktur.
Muharrem Erkek olsun, Erdal Gezen olsun, Birol Arslan olsun hepsi ile ağabey-kardeş ilişkisi içinde bir samimiyetim vardır.
Diğer ismi geçenleri de bilirim şahsen.
Zira biz Çanakkaleliyiz.
Aynı mahallede oturduk,
Aynı okullarda okuduk ve
Birbirimizi iyi biliriz.
.
Halkın içinde gezerken edindiğim intiba ile yaptığım bu yorumlar, sadece bir üst perdeden başka açıyla bakmamı gerektiriyor.
.
Neden mi?
Bu anket bana pek inandırıcı gelmedi de ondan.
Zira benim yaptığım gözlemlerde ise “Bülent Şarlan” büyük bir farkla önde gözüküyor.
.
Birol Arslan’ın böyle bir talebi yok.
.
Erdal Gezen’in oy oranının bu kadar düşük olması inandırıcı değil.
.
İsmi son zamanlarda ismi duyulanların, yıllarca politika yapanlardan daha yüksek oy alması ise hiç inandırıcı değil.
.
Başkana yakın bir ismin ise adaylık adına tek bir cümlesi olmamasına rağmen, iyi bir oran yakalamış olarak gösterilmesi, karşı grubun içine pimi çekilerek atılmış bir bomba gibi duruyor.
.
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ise canlı yayında yaptığı açıklamada;
“Tüm üyelerin katılacağı bir oylama ile aday belirlenecekse aday olurum” demişti, size bunu daha önce aktarmıştım.
.
Ve anket;
Bu anket belki birilerini ön plana çıkarmak için yayınlanmış olabilir.
.
Ankette adı geçen kişiler de rahatsız olabilir.
Çünkü şimdiden aday olarak açıklanmak siyaseten iyi değildir, yıpratılır…
.
Bu anket kim yaptıysa veya yaptırdıysa neden 7 ay gibi bir süre varken alelacele kamuoyu ile paylaştı?
.
Çanakkale halkı bu anketi bir “Dayatma olarak” kabul edecektir.
.
Ben de Çanakkale halkını tanıyorsam, kendisine dayatılan hiçbir şeyi kabul etmeyecektir.
Kendi özgür iradesi ile seçimini yapacaktır.
.
Çanakkaleliler;
Bizans oyunlarını sevmez,
Ahde vefası vardır,
Hak yedirmez,
Döverse kendi döver, başkasına dövdürmez,
Mağduru sever, korur,
Sevdi mi tam sever kolaylıkla bırakmaz…
 
BUGÜN CUMA
Prof. Dr. Bengi Başer paylaşmış;
İstanbul’daki Çamlıca Camii’nin ülkemize maliyeti tam 290 Milyon Dolar.
.
Çin’in gökyüzündeki gözü olarak tanımlanan ve saniyede 38 gigabayt veri toplayabilen teleskopunun maliyeti 180 milyon dolar.

Bir başka paylaşım şöyle;
77 milyon dolara şeker fabrikalarını sattık.
Ve onların yerine Ankara’da tam 802 milyon dolara Dinozor Parkı yaptık.
.
Tekel’i özelleştirerek 280 milyon dolara sattık.
Şimdi ki değeri 2 milyar doları geçen fabrikalarda üretilen sigaraya her gün zam yapıyoruz.
.
Sonra da “Biz neden battık?” diyoruz.
Eee ortada işte.
.
Neyse bu günün hayırlı Cuma olması sebebiyle şu ayeti paylaşmak istedim.
.
Yüce Allah “Yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz; çünkü Allah israf edenleri sevmez” (A'raf 7/31)
.
Kısaca;
İsraf haramdır…
(Baldızla yapılan zinanın nikâhı bozmayacağını açıklayanların, israfın haram olmadığı konusunda da bir fetva açıklarlarsa hiç şaşırmam…)