Arıların davranışları küresel ısınma ve insan etkilerine bağlı olarak değişebiliyor.

Daha önce geniş araştırma gurubu tarafından yapılan bir çalışmada, tarlacı arının bulunmadığı kovanlarda, kovan içi bakıcı arıların tarlacı yaşa geldiğinde polen ve nektar kaynaklarını tarif etmeyi kısmen öğrendikleri, mesafe tarifi yapamadıkları tespit edilmişti. Yeni araştırmalarda iletişim ve öğrenme becerileri hakkında ilginç sonuçlar ortaya çıkıyor.
Yeni analize göre insan etkileri, arılardaki iletişimin etkinliğini azaltma potansiyeline sahip bulunuyor ve koloni içerisinde oluşan stresi artırıyor. Bu konuda birçok arıcı geniş deneyime sahip bulunuyor ama somut araştırma sonucu bulunmuyordu. Gerçekten arılar ilaçlı bölgelere götürüldüğünde çok daha saldırgan olabiliyorlar. Yine nektar ve polen gelişi azaldığında veya serin havalarda kovana müdahale edildiğinde saldırganlık yine artıyor.
Bristol Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi bal arıları, bombus arıları ve iğnesiz arıların iletişim stratejilerindeki çeşitliliği, arıların yaşadığı habitatlardaki farklılıkları ve koloni boyutu ve yuvalama alışkanlıkları gibi sosyal yaşam tarzlarındaki farklılıkları detaylı bir şekilde incelemişler ve ilginç sonuçlara varmışlar.
Bulgular, yaşam alanı dönüşümü, iklim değişikliği ve zirai kimyasalların kullanımı gibi insana dayalı değişikliklerin arıların yaşadığı dünyayı değiştirdiğini ortaya koyuyor ve bunun hem doğrudan hem de dolaylı olarak iletişimi etkilediğini açık bir şekilde gösteriyor. Yiyecek kaynağı mevcudiyeti, koloni bireyleri arasındaki ilişkiler, sosyal etkileşimler ve bilişsel fonksiyonlar değişebiliyor.
Arıların stres koşullarıyla başa çıkmak için yiyecek arama ve iletişim stratejilerini nasıl değiştirdiklerinin bilinmesi gerekiyor. Değişen davranış şekillerinin takip edilmesinde yarar bulunuyor.
Sosyal arılar, yiyecek arama faaliyetleri nedeniyle en önemli tozlayıcılar arasında kabul ediliyor. Doğal tozlayıcıların azalması bu alanda bal arılarını bir adım daha öne çıkarıyor. Farklı arı türleri, besin kaynaklarından yararlanmak için farklı iletişim yöntemleri kullanıyor. Bal arıları sallanma dansını, bazı iğnesiz arılar feromon izlerini kullanıyor. Ancak farklı arıların aynı sorunu, yani verimli yiyecek bulma sorununu çözmek için neden farklı yöntemler kullandıkları hala tam olarak ifade edilemiyor.
İklim değişikliği, tarım ilaçları ve habitat kaybı gibi insan uygulamalarına dayalı faaliyetler arılarda iletişim şekillerini sürekli değiştirebiliyor.
Arıların milyonlarca yıldır başarılı olmalarına yardımcı olan arı iletişimi ve davranışları insan faaliyetlerinden etkileniyor. İlaçlı bölgelerde polen ve nektar tarifleri ve tariflere ilişkin davranış şekilleri sürekli değişiyor. Tarlacıların çoğunluğu geri dönemiyor. İlaç etken maddelerini nektarla bünyesine alan tarlacı arılarda sinir sistemleri ve tarif etme biliş seviyeleri kaybolabiliyor. Aynı zamanda hızlı tarlacı kaybı polen ve nektar kaynaklarının tarifi konusundaki eğitim zincirini de kırdığı için, koloni hafızasını da yok ediyor.