Sevgili gönül dostlarım bir şey sizin için doğru olmadığında veya sizinle uyumlu olmadığında, ruhunuz bunu farklı şekillerde size bildirmeye çalışır.

Sadece durmanız, gözlemlemeniz ve hissetmeniz gerekir: birden bire rahatsızlık gelir, göğüste sıkışma olur, midede kelebekler uçuşur, kalp atışları hızlanır ve siz ne oluyor diye düşünürsünüz aslında bu bir uyarıdır.
Bedeninizin size her zaman bir mesajı vardır, sezginizin size ne söylediğine dikkat edin.
 
Aslında yalanın kokusunu alırız, kötülüğün, hilenin kokusunu da alırız,
Ne zaman aldatıldığımızı da aslında biliriz.
Sezgi de insanların kafasında sessizce konuşur, nerede ateş olduğunu gösterir, uyarır, bizi zehirli insanlardan ve tehlikeli yollardan kurtarmaya çalışır.
 
Bu nedenle, sezgilerinizin ve kalbinizin size gitmemenizi söylediği yere gitmeyin.
Vücudunuzun sinyallerini tanımlamayı öğrenin!
Kaç kez duyduğumun sayısını unuttum: "derinlerde biliyordum", "kalbim diyordu",
 "çok iyi bir altıncı hissim var", "sezgilerim başarısız olmaz",
"bir şey oldu bana" demişizdir.
 
Bazen bilinçsiz bilgiyi adlandırma girişimi bu sözlerden geçer.
Dinliyor ve sezginize güveniyor musunuz?
 
Güçlü ve oldukça gelişmiş bir sezgi, ruh için bir pusula gibidir.
Bize tam olarak ne yapacağımızı, nerede olacağımızı, neyi kabul edip neyi reddedeceğimizi söyler.
 
Sezgi, gücüyle dolu olduğunda, herhangi bir insanın hayatındaki en güvenli kehanet olarak kabul edilebilir.
Vücudunuzun verdiği sinyallere ve gün ışığına çıkan duygulara dikkat edin.
Ruhun her zaman ne yapacağını bilir, meydan okuma zihni susturmaktır.
Ruhun cevaplara ihtiyacı yoktur, tam olarak nasıl hareket edeceğini bilir.
 
Çoğu zaman ruhta olup bitenleri kontrol etmek isteriz, böylece ruh tekrar geri çekilir.
 
Vizyonunuz ancak kendi içinize baktığınızda ve sezginizin akmasına izin verdiğinizde netleşecektir...
Ayrıca hislerinizi dinlemeyi bilmiyorsanız bu öğrenilebilir yeter ki siz isteyin.
Gözlemlemeyi öğrenin!
Kendinize ve çevrenize sevgiyle bakın
Selam ve Sevgilerimle
SİZİ SEVİYORUM…
SİZİ SEVİYORUM…
SİZİ SEVİYORUM…