Geçenlerde bir video seyrettim. Videodaki uzman, “Kadınların arabayı geri geri park etmelerinin beyin yapılarıyla ilgili olduğu ısrarla” anlatılıyordu.

Kadın beyni erkeklere nazaran daha çok işlevi olduğundan, insanlığı ayakta tutarmış.
.
Sinir bilimleri açısından bu böyleymiş.
Ben demiyorum elbet, erkekler kızmasın ama, uzmanı söylüyor.
.
Neden genellikle erkekler aşçıymış?
Sebebi;
Tat duyguları daha iyi olduğu için değil,
Daha iyi karışım yaptıkları için değil,
Daha yaratıcı olduklarından değil…
.
Sebebi şuymuş;
“Erkekler sahan boyutunda öğrendikleri yemeği kazan boyutunda yapmaları gerektiğinde, 3 boyutlu hacim transformasyonları konusunda daha becerili olduklarından ve daha hızlı olduklarından yapabiliyorlarmış” diyor.
.
Uzman diyor ki:
“Çünkü avcı-toplayıcıdan geliyoruz ya biz, erkekler avlanma, etrafı gözetleme, haritayı zihinde tutma gibi özelliklerde daha mahir olmak zorundalardı.”
“Aynı özellikle küçük bir kapta öğrendikleri yemeği, büyük kazanda da üç aşağı-beş yukarı yapabiliyorlar…”
.
Kadınlarda şöyle bir özellik var;
Alıştığı hacmi değiştirdiğinde (misal pilav tenceresini değiştirdiğinde pilavın ayarı değişik olabiliyor.)
Çünkü aynı miktarda suyu, tuzu denk getiremeyebilirler, bu da normaldir.
Çünkü kadının görevi tarihsel olarak harita okumak, değildi.
.
Bu yüzlerce farktan sadece bir tanesi.
.
Mesleki dağılımlarda bir şeye dikkat edeceksek böyle biyolojik yatkınlıkları da dikkate almamız lazım.
.
Ortalamada böyle bir durum var.
“Kadınların park edememesinin bununla bir ilgisi var mı?”
Pilav tenceresi ile aynı nedenle, arabayı geri geri park etmek kendi vücudu dışındaki üç boyutlu büyük bir nesnenin uzaydaki konumunu iyi hayal edebilmeyi gerektirir. Burada tabi ki kadının kabiliyeti düşüktür.
Erkekler trafikte kadınlara göre daha hızlı ve daha isabetli karar verirler.
Bunun sebebi ne?
Buraya bakmak lazım.
Trafik kazalarında her sene ölen insan sayılarına bakın.
Savaşlardan daha çok, insanlar trafik kazalarında ölüyor.
Niye?
Çünkü trafik akıllıca tasarlanmış bir şey değil, çok riskli bir yer.
Erkek beyninin tasarladığı bir yer.
Kadın beyni temkinli olduğu için trafikte genellikle yavaşlar ve durur.
Normal bir insanın yapması gereken de budur.
Temkinli davranır, mesela;
Araçların çarpışma tehlikesi geçirdiği bir durumda standart bir erkek bir taraftan direksiyonu çevirir, bir taraftan kolunu dışarı çıkarır ayar verir ve oradan kıvrılmaya çalışır.
Kadınların ise bu durumda yaptığı hareket şudur, “Aaa! Manyağa bak!” der ve durur.
O durma gereklidir, çünkü riskin olduğu durumda bütün canlılar durur.
İnsanların erkeği hariç.
Dolayısıyla trafik erkek beynine göre tasarlandığı için kadınların burada sorun yaşaması gayet doğaldır.
.
Kısaca dediğim o dur ki;
Kadınların geri vitesleri pekiyi değil, bu konuda erkeler daha mahir gibi.
.
Hayatın her aşamasında ve her renginde, her bölgesinde ve her meslekte geri vites yaşanır.
.
Bunun en bariz örneklerini siyasette bulabiliriz.
.
“Uzlaşma sanatı” olarak önümüze konulan siyaset bilimi için geri dönmek, dediğinden vaz geçmek “Kıvrak zekâ” olarak tanımlanabiliyor.
.
Ticarette bu tip dönüş yapanlar, “Dönek” olarak nitelendirilse de, siyasette bunu yapanlara “Helal olsun” denilebiliyor.
.
Siyasi tarihimizde bunun birçok örneğini de (özellikle son 20 yılda) yaşamışızdır.
.
Siyasi parti başkanlarının hızlı dönüşleri, vatandaşın başını döndürmüş vaziyette.
.
Pek alışık olmadığımız bu durum, siyasi tarihte de bir moda başlatmış oldu.
.
Bundan böyle “Geri viteslere” hiç şaşırmayacağız…
 
***
STİCKER
Şu hatalı park edenlerden hepimiz bıkmışızdır.
Çok acil durumlarda bazı parklar yaşanıyor elbet, ancak sürücüsü içinde olmak kaydıyla göz yumulabiliyor.
.
Kaldırımlara, engelli geçişlere, trafiği aksatacak şekilde hiç umursamadan park edenler var.
.
Ne yapmalı?
.
Her dakika trafik polisi bulmak mümkün olmuyor elbet.
.
Dün okuduğum bir haberde vatandaşın biri kendisine göre bir çözüm bulmuş.
.
Nasıl mı?
.
Haber şöyleydi:
“AVM otoparklarında şoförlerin hatalı araç park etmesinden bıkan bir vatandaş, şoförleri cezalandırmak için ilginç bir çözüm üretti.”
.
Nasıl mı?
.
“Hazırladığı özel stickerları (kendinden yapışan etiketleri) hatalı park eden araçlara yapıştırıp o anları videoya alarak sosyal medyadan paylaştı…”
.
“Söz konusu videoda bir AVM otoparkında hatalı bir şekilde park edilmiş aracın arka lambalarına yapıştırılmış bir sticker görüldü. Yapıştırılan stickerda bir sığır resmi yer alırken ‘Arabasını sadece kendisini düşünecek şekilde park eden bencil bir sığırım’ ifadeleri yer aldı.”
.
Çözüm elbette bu değil.
.
Ama asıl çözüm şu:
Şehir içi trafiğin denetlenmesini ve ceza uygulama işlemini belediyelere bırakmak.
Bu kadar basit.
.
Böylece denetleme daha sık olacak ve düzenleme açısından belediyeler daha etkin olacak…
 
***
İRONİ
Sosyal medyada bir fotoğraf.
Düşündürücü tabi.
.
Fotoğrafta maça çıkmaya hazır kadın sporcular görülüyor.
Sağ taraftaki sporcular gayet boylu poslu, iri yarı ve uzun.
Bunlar ABD 16 yaş Milli Basketbol Takımı oyuncuları.
.
Diğer tarafta El Salvador 16 yaş Milli Basketbol Takımı oyuncuları.
Boyları küçük, çelimsiz.
.
El Salvadorlu oyuncular maça zaten 5-0 geride başlamışlar.
.
2019’da çekilen bu fotoğrafın ardından maç sonucu skor nasıl olmuş acaba?
Merakınızı gidermek için sonucu yazıyorum:
114-19
.
BU fotoğrafın altında birçok yorum vardı.
Bazısı “Beslenme ile ilgili” diye ısrar ederken biri değişik bir yorum yapmıştı:
“Bambaşka bir bakış açısı; soldakiler bir basketbol takımında olması gerektiği gibi en uzun olanlar, sağdakiler ise her 3. Dünya ülkesinde olduğu gibi torpilliler olabilir. Ters bakış!”
.
Elbette bu maçın sonucunda başka bir skor beklemek hayal olurdu zaten.
Bu fotoğrafa bakarak günlük yaşamımıza dair birçok ironi de yapabilirsiniz.
İsterseniz bir deneyin…
 
***
BOMBA!
Ve terör belası tekrar başımıza geldi.
6 kişi ve 81 yaralı.
Yazık be kardeşim, yazıktır.
.
İnsan hayatı bu kadar mı ucuz?
.
Hangi düşüncede olursan ol,
Hangi duygularla yaşıyorsan yaşa,
İçinde toplu iğne başı kadar bir insanlık varsa bunu yapamazsın.
.
Ama ne oldu?
Hayatlar söndü…
Başınız göğe erdi mi?
Kazandınız mı yani?
Öne mi geçtiniz?
Bu manzara karşısında zafer çığlıkları mı attınız?
Sivillerin arasına bomba patlatmak mı planınız?
Bu mu yani?
Kalleşçe?
İnsanlığı ayaklar altına alarak?
Ne uğruna?
Onca hayatın hesabı sorulmayacak mı sanıyorsunuz?
Merak etmeyin biz güçlüyüz, biz ayaktayız…
.
Bu milletin ahı, sizi sonsuz cehennem çukurunda yakacak.
Hiç merak etmeyin…