Hastalıklar nasıl doğar biliyor musunuz?

- Ağlamayı kes!
-Onu yut ..bunu yut …kurbağayı  yut!
- Kapa çeneni..
- Kapa göğsünü...
Ama beden konuşur ve nasıl konuşur!
Yumruğunuzu masaya vurarak konuşur.
Yataktaki huzursuz ayaklarla, bacaklarla konuşur...
Baş ağrılarıyla konuşur.
Gastrit, reflü, anksiyeteyle konuşur.
Boğazdaki düğüm düğümlerle konuşur.
Acını söyle, alnındaki kırışıklığını söyle.
Uykusuzlukla konuşur, çok uyumakla konuşur.
Sen çeneni kapattıkça, iç sesinle konuşma başlar.
İnsanlar kalplerinde sindirilmeyen şeyleri yetiştirip sakladıkları için hastalanırlar...
Kendini ifade etmek acıyı dindirir!
Acı sonsuza kadar hissedilecek bir şey değildir...
Ağrı virgüldür!
Sonra bir mektup, bir şiir ya da bir kitap yaz.
Bir şarkı söyle.
Ayakkabını al, ayakkabını ve yürü .
Şaka yap, yazı yaz, resim yap, yeni arkadaşlarla tanış sanal da olsa...
Parkta koş...
Duygularını
Varsa terapistiniz ona söyleyin, Allah’a söyleyin...
Oysaki
Bir sanatçı gibi görünüyorsunuz!
Kendinle konuş,
Köpeğinle sohbet et,
gökyüzüne bir çığlık at amaaaaaaa sakın susma sakınnn ….!!!
Çünkü "hissettiğin her şeyi yutarsan sonunda boğulursun!" KALP ÇEKMECE DEĞİLDİR!
Vücut konuşuyor!
 
Evet efendim bu güzel cumartesi gününde boşaltın duygularınızı ,ifade edin kendinizi ,verin etrafınıza sevginizi ve eğer varsa zamanınız beni de Bugün Beyaz TV ‘de hayatın rengi programında  saat 16’ da izleyin
Selam ve Sevgilerimle
SİZİ SEVİYORUM…
SİZİ SEVİYORUM…
SIZI SEVİYORUM…