Neden acaba?

Güzel bir Salı günü olması dileklerimle bugünkü yazımın konusu Hayatımıza bir şekilde giren  hiç hoşumuza gitmeyen negatif insanların bizde oluşturduğu duygular kırgınlık, kızgınlık, üzüntü gibi duygulardan ve onların bize ne için karşımıza çıktığından bahsetmek istiyorum, hepimizin bildiği gibi hayatta hiç bir şey tesadüf değildir (böyle düşünmeyeler de olabilir tabii ,saygı duyarız )
Bazen zorlu insanlar dediğimiz insanlar hayatımızda olabilir. Hani dediğim dedikçi diyenlerden, her şeyi o biliyor ,hata yapmaz, hata kabul etmez.
“Zorlu bir kişinin düşmanım değil dersim olduğuna karar verdiğim gün her şey değişti.”
Hiçbir şey değilse bile, bazı insanlar nasıl olmak istemediğinizi öğretir.
 
Üstelikte kızıyorsan ona; kızgınlık açık bir mesajdır. Sınırlar koymadığımızın, sınırlarımızın ihlal edildiğinin ya da bir rol oynadığımızın (bakıcı, kurtarıcı, sevilmek için 'düzeltici') bir işaretidir.
Yani o kızdığımız kişi aslında sana bir şey öğretmek için karşındadır.
Çocukken bağımlı dinamikleri öğreniriz + ebeveyn figürlerimizin duygularını düşünmek, onların ruh hallerine karşı aşırı uyanık olmak, + onlardan umutsuzca istediğimiz onayı alan bir versiyonumuz olmak zorundayız. Ya da böyle olmamız gereğini düşünürüz.
Bağımlılık diyor ki: "Benim hakkımda ne hissediyorsan, benim de benim hakkımda öyle hissediyorsun." Şükürler olsun, iyileşme neden kendi kendini ıslah etmektir.
Unutmayın;
1. Size kırgınlık hissettiren şeylere hayır diyebilirsiniz, yoksa hep kırılır durursunuz.
2. İhtiyaçlarınızı gereğinden fazla açıklamanıza veya mazeret üretmenize gerek yok, istemiyorsanız istemiyorsunuzdur bu kadar net…
3. Sınırlar naziktir, güvenli ilişkiler yaratın.
4. Başkalarının duygusal durumlarından sorumlu değilsiniz. Kendinizi yıpratmayın lütfen.
 5. İnsanların sizinle ilgili algıları, kim olduğunuzun gerçeği değildir.
 6-kendinizi iyileştirenlerle beraber olun diyorum.
Benden söylemesi...
Kendinize ve etrafınıza sevgi ve aşkla bakın efendim.
Selam ve Sevgilerimle
Sizi seviyorum, sizi seviyorum, sizi seviyorum.