Güzel ve keyifli bir Pazar günü dileklerimle...

Cumartesi günü başladığımız Duygusal Yüklerinizi Hafifletmek ister misiniz? Konulu yazımıza devam ediyoruz .Hedefimiz de bugün ve bundan sonraki günlerin akışına yardımcı olmak, daha sağlıklı ,daha huzurlu ve de daha mutlu olmak ..Kim istemez ki diyenler haydi buraya o halde devam ediyoruz .
Bu yazımın sonunda yüzünüzde bir gülümseme oluşturabilmek dileklerimle..
Duygusal yükleri boşaltmanın altın kuralları;
1- Altın kural -Anda Kalın konusunu dün konuştuk. Ama çok önemli bir konu olduğu İçin An’damıyız diye sormak istiyorum. Fakat bu yazıyı okuduğunuza göre buradasınız ..Bu harikaaaaa
2- Altın kural -Olumsuz Kök İnançlarınızı Serbest Bırakın;
Ahhh o kök inançlar, eğer onları kontrol etmezsek hayatımızı alt üst edebilirler  .Gelin birlikle kök inançlarımızdan nasıl kurtulacağımıza bakalım;
İnsanlar genellikle cesaret kırıcı, kendi kendini yiyip bitiren, yargılayıcı her türlü olumsuz olan inanç kalıplarına takılıp kalırlar. Örneğin, kendinizi şöyle düşünürken bulabilirsiniz:
• Hayat hiç adil değil.
• Böyle şeyler hep benim başıma geliyor.
• Benden başka herkes kendi çıkarlarını düşünüyor.
• Ben gerçekten sevimli biri değilim.
• İlişkilerim başladığı gibi bitiyor
• Hiç bir zaman başarılı olamayacağım
.Hep kötü insanlar beni buluyor
Bu inançların nereden geldiğini ya da neden onlara inandığınızı bilmeden zihninize takılırlar. Rahatlamanın yolu küçük bir araştırma yapmaktır. Herhangi bir olumsuz inancınızı ele aldığınızda, bu inancın aşağıdaki genel koşullar nedeniyle aklınıza geldiğini göreceksiniz:
• Size bir şey söyleyen ilk kişiye inanmak.
• Sık sık tekrarlanan şeylere inanmak.
• Güvendiğiniz insanlara inanmak.
• Duyduğunuz şeylerin aksini iddia etmemek.
 
Kötü hissetmenize neden olan herhangi bir olumsuz inanç içinde sıkışıp kaldığınızda, kendinize aşağıdaki soruları sorun:
• Bunu bana ilk kim söyledi?
• Bu durum daha önce çok tekrarlandı mı?
• Bana söyleyen ilk kişiye neden güvendim?
• Duyduğum şeyin tam aksine inanmam için ihtiyacım olan nedir?
Başka bir deyişle, kendinize bu soruları sorarak inancınızı yapışkan hale getiren deneyimleri tersine çevirirsiniz ve onları çevirdiğinizde kökleşmiş inançlarınız gittikçe daha az yapışkan hale gelir. Anneniz size güzel olmadığınızı söylediyse veya babanız tembel olduğunuzu düşünüyorsa, bu fikirleri ne sıklıkla duyduğunuz önemli değildir. Önemli olan, neden otomatik olarak onlara güvendiğinizdir. Artık bir yetişkin olduğunuza göre, başkalarına ait olan fikirleri, gerçeklerden ayırabilirsiniz. (Bunları seanslarınızda yapıyoruz içinizdeki çocuğu iyileştirme şeklinde Bu çok önemli işte İçimizdeki çocuğu iyileştirmemiz şart ) Başkalarının gözünde ne kadar çekici olduğunuzu veya bir görevi yerine getirirken son derece özenli ve titiz davrandığınız anlarınızı düşünmeye çalışın.
3-Altın kural Olumsuz Anılarınızın Yüklerinden Kurtulun;
Belki de geçmişe takılıp kalmanın en temel sebebi anılarınızdır. Eski yaralar ve travmalar geri dönerek sizi geçmişte yaşanan kötü bir anıyı tekrar etmemeniz için uyarır. Bir anının en yapışkan kısmı, bazı psikologların geçmişten duygusal borcunuz olarak adlandırdığı duygusal yüküdür. Eski kızgınlıklara, şikâyetlere, korkulara ve yaralı hislere inatla tutunursunuz. Aslında bu durum size sıkışmadan kurtulmanız için bir ipucu verir. Doğum günü partinize kimsenin gelmediği zamanı hatırlamamaya çalışmak yerine, bu anının getirdiği duyguya odaklanın. Anıları silmek zor veya imkânsız gibi görünebilir, ancak duygusal yüklerden kurtulmanın elbet bir yolu vardır! Tabii ki de olacaktır. Çözüm biz istediğimiz sürece olacaktır. Bu konu ile ilgili bir başka yazımızda konuşalım. Şimdiiii güzel bir pazar olsun ..evlerinize huzur dolsun .Bizim istediğimiz ,aradığımız ve kendimize izin verdiğimiz sürece hayatımız akacaktır ..o halde tutmayın hayatınız aksınnnnnn gitsin ..
Keyifli Pazarlar efendimmmm
Selam ve Sevgilerimle