Vatandaşın cahili daha iyidir diyeni YÖK üyesi yapan iktidar sahipleri hedeflerine adım adım yaklaşıyorlar.

Vatandaşın cahili daha iyidir diyeni YÖK üyesi yapan iktidar sahipleri hedeflerine adım adım yaklaşıyorlar. Okuyandan sorgulayandan rahatsız olan, biat geleneğini önde tutan zihniyet ne yazık ki, cahil bir toplum oluşturmada başarılı işler yapıyorlar.
Sürekli eğitim sistemini değiştiren, kendi oluşturduğu sistemi eleştiren ve yine değiştiren zihniyet, üniversite sınavında gençlere tarihin hezimetini yaşattı. Yazıklar olsun. 15-20 senede 16 defa sitem değiştiren yetkililer, hiç sistemin mezun vermesine izin vermediler.
Zaten ilköğretim çağındaki çocuklar okuduğunu anlama testlerinde sıfır çekmeye devam ediyorlar. Salgın hastalık vardı mazeretine sığınmanın hiçbir anlamı yok. Böyle bir rezalet karşısında Milli Eğitim Bakanlığının bütün üst yöneticileriyle birlikte istifa etmesi veya görevden alınması gerekir. Oysa ödüllendirileceklerdir. Çünkü iktidar zihniyeti milletin cahil kalmasından yanadır.
2021 YKS sınav sonuçlarının açıklanmasıyla iktidar sahiplerinin uyguladığı çarpık eğitim sitemleri meyvelerini vermeye başladı.
Sınava yaklaşık 2.5 milyon öğrenci girmişti. Adaylardan 217 bin 504’ü matematikte, 312 bini de fen alanında 0 (SIFIR) çekti.
Tercih yapabilme barajı geçen aday sayısı geçen yıla göre 500 bin öğrenci birden düştü. Yaklaşık 1 milyon aday tercih yapabilme barajını geçemedi.
Türkçe testinde adaylar, kırk sorunu yarısını bile cevaplayamadı. Anadillerinde sınıfta kaldılar. 180 puan barajını geçen aday sayısı sözel bölümde 565 bin 808, sayısal bölümde 390 bin 132, eşit ağırlık alanında ise 587 bin 678’de kaldı.
Adaylar, 40 matematik sorusunda ortalama 5.1 cevap, 20 Fen Bilimleri sorusunda doğru çözme ortalaması 3.2 cevap, 40 Türkçe sorusunda doğru çözme ortalaması 18.4, 20 Sosyal Bilimler sorusunda doğru çözme ortalaması ise 8.3 cevapta kaldı.
Daha önce yapılan KPSS sınavlarında öğretmenlerimizin kendi alanlarındaki testlerde ortalama cevapları da çok iyi değildi. Neticede eğitim sistemi zincirleme çökertiliyor. Her ile üniversite açmakla, kocaman binalar yapmakla eğitim gelişmiyor.
Yarım milyon öğrencinin matematik ve fen alanlarında sıfır çekmesi büyük hezimettir. Aynı alanlarda ortalama cevap sayısı ise ayrı bir hezimettir. Milli eğitim camiası çökmüş demektir.
Bu sene üniversitelerin bazı bölümleri ciddi kontenjan sıkıntısı yaşayacaktır. Özellikle tercih için taban puan koyan bölümlerde yerleşen öğrenci sayısı önemli derecede azalacaktır.
Kamu kurumlarında idari kademelerde liyakat her geçen gün bitiriliyor. Sokak ağzıyla eğitim laçkalaşıyor. Oysa eğitim bir ülkenin geleceğidir.
Eğitimin bu derece çökmesinin gerçek sorumlusu yöneticilerdir. Gençler değil. Sorumluluk duygusu olan yönetici aynaya bakar ve görevini bırakır. Ancak bu durumlar sadece eğitimli gelişmiş ülkelerde olur.