Sofya’da Youth-Tomorrow projesinin üçüncü toplantısında tartışma konusu motivasyon idi.

Sofya’da Youth-Tomorrow projesinin üçüncü toplantısında tartışma konusu motivasyon idi. Öğrencilerin, işçilerin, çalışanların, işsizlerin motivasyonuyla ilgili oldukça ilginç konular tartışıldı.
Motivasyon, genellikle insanların veya hayvanların belirli bir zamanda belirli bir davranışı neden başlattığını, sürdürdüğünü veya sonlandırdığını açıklayan kavram veya olgu olarak tanımlanıyor. Motivasyon durumları çeşitli güç derecelerinde gelişiyor. Derece ne kadar yüksekse, devletin davranışlar üzerinde etkileri güçlü hale geliyor. Bu genellikle, hedefe yönelik davranışla sonuçlanan etmen içinden hareket eden güçlerle bağlantılı gelişiyor.
Motivasyonu içsel güçler açısından tanımlamak oldukça zor görünüyor. Seviyesini de ölçmek zor. Motivasyon esnek olabiliyor. Esneklik yeni bir şeyler öğrendikçe, bireyin hedefleri ve buna bağlı motivasyon seviyesi değişebiliyor. Fareler, açlıklarını gidermek için karmaşık labirentlerden geçmeyi öğrenebiliyorlar. Felçli bir kişi, davranışta bulunamamasına rağmen yaşamak için yüksek motivasyon seviyesine sahip olabiliyor.
İnsanlarda kişinin ne yapması gerektiğine dair inançlar, niyetler etkili olabiliyor. Bir eylemi gerçekleştirme arzusu her zaman motivasyon sağlayabiliyor. Hareketli bir kişi bir iş ve eylemde daha hızlı ve yüksek motivasyon seviyesinde eyleme geçebiliyor. Belirli bir amaca nasıl ulaşılacağına dair araca bağlı inanç ise, hedefe ulaşmada motivasyonu güçlendiriyor. Hareketli bir kişi arabam olsa bunu daha çabuk hallederdim duygusu içinde eyleme kalkışıyor ve hedefe yöneliyor. Ancak motivasyonu düşük kişi arabam olsaydı yapardım dedikten sonra eylemden ve hedeften vazgeçiyor.
Bazı teorisyenler istek ve arzuların motivasyon için gerekli olduğu fikrini kabul ederken, bazıları ise istek olmadan da hedefe hareketin olabileceğini iddia ediyor. Aslında her iki gurup da haklı olabiliyor. Diş tedavisinde, kanal ve dolgu işlemlerinde insanın isteği olmasa da eylem gerçekleştiriliyor. Bununla birlikte, zorunlu hallerde isteğin zayıf olması hedeften vaz geçme duygusunu güçlendirebiliyor.
Bazı psikologlar, motivasyonun tamamen bireyin içinde var olduğunu iddia ediyor. Ancak gurup hareketlerinde, bireyin etkinliklere katılımı ve eylemi dışsal gelişmektedir.
Bir öğrencinin dersten kaldıktan sonra okuldan ayrılma, kaydını sildirme isteği, anne baba ve yakın arkadaşları tarafından değiştirilebilir. Öğrenci dersten kalınca, içinde oluşan duygular, okula devam etme isteğini, haliyle motivasyonunu düşürmektedir. Ancak, yakın çevre moral değerlerini yükselterek, motivasyonunu artırarak, öğrenimine devam etme istek ve arzusunu güçlendirebilir.
Kişilerin motivasyonunda, devlet yönetimi de önemli rol oynamaktadır. Teşvikler, desteklemeler, bir yerde ülkenin geleceğini yönlendirmede, kişileri belli alanlara yönlendirmede etkili olmaktadır. Ülkelerin hemen tamamı, öncelikli alanlarda birey motivasyonunu yüksek tutmanın yollarını arar. Aksi takdirde ülke kaynaklarının heba olması kaçınılmazdır.
Bir fabrikada üretimde başarı, çalışanların motivasyonuna bağlıdır. Çalışanların motivasyonu içsel olduğu kadar çevre faktörleri tarafından da etkilenmektedir. Kamu yönetimi de aynıdır. Motivasyon ne kadar güçlü ise memurların çalışma arzusu ve isteği o kadar yüksek olur. Yoksa bugün git yarın gel geleneği ebediyen yakamızı bırakmaz.