Eskiden cayır cayır yakılan anızlar artık kırkayak çekilerek balya yapılıyor. Samanın bu kadar para edeceğini hiç kimse hesap etmemiştir.

Eskiden cayır cayır yakılan anızlar artık kırkayak çekilerek balya yapılıyor. Samanın bu kadar para edeceğini hiç kimse hesap etmemiştir.
Devlet anız yangınlarının önüne geçmek için en son para ve hapis cezaları dahi getirmişti.
Biçerdöverin yaygın olmadığı zamanlarda hemen bütün köylerin yakınlarında harmanlıklarda bir ayı bulan harman uğraşları sonunda samanlar çekilir ve samanlıklarda depolanırdı. Harman yerlerinden en son saman kalkar ve rahmetli ninelerimiz çalıların dibine kadar süpürür bir gram saman bırakmazlardı. Saman ticareti neredeyse yoktu. Sadece tahıl ekiminin yapılmadığı, zeytinin yoğun olduğu bölgelerde, Ege sahil kuşağında deve ve süt inekçiliği yapan birkaç işletme saman satın alırdı. Oysa tarihte saman ticareti çok güçlüdür. İstanbul başta olmak üzere birçok büyük ilimizde tarihi saman pazarları vardır.
Saman modern hayvancılıkta genellikle altlık olarak kullanılır. Hem büyükbaş hem de küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde, özellikle beton zeminli ağıl ve ahırlarda altlık kullanmak hayvan sağlığı açısından da önem taşımaktadır. Bu anlamda altlık olarak kullanılabilecek en önemli materyal samandır. Çünkü bu amaçla kullanılacak malzemenin ucuz olması gerekir.
Bundan 20 yıl önce üreticilerimiz, tarlasından saman kalksın da nasıl kalkarsa kalksın şeklinde bir düşünceye sahipti. Saman almak isteyen balya bağlama parasını ödemek suretiyle saman tedarik edebiliyordu.
Samanın kaba yem olarak değeri çok düşüktür. Ne ile muamele edilirse edilsin sindirilebilirliği % 3’ü geçmemektedir.
Bugün samanın 25 kilogramlık 1 balyası 20 liradan alıcı bulmaktadır. Demek ki samanın kilosu 1 lirayı görmektedir. Altlık olarak kullanımını öneren kitaplar düzeltme kullanmalıdır. Parasal olarak bu kadar kıymetli bir materyalin hayvanın altına atılması önerilemez.
Türkiye’de kaba yem fiyatlarındaki artış, hem üretim yetersizliğinden hem de artan talep fazlalığından ileri gelmektedir.
Hububat ekim alanları önemli derecede azalma göstermiştir. Buna karşın çok fazla hayvan ithal edilmiştir. Neticede ot ve saman kıtlığı ortaya çıkmaktadır. Nitekim saman ithalatı her geçen gün artmaktadır. Üstelik besleme değerinin bu kadar düşük olduğunu bile bile yüksek bedeller ödemek, baştan zarar etmeyi kabul etmektir.
Arz yetersizliği nedeniyle ot ve saman fiyatlarındaki artış, her yıl ot ve saman ithalini gündeme getirmektedir. Bulgaristan, Macaristan, Romanya ve Gürcistan gibi ülkelerde ot fiyatları çok düşüktür. İthalat yolunu seçmenin sorunu çözmek yerine daha da derinleştireceği muhakkaktır. Akıllıca olan ot ve silaj üretimini daha güçlü desteklemeye devam etmektir. Balyası 3 liradan ot ithalatı, yonca ve korunga ekili alanlarımızı söktürmez mi?