Çanakkale Deniz Zaferinin 106. Yıldönümünde...

Çanakkale Deniz Zaferinin 106. Yıldönümünde İYİ Pati Genel Başkanı Meral AKŞENER, Biga, Çanakkale Merkez ve Eceabat ilçelerinde esnaf ziyareti yaparak, farklı sektörlerde faaliyet gösteren işletme sahipleri ve çalışanlarıyla görüştü dertleşti. Sorunlarını dinledi. Genel İdare Kurulu Üyesi Rıdvan Uz ve Partinin Ekonomi kurmayları çok sıkı not tuttular. Sorunlar mutlaka meclis kürsüsünden de dile getirilecek, iktidar sahiplerinin dikkati çekilecektir.
Esnaf aslında toplumun aynasıdır. Toplumun bütün ekonomik ve sosyal durumu hakkında canlı bilgilere sahiptir. Vatandaşın halini en iyi onlar bilir. Akşener ve ekibi bunu çok iyi biliyor ve koltuk yerine pabuçları eskitiyorlar. Doğrusu da bu zaten. Memleketin nabzını başka türlü tutamazsınız.
İktidar sahipleri uzun süredir güç zehirlenmesi yaşıyor. Farkında olmadan bu zehir kendilerini de içten içe zehirliyor. Vatandaşla aralarına koydukları güvenlik çemberi, tepeden bakmalar, baskı ve korku uygulamaları hızlı bir şekilde erimelerine de neden oluyor. Politikaları da bitmiş görünüyor. Açıklamadık paketleri kalmadı. Hatta bazı paketleri millet unutur gibi olunca ısıtıp yeniden önüne koyup malzeme yapıyorlar.
Salgından bütün dünya etkilendi. Türkiye de etkilendi. İktidar sahipleri ekonomi büyüdü falan diyor ama artık vatandaş gülüp geçiyor. İnandırıcılıklarını yitirdiler. Bir yıldan bu yana kapalı olan lokanta ve kafelerin sahipleri ile çalışanlarına ekonominin iyiye gittiğini inandırabilir misiniz?
Salgın güney illeri kadar Çanakkale’yi de çok fazla etkiledi. Bazı ve paket ve destek kredileri ve borç ertelemeleri yapılsa da çok faydası olmadı.
Çanakkale merkez ve ilçelerinde %80’den fazlası başka illerden olan 45 bin öğrenci eğitim görüyor. Öğrenciler Çanakkale’nin ekonomisinde önemli rol oynuyor. Uzaktan eğitim 40 bine yakın öğrenciyi memleketlerinde bıraktı.
Çanakkale’de yüzlerde pansiyon boş kaldı. Son sınıflar evleri boşalttı. Öğrenciye hizmet sağlayan bütün sektörler başta kafe ve restoranlar kapandı. Çalışanları işsiz kaldı. İşletme sahipleri, belki normale döner diye uzun süre dayanmaya çalıştı, sermayeyi tüketti. Yeniden faaliyete geçmek için borca girmek zorunda kaldı. Sınırlı serbestlik olsa da işlerin eskisi gibi olması uzak görünüyor.
Turizm sektöründe iki senedir yaprak kımıldamıyor. Her yıl en az iki milyon vatandaşımız şehitlik ziyaretleri için Çanakkale’ye geliyordu. Yine tatil için otel ve motellerde kapasite kullanımı yüksek düzeylerde seyrediyordu.
Korona salgınından taşımacılık sektörü yasak döneminde adeta durdu. Ardından hareketlilik de kısıtlamalar nedeniyle yavaşladı.
İki sektörde ekonominin bozulması, diğer sektörlerin de düzenini bozar. Domino taşı devrilince hepsini devirir. Birbirini tamamlayan ve destekleyen sektörler, bir zincirin halkaları gibidir. Birinin başı ağrısa, zincirin son halkasının da ağrır.
Bugün Nevruz. Milletin ve memleketi yönetenlerin uyanışına vesile olur inşallah.