Tesla’yı bilirsiniz. Teknoloji üreten bir şirket.


Tesla’yı bilirsiniz.
Teknoloji üreten bir şirket.
.
Bünyesinde bir de araba üretimi var.
Şu anda dünyada 1 milyon elektrikli araba satan tek şirket.
.
Ürettikleri arabanın çeşitli modelleri var.
.
Dışarıdan bakınca güzel.
Düşünsenize arabada hiç ses yok,
Her şey size özel.
.
Tek dolumda (Şarjda) 646 kilometreyi geçen tek araba.
.
Geçenlerde şehirden çıkıyoruz,
İnönü Köprüsünden geçerken önümüzde bir tane araba.
.
Aaa!
Değişik bu ayol…
.
Üzerinde “Tesla” yazıyor.
.
“Hadi lan!” Dedim.
“Olur mu?”
.
Plakası Çanakkale.
.
Zira bildiğim oldukça pahalı olmasıydı.
.
Baktım İnternette (ikinci el) listeye.
En düşük 1.200.000 lira
.
2020 ikinci el:
1.970.000 lira.
“Bir milyon dokuz yetmiş lira”
.
Bir hesaba vurdum.
30 sene çalışmamız lazım. (fiyatı sabit kalırsa)
.
Dardanel Medya’nın önünden Tesla önde, biz arkasında sola döndük.
Sağdan yavaş yavaş ilerliyoruz.
Arabalar (her zamanki gibi) sağa park etmiş.
Park halindeki turuncu renkli Nissan marka arabanın kapısı açılıverdi.
.
Tesla’ya değdi, değmedi.
Araba devam etti.
.
Şimdi durum bu:
“Altınızda 2 milyonluk araba var.
Çanakkale’de geziyorsunuz.
Kadının biri dikkatsizce açtığı arabasının kapısını arabanıza vurdu” diyelim.
.
Ne olacak?
.
Zor be!
Vallahi zor,
Billahi zor.
.
Neyse,
Biz yoruma geçelim.
Nasılsa cumartesi yazısı.
.
Böyle bir arabaya sahip olmak için insanın geliri ne kadar olur?
.
Toplamda kaç parası vardır?
.
İnsanın çok parası olunca böyle bir araba alır.
Alır ama
Beraber yaşadığı insanların gelir düzeyi yerlerde sürünürken en azından “Çanakkale” plakalı almaz.
.
Tak “İstanbul” plakayı.
Gören desin ki:
“Helal olsun…”
.
Genç biri kullanıyordu.
O yaşta,
O kadar paraya sahip olmak kolay değil.
Helal olsun.
.
“İçimizden zengin çıkmıyor” diye sitem ediyordum,
Meğerse varmış.
.
Fıkra mı?
Yazmadan olmaz…
 
***
Bir gün zengin bir genç son model Ferrari’siyle yolda ilerlerken, karşısına çıkan kırmızı ışıklarda durmuş.
Durmaya kalmadan korkunç bir sesle bir kamyon arkadan Ferrari’ye bindirmiş.
Kazanın heyecanıyla kamyoncu inmiş arabadan, başlamış genç çocuğa yalvarmaya:
-“Abi affet beni, ben bu arabanın masrafını ödeyemem evde çoluk çocuk açlar aabi…”
Diyerek ağlayıp ayaklarına kapanmış.
Eh genç çocuk da sonunda dayanamamış:
-“Tamam peki peki…” deyip affedip koyulmuş tekrar yola.
Yolda arkası göçmüş arabasıyla ilerlerken tekrar bir kırmızı ışıkta durmuş veeeee...
Aynı kamyon arkadan gelip arabaya çarpmış.
Tabi genç artık büyük bir sinirle arabadan inmiş. Arabaya çarpan kamyoncu ise hiç istifini bozmadan kafasını camdan dışarı çıkarmış:
-“Abi merak etme… Benim ben...”