Temel kiralık ev arıyormuş.

Temel kiralık ev arıyormuş. Emlakçı olan arkadaşı Dursun'un yanına gitmiş ev sormuş. Dursun ona deniz kıyısında dubleks bir ev olduğunu söyleyince Temel:
-“Kirasu ne kadardur ha puranun?”
Dursun, “2 milyar dur” deyince Temel tekrar sormuş:
-“Ahiru varmidur?”
Dursun:
-“Oyle bir evde ahirun ne işu vardur. Hem sen ahiru ne yapacaksun?”
Sinirlenen Temel:
-“Ha o 2 milyaru veren öçüz nerde yataçaktur, oni merak etmişumdur?”

Şimdilerde emlak satışları furyasına kapılıp fiyat şişiren emlakçılar, “Ahırı” unutmasınlar…
 
***
Adamın biri bir gün yolda giderken otostop yapan bir kedi görür, durur ve arabaya alır. Kedi ön koltuğa geçer ve dile gelir:
-“Ben aslında bir insanım, eğer benim başımı bir kere okşarsan çok güzel bir prenses haline gelirim” der.
Adam güler ve arabayı sürmeye devam eder.
Kedi tekrar dile gelir;
-“Eğer benim başımı okşarsan çok güzel bir prenses olacağım ve seninle 1 hafta kalmaya razıyım” der.
Adam tekrar güler ve iki elini de direksiyondan ayırmayarak sürmeye devam eder.
Kedi sıkılmaya başlar ve der ki;
-“Eğer benim başımı okşar ve güzel bir prenses haline çevirirsen seninle bir hafta kalırım ve istediğin her şeyi yaparım”
Adam yine güler.
Sonunda kedi dayanamaz:
-“Senin neyin var? Sana çok güzel bir prenses olduğumu ve beni öpersen 1 hafta seninle kalıp istediğin her şeyi yapacağımı söyledim. Neden beni öpmüyorsun?”
Sonunda adam konuşur:
-“Bak, ben bir mühendisim. Konuşan bir kedi, bir prensesten daha ilginç geliyor”.

Mühendis aslında ‘karnım aç’ diyemiyor. Kediyi satıp servet sahibi olmak, prensesle birlikte olmaktan daha cazip geliyor.
 
***
Temel evinin merdivenlerinden çıkarken düşüp, bacağını dört yerinden kırmıştı. Hemen hastaneye kaldırılmış, doktor bacağı boydan boya alçıya almış ve:
-“Beyefendi bundan sonra daha dikkatli olun, en azından alçınız çıkana kadar merdivenlerden inmek çıkmak yok”.
Üç ay sonra kırıklar kaynamış, alçı çıkarılmıştı. Adam bu arada doktora:
-“Doktor bey artık merdivenlerden inip çıkabilir miyim?”
-“Tabii, ancak yine de bir süre daha dikkatli olmalısınız”.
Adam doktorun bu cevabı üzerine sevinçle bağırmış:
-“Oh be şükürler olsun, üç aydır eve su borusundan tırmanarak girip çıkmaktan anam ağlamıştı.”

Bu yıl kadınların dizlerinde nedense oldukça fazla ağrılar meydana geldi. Bu sebeple doktoru tam dinlemeden sokağa çıkmasınlar…
 
***
Kibar bir zat, yalıdaki sandalının ziftlenmesini uşağına emreder.
Uşak sandalı ziftletir.
Sonra bir masraf pusulası çıkarıp efendisine verir.
Efendi masrafı fazla görerek:
-“Oğlum! Bir sandalın ziftlenmesi için hiç bu kadar para harcanır mı?”
-“Efendim! Sadece sandal ziftlenmedi. Ben ziftlendim, kâhya ziftlendi, uşak ziftlendi...”

Bu da bir şey mi? Bizim memlekette maşallah ziftlenmeyen yok…