Bir zamanlar ülkelerin gelişmişlik seviyesi kişi başına et tüketimiyle ilişkilendirilirdi. Sonra zenginliğin göstergesi elektrik tüketimi oldu, su tüketimi oldu, enerji tüketimi oldu.

Bir zamanlar ülkelerin gelişmişlik seviyesi kişi başına et tüketimiyle ilişkilendirilirdi. Sonra zenginliğin göstergesi elektrik tüketimi oldu, su tüketimi oldu, enerji tüketimi oldu.
Son zamanlarda et üretimi için tesis edilen endüstriyel hayvancılık tesislerinin dünyayı tükettiğine dair tespitler de yok değil. Bazı uzmanlar insan beslenmesi için yılda üretilen 250 milyon ton hayvansal ürün için, 1 milyar ton bitkisel ürün kullanıldığını ve bunun israf olduğunu savunuyorlar. Haksız da değiller. 1 kg et için 16 ton su tüketiliyor.
Hayvansal üretim, toprak ve su bozulmasında, biyolojik çeşitlilik kaybında, asit yağmurlarında, mercan kaynaklarının tükenmesinde, ormanların yok olmasında ve küresel ısınmada suçsuz değil.
Protein kaynakları olarak bitkisel diyetler, böcek yetiştiriciliği, laboratuvarda yetiştirilen veya üretilen et ve genetik olarak değiştirilmiş hayvanların hepsi potansiyel çözümler olarak önerilmektedir. Bunların daha ekonomik ve çevreci oluşları dikkate alınmaktadır.
Sürdürülebilir Gıda Sistemleri, bitkilerle beslenen ve genetik olarak maksimum büyüme, beslenme ve lezzet özelliklerine sahip türler üzerine odaklanmaktadır.
Uzmanlar geleneksel et üretim çiftliklerine alternatif olabilecek bütün alternatifleri değerlendirmeye çalışmaktadırlar. Daha az metan üreten veya hastalığa direnen genetik olarak değiştirilmiş hayvan türleri, arazi ve su kaynaklarının bozulması, ormansızlaşma ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi sorunları hafifletmek için ön plana çıkmaktadır.
Böcek çiftçiliği çok daha az su tüketimi ve alan gereksinimine sahip görünmektedir. Böcek çiftçiliğinde besi danası yetiştirmeye göre alan kullanımı iki kat daha yüksektir.
Laboratuvar ortamında üretimi teknolojik gelişmelerle birlikte ekonomik görünmektedir. Sığır eti, domuz eti veya tavuk etine benzer protein üretimi meraya dayalı hayvancılığa göre daha fazla enerji gerektirmektedir. Ancak yakın zamanda bu alanda ekonomi sağlanacağı tahmin edilmektedir.
Laboratuvar ortamında böcek yetiştirmek halihazırda daha ekonomik protein kaynağı olarak kabul edilmektedir. Bitkisel ürünlerle beslenen böceklerin et üretiminde yemden yararlanma oranı diğer çiftlik hayvanlarına göre çok yüksektir. Daha az enerjice zengin yemle beslenen böcekler, daha fazla et ürettiği gibi çevre kirliliği yönünden de daha masumdur.
Böcek eti üretimi yeni bir alternatif olarak ortaya çıkmaktadır. Karides, ıstakoz ve yengeç benzeri canlıların tüketiminde olduğu gibi, karasal canlılardan da bu canlıların etlerine benzer lezzete sahip türlerin geliştirilebileceği mümkün görünmektedir.
Bazı böcek türlerinin güney Asya’da yoğun bir şekilde tüketildiği bilinmektedir. Islah, evcilleştirme, kültüre alma çalışmalarıyla böcek eti üretiminin, en önemli protein kaynağı olduğu konusunda uzmanlar ortak görüş bildirmektedir. Endüstriyel hayvancılık yerine, daha ucuza et veren böcek çiftliklerinin çoğalması, doğayı korumak açısından da öne çıkmaktadır.