İnsanların tipik özellikleri vardır. “Huy” dur ve “Değişmez.” “Yedisinde neyse, yetmişinde de odur” diye söylenir hep.

İnsanların tipik özellikleri vardır.
“Huy” dur ve “Değişmez.”
“Yedisinde neyse, yetmişinde de odur” diye söylenir hep.
İşte bu özelliklerinden biri de “Pişkinliktir.”
Günümüzde insanlar arasında oldukça sık rastlanan bu özellikle ilgili bir fıkram var.
.
Genç kadın iş bulmak için hiçbir çaba harcamayan kocasına çok kızıyordu.
Ama kocasının umurunda bile değildi.
Kadın bir gün nihayet “Daha fazla dayanamayacağım... Utanç içindeyim!..” diyerek patladı,
-“... kiramızı babam, mutfak masraflarımızı annem karşılıyor. Bizi kız kardeşim giydiriyor, arabamızın masraflarını da halam karşılıyor.”
Adam yattığı yerden karısına
-“Bence de utanmakta haklısın hayatım. İki erkek kardeşinden yıllardır hiçbir şey göremedik!”
 
***
Zaman geçtikçe insanlar olgunlaşır, yaptıkları işlerde ehlileşir.
Ama bizim politikacılar hep aynı.
El alem uzaya giderken, biz hala yerimizde sayıyoruz.
.
Adamla karısı akşam yemeği yiyorlarmış. Kadın birden;
-“Sen artık beni eskisi kadar sevmiyorsun!”
-“Hoppalaa!.. Nereden çıkardın şimdi?”
-“Sevmiyorsun, sevmiyorsun... Evliliğimizin ilk yıllarında hep bifteğin küçük kısmını sen alırdın, kalan büyük kısmını bana verirdin. Artık bifteğin büyük kısmını sen alıyorsun, küçük kısmını bana veriyorsun!”
- “Alakası yok hayatım, ben seni eskisinden daha az sevmiyorum. Ama sen artık eskisinden daha iyi yemek yapıyorsun!”
 
***
Devir o hale geldi ki:
“Kadınlar kocalarını değiştirebilirken, biz şu iktidarı 18 yıldır değiştiremedik…”
.
Kadının biri yanına arkadaşını da alarak karakola gitmiş ve kocasının kayıp olduğunu bildirmiş. Komiser kadından kocasını tarif etmesini istemiş.
Kadın: -“Tabii... 35 yaşında, 1.85 boyunda, atletik yapılı, kahverengi ve dalgalı saçları, mavi gözleri, insanın içini ısıtan bir ses tonu ve çocuklara karşı inanılmaz bir sevgisi var!”
Yanındaki arkadaşı şaşırmış:
-“Aaaa sen ne diyorsun? Senin kocan 45 yaşında, 1.65 boyunda, şişman, kel, sesi çok kalın ve çocuklardan nefret eder!”
Kadın hiç istifini bozmamış:
-“İyi de, onu geri isteyen kim?”
 
***
Bu memlekette koltuğa oturan kendisini “İyi yönetiyor” zannetmiyor mu?
Kuduruyorum…
.
Şöhret peşindeki genç aktör, kızın babasından evlenmeleri için izin istemiş…
-“Kızımı hayatta bir aktörle evlendirmem...” demiş baba...
Genç ısrarcı:
-“Oyunumu seyreder ve performansımı görürseniz fikrinizin değişeceğinden eminim... Bu gece bekliyorum efendim...”
Baba daveti kabul etmiş, oyunu seyretmiş, ertesi gün de delikanlıyı aramış,
“Haklısın...” demiş,
-“Fikrimi değiştirdim... Kızımla evlenebilirsin... Senden aktör falan olmaz!”
 
***
“Sen kiminle dans ediyorsun?” şeklinde söylenen halk sözünden yola çıkarak “Z” kuşağı ile oynarken dikkat etmek gerekir.
Öyle “Boş laflara” pek kanmıyorlar.
Kısaca: “Her b.ktan anlıyorlar…”
.
Kadın kocasına:
-“Bizim oğlan büyüdü artık. Ona bazı şeyleri anlatmalısın. Bu senin görevin.”
-“Yahu, ben nasıl anlatayım, utanırım.”
-“Kolayı var, bu işin arılar ve kuşlarda da aynı olduğunu söylersin.”
Adam, oğlunu yanına çağırır ve anlatmaya başlar:
-“Bak oğlum, geçenlerde annenle kavga etmiştim ya, annen eşyalarını toplayıp annesine gitmişti.”
-“Evet, baba, hatırladım.”
-“O gün bu olayı kutlamak için seninle birlikte gece kulübüne gittik. İçerken iki bayanla tanıştık. İşi ilerlettik.”
-“Evet, baba, hatırladım.”
-“Sonra bayanları kulüpten çıkartıp bir otele götürdük. Sen seninkini, ben benimkini alıp odalarımıza çekildik.”
-“Evet, baba, hatırladım.”
-“Hah, işte bu iş arılarda ve kuşlarda da böyledir.”
 
***
Dünyada “Ben dindarım” demekle,
“Ben okulundan mezunum” diye övünmekle,
Kitabı elinde sallayarak “Ahkam kesmekle” olmuyor.
Öbür dünyada sistem bildiğiniz gibi çalışmıyor.
.
Adamın birini melekler hiç iyiliği yok diye tam Cehenneme götürecekken adam bağırmış:
-“Yahu ben bir keresinde bir dilenciye 10 kuruş para vermiştim! Beni Cennete alın!..”
Gerçekten de defterlere bakmışlar, adam haklı. “Bu adamın hakkı Cennet mi Cehennem mi? Bir de Başmeleğe soralım.” demişler.
Başmelek dinlemiş ve;
-“Verin adamın 10 kuruşunu, atın Cehenneme!...”  demiş.