“Virüs” demeden duramıyoruz.

“Virüs” demeden duramıyoruz.
“Korona” yazmadan,
“Pandemiyi” dillendirmeden,
“Covid-19’u” anmadan olmuyor…
.
Resmen kanımız kaynadı vallahi.
.
Hayatımıza girdi.
Çıkması için uğraştık.
Önlemler aldık.
Nafile…
.
Çalıştık
Çabaladık,
Kararlar aldık,
Uyguladık
Ve
Biraz olsun,
“Zayıflattık”  derken yeniden hortlayacağa benziyor.
Ayrılamıyoruz…
.
Ekonomik olarak birçok kesim zarar görmeye başlayınca:
İşi gevşettik.
.
Bu duruma:
Hak veren de oldu,
Hak vermeyen de.
.
Normalleşme adı altında:
“Tam geçmedi ama gereken tedbirleri alırsak, dikkat edersek böyle de yaşayabiliriz” dendi.
.
“Sokağa çıkma yasağı olmadan”,
“Sosyal mesafe korunarak”,
“Maske takılarak”,
“Hijyene dikkat ederek”,
“Devam edebiliriz” sanıldı.
.
Ne oldu?
.
Kimse iplemedi.
.
Sonuç:
“Maske takma zorunluluğu” geldi.
.
Yahu bu memlekette ağzını açan yetkili her daim şunu dedi:
“Evde kal, dışarı çıkıyorsan maske tak…!”
.
Taktın mı?
Takmadın…
.
Sonunda,
Virüs de bizi takmadı.
.
Şimdi,
Sokak, ‘ağzı maskeli insan’ kaynıyor.
.
Sıkıysa takma…!
Virüsün yanında,
“900 kâğıtlık ceza” ayrıca bekliyor seni.
.
Be kardeşim!
Bu önlemleri alman istenirken sen ne yapıyordun?
Dayılanıyordun virüse,
“Takmam virüsü ülen!” diyordun
“Sülalesi gelse bana bulaşmaz” diyordun.
“Safsata bunlar” diyordun,
“Benim kanım sıfır grubundan, bana dokunamaz” diyordun,
“Muskalıyım” diye hava atıyordun,
.
İlla ceza,
İlla kanun,
İlla yaptırım gerekiyor sizin gibileri yola getirmek için…
.
Buyur buradan yak şimdi!
.
Yeni slogan şu:
“Maskesiz çıkmam abi…”
.
“İstersen çık! Gör örekeyi…”
.
Artık ülke olarak şu virüsü ciddiye alma zamanı geldi.
Yoksa:
“Kız istemeye”,
“Asker uğurlamasına”,
“Nikâh salonuna”,
“Sınava”
“Sosyal mesafesiz yan yana gelmeye” devam edersek, daha çok canımızın yanacağı kesin.
 
***
Pandemi günlerine alıştık.
Artık virüslü kamyon arkası yazı yazmaya başlarız yakında.
“Kamyoncu kardeşlerimize yardımcı olur” maksadıyla ben de yazdım…
.
“Dünyada biter, bizde bitmez.”
“Korona bile bizi ayıramaz.”
“Sana gelmediğim gün bil ki entübe olmuşumdur.”
“Virüse bulaş, bana bulaşma.”
“Virüs olsan ne yazar?”
“Doktordan satılık virüssüz araba”
“Virüsten kurtulursun, benden kurtulamazsın.”
“Beni virüs yıkamadı, sen mi yıkacaksın?”
“Kalbinden atsan beni, mutasyon geçirir yine gelirim.”
“Gönlünde yer yoksa güzelim, virüs olur girerim.”
“Biz kimseyi yarı yolda bırakmadık, onlar virüse yakalandı.”
“Sende ‘Aşk virüsü var’ dediler, kızı vermediler.”
“Virüsün olayım, seninle birlikte öleyim.”
“Küçücük virüs dünyayı sardı, ben seni bir kere saramadım güzelim.”