.

Tanıdığım var.
Adam motor tamircisi.
67 yaşında.
Sokağa çıkması yasak.
Adam günlük geliri ile yaşıyordu.
Şimdi evde televizyon seyrediyor.
Devlet diyor ki bu adama:
“Senin borçlarını erteleyeceğiz,
Kiranı öteleyeceğiz,
Kredi vereceğiz.”
Adam en az bir ay daha iş yapamayacak.
Adam bana soruyor:
“Ne olacak halim. Ödeme zamanı gelince ne yapacağım. Dükkânı açınca bana iki katı müşteri mi gelecek? Ayrıca bütün müşterilerim başka iş yerlerine gitti. Yarısından fazlası geriye de dönmez. Müracaat ettim ‘bana izin verin’ diye. Vermediler… Ben ne yapacağım?”
.
Benim berber.
Adam zaten ayakta zor duruyordu.
“Müşteri gelsin” diye kapılarda oturuyordu.
Her gittiğimde geçim sıkıntısından bahsederdi.
Sigarayı bıraktı,
Arabasını sattı,
İçkiyi terk etti parasızlıktan.
En son iki aylık kira içerideydi.
Ayakta durmaya çalışıyordu.
Aramaya korkuyorum…
.
Dönerci var tanıdığım.
Bütün gün çalışıyordu ekmek parasına.
Karşısına sermayedar biri rakip olarak dönerci açtı.
Fiyatları da düşürdü “Açılış” bahanesi ile.
Sabahtan, akşama kadar ekmek parasına uğraşan adamın kazancı düşmüştü.
Şimdi geldi virüs.
Bir süre kapamak istiyor ama nafile.
Sebep:
Rakibi çalışıyor.
Kaptıracak tüm müşterilerini.
O sebeple virüslü günlerde devam etme kararı almış.
“Çalışmasam bu kirayı, vergileri kim ödeyecek?” diyor.
.
Kuruyemişçi var.
Geçenlerde ilk defa dışarı çıktığımda uğradım.
“Nasıl işler?” dedim.
“Yarı yarıya azaldı” dedi.
“Eee?”
“Kapatıp gitsem olmaz, rekabetçim çok.”
“Ne istiyorsun?”
“Mecburi kapatma olsun. Herkes kapatsın 2-3 gün. Aynı büyükşehirler gibi. Biz de rahat edelim…”
.
Pazarda peynircim var.
Sağolsun,
Telefonla sipariş veriyorum, eve getiriyorlar.
Hizmette sınır yok yani.
“Nasıl gidiyor?” diye sordum.
“Sosyal mesafe kapsamında tezgâhların aralarını açtılar. Bizi de konfeksiyoncuların oraya yolladılar. Müşterilerimiz bizi bulamıyor.”
“Ya diğerleri?”
“Onlar yerlerinde…”
.
Alışveriş yaptığımız ailece tanıdığımız tuhafiyecimiz var.
Eşime, “Aç bakalım sor, durumlar nasılmış?”
Verdiği cevap: “İşler durgun haliyle. Çarşıda kimseler yoktu düne kadar. Ancak bu hafta biraz kıpırdanmalar oldu. Genellikle banka önleri kalabalık oluyor. Millet para çekip harcını, borcunu ödeyecek tabi. Biz de mecburen açıyoruz, taksit getiren oluyor. Toptancılarımız uğruyor… Nasıl olacak bilmiyorum. Kira var, vergi var… Var oğlu var…”
.
Bizim simitçi ortada yok.
.
Kahveci ilk günden beri kapalı.
.
Yanımızdaki kafe kapalı.
.
Emlakçı ne yaptı acaba?
.
Eh,
Marangozu,
İnşaatçısı,
Köprübaşında iş bekleyen amelesi, işçisi.
Hırdavatçısı,
İnşaat malzemecisi,
Pidecisi,
Köftecisi…
Daha birçoğu,
Ne yaptılar acaba?
.
 
Ya tanıdığım fotoğrafçı?
Adamcağız zaten ayakta zor duruyordu.
Hep arayış içindeydi.
“Acaba kafe mi yapsam ağabey?” diye bana soruyordu.
Bu dönemde dükkânına kimse uğramıyordur.
.
Düğüncüler ne yaptı sahi?
.
Alışveriş için büyükşehirlere gidecek olanlar?
.
Mobilyacı tanıdığım var.
Geçen sosyal medyadan sordum.
“Nasıl işler?” diye.
“Dalga mı geçiyorsun birader… Sokakta kimseler yok…” dedi.
.
Memleketin hali bu.
Gidişler iyi değil.
İyi olması umudumuz ama oldukça uzun sürecek gibi.