.

Koronavirüs salgını insanımızı uzun süre meşgul edecek. Her ne kadar korona ile mücadelede ekonomi kalkanları öne çıkarılmış ise de yapılan hatalar nedeniyle bu hastalık hemen herkesi ziyaret edecek gibi görünüyor.
Ziyaret etme ihtimali yüksek, çünkü Çin’de karantina tedbirleri uygulanmaya başladığında, Çin’e yapılan uçak seferleri devam ediyordu.
Umreye gidenlere izin verilmemesi gerekiyordu. Bizzat Diyanet İşleri Başkanının açıklaması şöyle: Umrede 21 bin kişi olduğunu ifade eden Erbaş, bu vatandaşların getirilmesi için çalışmaların koordineli bir şekilde devam ettiğini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Mekke ve Medine’de bulunan tüm otellerimizde temizlik hususunda azami gayret gösterilmesi konusunda yetkililerin dikkatleri çekilmiş, gerekli yerlere el temizleme sıvıları konulması sağlanmıştır, ayrıca vatandaşlarımızın konakladıkları tüm otellere Sağlık Bakanlığı’nca hazırlanan afişler asılmış, broşürler dağıtılmıştır. 27 Şubat 2020 tarihinde Suudi Arabistan devletince umre ziyareti için ülkeye girişler geçici olarak durdurulmuş olup bu tarihten sonra umrecilerimizin sağlıklı bir şekilde ülkemize ulaşmaları için gerekli koordinasyonlar devam etmektedir. Suudi Arabistan umreyi yasakladığında bizim 21 bin vatandaşımızın umrede olduğu ayan beyan açıktır. Dönüşte hepsi karantinaya alındı mı? Elbette hayır. Bir kısmı alındı, geriye kalanına evden çıkmamaları tembih edildi.
Ne zaman gittiler? 20 Şubattan itibaren. Gönderilmemesi gerekiyordu. Allah kabul etsin. Umreye giden vatandaşlarımızın çoğunluğu koronayla beraber döndü. Yakınları hacdan dönenler sarmaş dolaş oldular, öpüştüler koklaştılar.
Tembihler de pek işe yaramadı.
Gerek hükümet, gerekse yerel yönetimler tarafından alınan tedbirler hastalığın yayılmasını önlemede, yavaşlatmada faydalı olacak inşallah. Belediyeler park ve bahçelerdeki bankları sökmeye başladı. Neden mi? Millet kullanıyor. Evde canı sıkılan soluğu park ve bahçelerde alıyor. Bulaştırmaya devam ediyor. Tembihler işe yaramıyor. Yazın tekrar monte edilecekler. Tembihlere aldırmayanlar bir yandan kamu kaynaklarına zarar veriyor.
Bütün dünyayı sarmalayan bu hastalık, insanların çoğunu ziyaret edecek gibi görünüyor. Güzel olan, diğer virüsler kadar tehlikeli. Gündemin odak noktası olduğu için insanları endişeye sevk ediyor.
Vücut direnci zayıf olan, daha çok yaşlılarda sorun yaratıyor. Haberlerde görüldüğü gibi, tahlilleri pozitif çıkan hastaların çoğunluğu fark etmiyor bile. Neden? Bu hastaların bağışıklık sistemi güçlü, hastalıklara direnci yüksek. Elbette bu hastalığı taşıyanların kesinlikle çok daha dikkatli olması gerekiyor. Hastalığın önlenmesinde ve yavaşlatılmasında en önemli eylemlerden biri de, hastalık belirtilerini beklemeden tahlil yaptırmak ve pozitif çıkanları karantinaya almaktır.
Türkiye karantina tedbirlerinde epey geç kaldı. Komşu ülkelerde karantina tedbirleri alınırken, hastalığın olmadığı belirtildi. Dolayısıyla vaka sayısı katlanarak artıyor.
2020 yılı memleketin üstüne karabasan gibi çöktü. Yaz erken gelse de şu hastalığın yayılması dursa. Yoksa tembihler işe yaramıyor.
Devleti yönetenler de farklı değil. Koronayla mücadelede ekonomik tedbirlerin içinde ev almak kolaylaştırılıyor. Ne alakası varsa.