.

Ormanlarımız “çatır çatır” yandı.
.
Bakan dediğimiz kişi, seçilmiş değil ki.
Bildiğiniz atama.
.
Parlamenter sitemdeki gibi olsa;
Görev anlayışı olmasa bile en azından “Oy korkusundan” bazı şeyleri doğru yapmaya çalışır,
Vereceği demeçlere dikkat ederdi.
.
Bu yangınlar Japonya’da olsa;
Bakan “Harakiri” yapar,
Avrupa’da olsa;
Bakan “İstifa” eder,
Amerika’da olsa;
İhmalden bakan “Tutuklanırdı.”
.
Normal davranış ise;
Açıklama bile yapmadan “Kusura bakmayın işimi gereği gibi yapamadım” diyerek istifa etmeliydi.
.
Ama burası Türkiye.
Her şeyimiz “Şahsa münhasır…”
.
Sevgili atanmış bakanımız gücünü milletten almadığı için Muğla’daki yangından sonra çekinmeden şu demeci verebiliyor;
“Vatandaşlarımız tatillerine rahatlıkla devam etsinler. Bölgeye tatile gelmek isteyenler varsa çok rahatlıkla gelsinler. Yerleşim yerleriyle ilgili herhangi bir tehdit söz konusu değil.”
.
Haklı mı?
Haklı.
Zira artık yanacak orman kalmadı, gelsinler rahatlıkla demeye getirdi sanırım.
.
Orman Bakanı Bekir Pakdemirli yine bir demecinde;
“Bugün itibariyle Türkiye’de bize hizmet verecek bir uçak filosu bulunmuyor” dedi.
.
Pakdemirli helikopter kullanmanın yangınlarda “artıları” olduğunu öne sürerek “Uçak yangınlarda kullanılabilir mi, kullanılır. Biz bunlarla ilgili araştırmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
.
Pakdemirli kendini kurtarmak adına eleştiri yapanlara laf söylüyor;
“Yangın fırsatçıları, klavye silahşorları”
.
THK’nin elindeki uçaklarla ilgili olarak da;
“3 tane uçak motoru arızalı şekilde duruyor, 3 tanesi de yağ akıtıyor. Personel ‘bu eski uçakları kullanamayız’ dedi. Çalıştırabilenler varsa buyursunlar gelsinler, çalıştırsınlar. Türk Hava Kurumu’nu koruyacağız…” diye konuştu.
.
Kendisine yanıt 20 yıl Türk Hava Kurumu’nda söndürme pilotu olarak çalışan Günay Ciyavul’dan geldi;
“Şu anda havalanmaya hazır 5 uçak pistlerde bekliyor, bir tanesi İzmir’de…”
.
Bizler;
“Uçak vardı, yoktu”,
“Arızalıydı, sağlamdı”,
“Yağ akıtıyor, akıtmıyor”,
“5 uçak vardı, yoktu”,
Tartışmaları yaparken devletteki mevcut uçak sayısına baktım.
.
Durum şuymuş;
Devlet hava araçları filosunda;
13 uçak,
3 helikopter varken
Sağlık Bakanlığı verilerine göre;
4 adet ambulans uçak,
19 adet ambulans helikopterle acil sağlık hizmeti veriliyormuş…
.
Peki “VIP” uçaklar?
2 adet A340-500,
1 adet A330-200,
2 adet A319 ACJ,
1 adet Challenger 850,
3 adet GULFSTREAM G550,
1 adet G450,
2 adet Cesna Ciatiton tip uçak varmış.
.
Ayrıca;
Hangarda 3 adet de Sikorsky s-92 helikopter varmış.
.
Tüm bunlara Katar’dan alınan (veya hediye edilen) Boeing 747-8 tip uçak dahil değil tabi.
.
Tüm bu uçaklar ve helikopterler;
Ankara Esenboğa Havalimanı’ndaki Devlet Hangarında tutuluyor.
2013 yılında hizmete açılan hangar, 22 bin 858 metrekare alan üzerinde kurulu.
Uçak ve helikopterlerin bakım ve park işlemleri burada gerçekleştiriliyor.
.
Uçakların uçuş operasyonları ve ikram hizmetleri ise;
Türk Hava Yolları personeli tarafından gerçekleştiriliyor.
Uçakların bakımları ise;
THY Teknik AŞ personeli tarafından yapılıyor.
.
Kendi uçağımızı yapar hale geldiğimiz siyasetçiler tarafından sürekli gündeme getirilirken,
Devlet envanterinde bir dolu,
VIP envanterinde ise hangar dolusu uçak dururken,
“Bu ülkede yangınlara müdahale edecek uçak ve helikopter olmaması sizce garip değil mi?”
.
“Bunları tamir edecek teknoloji varken 5 tane uçak neden arızalı?”
.
Siz en iyisi;
“Garipse 1’e,
Değilse 2’ye basınız.”
.
Sonuç?
2 sayısının toplamı 21 milyon…
 
***
Yaşanan yangınlar sonrası sosyal medyada bir görüntü yayınlandı.
“Kundakçıyı yakaladım!” diye canhıraş bağıran bir adamın sesiyle.
.
Bir anda neredeyse hit oldu.
.
Yangından canı yanmış vatan evladı o kızgınlıkla suçlamalara başladı.
.
Elinde Pürmüz, sırtında orman bakanlığına ait logolu yelek ile ormanı öylesine ulu orta yakan birinin görüntülerini görünce şüphelendim.
.
Yangınlarda karşı yangını önlemek için “Karşı yangın” çıkarıldığını duymuştum.
.
Böyle olabileceğini düşündüm ve “Acaba?” diyerek bekledim.
.
Nihayetinde haklı çıktım ve “Orman Yangınlarını Önleme Şube Müdürü Özkan Özbedel’in” haksız yere, yargısız infaz etmedim.
.
Sizlerin de bu günlerde yapılacak; “Provakasyonlara gelmemek adına” daha dikkatli davranmanızı dilerim.
.
Özbedel yaptığı “Karşı yangını” şöyle açıkladı;
“Hızla ilerleyen yangının önündeki yanıcı maddeleri azaltarak veya tamamen yok ederek yangının büyümeden kontrol altına alınmasını sağlamak…”