Zamanında korkudan elektriği kesilen ve iktidarı ele geçireceğinden korkulan parti ne hale geldi?

Vay İYİ Parti vay!

.

Bir inat uğruna,

Bir intikam uğruna!

.

“Merkez parti” olma yolunda büyük büyük adımlar atılırken, yavaş yavaş merdivenler çıkılırken, sağ seçmenin umudu olmuşken birden “Çuvallamak” buna deniyor olsa gerek.

.

Grup kurarak seçime girmek için CHP’den vekil alıp, daha sonra sırt çevirmek bu olsa gerek.

.

Tek düşüncenin “İktidarı devirmek” olduğu dönemde mızıkçılık yaparak masandan kalmak bu olsa gerek.

.

Yanlış politikalarla kaybedilmiş bir seçimin ardından, “Tek başımıza gireceğiz” resti ile ortaya çıkıp, her yaptığı iktidara yarayan bir parti böyle bir şey olsa gerek.

.

Ve işte karşınızda Meral Akşener…

.

İntikam duygusuyla hareket eden bir parti lideri olur mu?

Duygusallık içinde “Size kaybettireyim görürsünüz” diyen bir parti lideri olur mu?

.

Her söylediği sözü, her yaptığı girişimi iktidarın kazanmasına yönelik hareket olan bir parti lideri olur mu?

.

Burası Türkiye;

Olur…

.

Bizde ne muhalifler var?

Üüüü!

.

İktidardan fazla iktidar maşallah.

.

İktidar sahiplerinin bile zaman zaman liderine itiraz ettiği noktada öne çıkıp, “Haklısınız mirim” diyen muhalefet var.

.

Davulu iktidarda verip, tokmağı kendisine saklayan muhalefet var.

.

Ah bu bizim siyasi hallerimiz.

Dünya siyaset tarihine tez olur…

.

Hele hele bir ana muhalefet var.

Yemin ederim evlere şenlik.

.

“Değişim”, “Değişim” dediler genel başkanı devirdiler.

.

Devirenler kim?

Başkanın yanında yıllarca görev alıp, partinin bu hale gelmesinde baş sorumlu olanlar.

.

Şimdi ne yapıyorlar?

Daha da beterini.

.

Ele geçirdikleri parti dibe vurmak için seçim bekliyor.

.

Erdoğan milletle inatlaşmasa, yemin ederim 500 yıl bu CHP iktidara filan gelemez.

.

Nihayetinde bir yerel seçim yapılacak.

Parti genel merkezi ne yapması lazım?

Ön seçim.

.

Koyacaksın sandığı, “Kim çıkarsa kabulümdür” diyeceksin, olup bitecek.

Ondan sonra sokak sokak gezip seçim çalışması yaparak iktidarı sallayacaksın.

.

Şimdi ne oldu?

.

“Değişimciler” atama ile adaylarını belirlediler.

Her şehirde, her ilçede ve her beldede itiraz var.

Yürüyüş yapan mı istersiniz?

Ellerinde pankart taşıyan mı?

Yoksa parti binası önünde slogan atan mı?

.

Yahu bu miller azıcıkta olsa demokrasi var diye bu partini peşine düştü.

Siz ne yaptınız?

Demokrasiyi hiçe sayarak “Değişim” adı altında kendinize yakın kişileri atama usulü aday atadınız.

Şimdi?

Partinin kazanı kaynıyor.

Suyu ısınıyor…

Seçim sonrası neler olacak göreceğiz.

.

“Atatürk’ün Partisi” diye lanse edilen ama gidişatına bakıldığında onun mirasından eser kalmamış “Değişimciler”, “Biz nerede yanlış yaptık” şarkısını söylemek için ufak ufak hazırlık yapmaları lazım.

.

Erdoğan’ın ruh halini çözebiliyorum.

Eskiden olsa sahalara iner, ortalığı ayağa kaldırır, seçmenini sokaklara dökerek şov yapardı.

.

Bakıyorum çok sakin.

Yurt dışı gezilerine gidiyor, seçim bile konuşmuyor neredeyse.

Biliyor ki “Değişimcilerin yönettiği” bu CHP’den bir şey çıkmayacak.

.

Seçmen de şunu diyor; “Kendilerini yönetemeyenler bizi mi yönetecek?”

.

Anlaşıldı ki;

“Muhalefetsiz bir seçim” yaşayacağız.

.

Muhalefetin;

Anası yok,

Yavrusu yok.

Diğerleri çerez bile olamıyor.

.

Bu durumda;

Erdoğan, siyasi yaşamı boyunca bu kadar rahat bir seçim yaşamayacak anlaşılan.

Zira işi oldukça kolay!

 

SEVGİLİLER GÜNÜ

Kimine göre;

“Aziz Valentine Günü”,

Kimine göre;

“Kuşların Eşlerini Seçtiği Gün…”

Kimine göre dE;

“İyi Bir Pazarlama Stratejisi…”

.

Bize göre de;

“Sevgililer Günü…”

.

Şimdi arkanıza yaslanın ve “Sevgililer Günü” için bulduklarımı okuyun.

.

Sevgililer Günü tarihçesinin Antikçağa kadar uzandığı anlatılmış.

.

Antik Yunan takviminde;

“Hera ve Zeus”un kutsal bir şekilde hayatlarını birleştirmesi, bu özel zamana denk geliyormuş...

.

Antik Roma’da ise;

“Bereket Tanrısı” olarak bilinen Lupercus için, Lupercalia Günü 15 Şubat tarihine denk geliyormuş.

Bu günün arifesindeki 14 Şubat tarihinde ise genç erkekler, kura ile genç kızların ismini çeker ve bayram boyunca onlara kavalyelik edermiş.

.

Sevgililer gününün bir başka hikâyesi ise şöyle;

“14 Şubat ile Romantizm Akımını” ilk defa birleştiren ismin, “İngiliz şair Chaucer” olduğu bilinirmiş.

Şair yaşadığı14. Yüzyılda, kuşların eşlerini seçtiği tarih olarak 14 Şubat’ı gözlemlemiş.

Bu nedenle o günlerden günümüze Chaucer’in romantik bakış açısı olan 14 Şubat, “Sevgililer Günü” olarak anlatılmış.

.

Bir başka anlatı şöyle;

Romantik aşk ile Valentine arasındaki bağlantı ilk olarak 14. yüzyıla ait kaynaklarda görülmekteymiş.

.

1381 tarihli “Parlement of Foules” adlı kitaba göre, Fransa ve İngiltere’de 14 Şubat geleneksel olarak kuşların çiftleşme günü olarak biliniyormuş.

Günün bu özelliğinden dolayı sevgililer birbirlerine güzel sözler yazan notlar veriyor ve bu notlarda birbirlerine “Valentine” diye hitap ediyorlarmış.

.

Hristiyan olduğu için öldürülmüş “Din Adamı Valentine” ile “Romantik Aşkı” arasındaki ilişkiyi anlatan efsanelerin 14. yüzyılda ortaya çıktığı düşünülüyormuş.

.

Ancak, 1908 tarihli Katolik Ansiklopedisi'ndeki eski şehitler listesinde, 14 Şubat gününe kayıtlı, inancı yüzünden öldürülmüş üç tane Aziz Valentine geçmekteymiş.

.

Romantik aşkı ile Valentine arasındaki bağlantı ise tarihi dokümanlarda hiç geçmemiş.

Kimi tarihçilere göre sadece bir efsaneymiş.

.

Fakat Papa Gelasius tarafından Valentine’nin onuruna 14 Şubat 496 tarihi kutlama günü, ilan edilmiştir.

.

1969 yılında Kilise, takviminden Aziz Valentine Günü’nü (ne hikmetse) çıkarmış.

.

14 Şubat, 1800 yıllarında ise Amerikalı Esther Howland, “Sevgililer Günü” kartını ilk yollayan kişiymiş.

Bunun sonucu olarak olayın ticari yönü çok fazla önem kazanmış;

Sevgililer Günü, tüm dünyada ticaretin canlandığı bir dönem hâline gelmiş.

.

Sevgililer Günü’ndeki en yaygın uygulama, eşe ya da sevgiliye verilen (veya gönderilen) kart olup bu kartlara “Sevgi mesajları, aşk şiirleri vs.” yazılması olarak bilinmiş...

.

Bir adete göre;

Sevgililer gününde sevgilisi olmayanlar, hoşlandıkları kişilere kart gönderir, kartı alan kişi ise genellikle “Sevgilim olur musun?” yazan bu imzasız kartın kimden geldiğini bulmaya çalışırmış.

.

Sevgililer Günü’nde herkes sevgililerine veya eşlerine bugünün ruhu ile bütünleşen ve sevgilerini anlatan çiçekler veya çikolataları hediye olarak vermeye başlamış.

.

Sevgililer Günü’nü çiftler genellikle başbaşa romantik yemek yiyerek geçiriyorlar.

“Kırmızı renk” ise bu günün özeli olarak kabul ediliyor.

.

Ayrıca evlenmeyi düşünen gençler bugünü bekleyerek “Evlenme teklifi” yapıyorlar.

.

Müslüman ülkelerin pek rağbet etmediği (hatta yasakladığı) bugünü, tüm dünya sevgi ve romantizm içinde kutlar…

.

Sizin de bu vesile ile Sevgililer Gününüz kutlu olsun.

Sevgisiz kalmayın…