Eskiden yol kenarlarında sarı çiçekleriyle en fazla dikkat çeken bitkilerden biriydi. Son zamanlarda daha az görünüyor.

Genellikle taşlı, kıraç kullanılmayan arazilerde kendini sürdürebiliyor. Azalan türler gurubuna girdiği için koruma altına alındı. Son yapılan çalışmalarda pankreas kanserine karşı kullanılabileceği ortaya kondu. Doğadan toplanarak pazarlarda ve aktarlarda satışı oldukça yaygın. Bununla birlikte adına doğru ürün bulmada güçlük çekiliyor. Yarıdan fazlası Türkiye’de olmak üzere 200 civarında türü bulunuyor.

Sığır kuyruğu 2 metre veya daha fazla boylanabilen iki yıllık tüylü bir bitkidir. İlk yıl rozet yaprakları oluşur ve ikinci yıl sapa kalkar ve üzerinde bol çiçekli bir çiçek topluluğu bulunur. Sarı parlak renkli çiçekleriyle dikkati çeker. Tohumları uzun yıllar toprakta kalabilir.

Rekabetçi bir tür olmadığından, diğer bitkilerin fazla yetişemeyeceği alanlarda kendine yaşam alanı bulur.

Geleneksel tıpta yaygın olarak kullanılmasına rağmen bu bitkiden onaylanmış herhangi bir ilaç bulunmamaktadır. Boya yapımında sıklıkla kullanılmaktadır. Tarihte Romalı askerlerin meşale olarak kullanıldığına dair bilgiler bulunmaktadır.

Bitkilerin tüm kısımları yıldız şeklindeki tüylerle kaplıdır. Bu örtü özellikle yapraklarda kalın olup bitkiye gümüşi bir görünüm kazandırır.

Bitkisel tıpta uzun süredir kullanılmasına rağmen bileşenlerinden hiçbir ilaç üretilmemektedir. Farmakolojinin babası olarak bilinen Dioscorides, bitkiyi ilk olarak 2000 yıl önce, akciğer hastalıklarına karşı halk ilacı olarak faydalı olduğunu düşünerek tavsiye etmiştir. Yaprakları tütsü olarak kullanılmış ve akciğer hastalıklarına iyi geldiğine inanılmıştır. Amerikan yerlilerinden Zuniler, bitkiyi yaralara, deri döküntülerine ve cilt enfeksiyonlarına karşı kullanmışlardır. Ayak mantarlarını tedavi etmek içinde kullanıldığı bilinmektedir.

Çiçeklerinden elde edilen yağı nezle, kolik, kulak ağrısı, donma, egzama ve bazı deri rahatsızlıklarına karşı da kullanılmıştır.

Eskişehir Şehit Mehmet Şengül Fen Lisesinde danışman öğretmen Halime Avcı Bölek koordinesinde çalışan öğrenciler Arda Çelik, Zehra Alsaran ve Zehra Duymaz, Buca Belediyesinin bilim üssü Buca Bilim ve Sanat Merkezi tarafından bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen Buca Uluslararası Bilim ve Sanat Yarışması’na katıldılar ve çalışmalarıyla birinci oldular. Ekip, sığırkuyruğu bitkisinin kök, gövde ve çiçeklerini işleyerek pankreas kanserli hücreye enjekte etti. Daha sonra hücreyi gözlemleyen proje ekibi, gözle görülür iyileşmeyi fark etti. Diğer kanser ilaçlarının aksine kanserli hücreyi iyi ederken sağlıklı hücreye de zarar vermeyen proje için ekip, Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden laboratuvar desteği aldı.

Yol kenarlarında araçların egzozlarından çıkan ağır metalleri en iyi emebilen sığır kuyruğu aslında binlerce yıldır insan sağlığında kullanılıyor. Gençlerin yaptığı çalışma ile kanserli hücrelerin iyileşebileceğini gösteriyor. Özellikle çiçeklerden elde edilen etken maddelerin daha etkili olduğu belirtiliyor. Bütün mesele adına doğru etken maddelere ulaşabilmek. Bunun için benzer çalışmaları daha çok desteklemek gerekiyor.