ASIL MESELE NE? Bireysel başvuru yapılan AYM’nin verdiği Can Atalay kararı nerelere geldi.

Yargı mensupları kurumsal olarak hamle üzerine hamle yapıyor ve Anayasamız tartışılmaya başlanıyor.

.

Bugüne kadar ne yapıldıysa hepsi mevcut yasalar altında yapıldı.

.

Eğer uçuyorsak, dünya liderliğine oynuyorsak hepsi mevcut Yasa ve Anayasa maddeleri çerçevesinde yapıldı.

.

Yılların yönetim sistemi bile değişti neredeyse ve tek kişiye bağlandık sonunda.

.

Ama yetmedi ve yetmeyecek gibi.

.

Şimdi de anayasa değişmeli gibi bir takım söylemler suni gündeme konuluyor.

.

Ülkeye baktığımızda sadece bu mu yani?

.

Hani ekonomi?

Baş aşağı giden bir ülke.

Çakılmaya az kalmışken sırf konu değiştirmek isteyen iktidar bu tartışmayı yaratıyor.

.

Tabi bu arada bizim 5 binlikleri de unutmadık.

“Çalışıyor” denilerek verilmeyen emeklilerin “Payına düşen liraların” vebali büyük.

Bu dünyada alamasak bile, diğer dünyada alacağımız kesin.

Zira ilahi adalet sistemi ile bu mümkün.

.

Anayasa ve Yargıtay arasında yaşanan bir davanın büyütülmesinin elbet bir sebebi olduğu da söyleniyor.

“Hiçbir şey tesadüf değildir” şeklindeki yorumlar, aslında olaya tutulan bir ışık gibi.

.

Zihni açıkların rahat anlayabileceği bu atışmaların, ekmek derdine düşmüş halk tarafından ne kadar ilgi ile izlendiği de merak konusu.

.

Sokağa çıkıp şu tartışma konularını vatandaşa sorsanız size verilecek cevap şu olacaktır;

“Karnım aç… Anayasa tartışmaları karnımı doyurmuyor.”

.

Sosyal medya ise yorumlardan yıkılıyor.

.

İşin başına dönelim.

.

“Bu nereden çıkmıştı?” bir hatırlayalım önce.

.

Anayasa Mahkemesi cezaevinde tutuklu TİP’li Milletvekili Can Atalay için, “Hak ihlali kararı” verdi.

.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise bu karar üzerine Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında, “Suç duyurusunda bulundu…”

.

Ülke yasalarına göre, Anayasanın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin edecek olan Cumhurbaşkanı’nın olaya müdahale etmesi gerekiyordu.

.

Mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şöyle bir tavır aldı ve:

“Şu an itibarıyla Yargıtay’ın aldığı karar asla bir kenara atılamaz, itilemez. Eğer partimden bazı arkadaşlar da burada Yargıtay’ı yerip, Anayasa Mahkemesi’ne övgüler düzüyorsa onlar da yanlış yapıyorlar” dedi.

.

Ayrıca;

“Son olarak şunu da vurgulamak isterim ki, Anayasa yapma yetkisi Yüce Meclisimizindir ve bu yetkisini devredemez. Kimse de milletin iradesi ile oluşmuş Meclisin bu mutlak yetkisine el uzatamaz.” diye noktayı koydu.

.

Yorumcular, “Uzun zamandan beri Anayasayı değiştirmeye meyilli olan AKP, bu olayı kullanarak hukuk sisteminde kaos yaratma derdinde” şeklinde görüş bildiriyorlar.

.

Görüşlerine, “Bahane olarak; ‘Anayasa işlemiyor’ şeklinde gerekçe gösterecekler” diye de ilave ediyorlar.

.

Yapılan çeşitli yorumlarda,

“Erdoğan, Anayasa yapma yetkisi konusunda ‘halkı yanıltıcı bilgi’ veriyor! Çünkü ‘yeni anayasaları’ elbette bütün dünyada parlamentolar yapar ama devlet kurulurken...” şeklinde vurgu yapılıyor.

.

Diğer yorumlar ise şöyle;

Türk Anayasası’nın başlangıç ilkelerinde, “Egemenlik, kayıtsız şartsız Türk Milletine aittir…” yazar.

.

“Bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluş, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamaz…”

.

“Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu…” belirtilmiş.

.

“Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı” hususu açıkça anlatılmış.

“Yani millet adına yetki kullanan Meclis’e, devleti yıkıp yeni bir devlet kurma yetkisi verilmemiştir!”

.

“Bir gün Meclis böyle bir girişimde bulunabilir” diye de Anayasa’nın dördüncü maddesi şu şekilde yazılmış:

“Anayasanın 1’inci maddesindeki Devletin şeklinin ‘Cumhuriyet’ olduğu hakkındaki hüküm ile 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez.”

.

Bu hükme dayanarak şu yorum yapılmış;

“Bu madde Meclis’i de bağlar. Meclis, devletin kuruluş ilkelerinden ayrılırsa gayrimeşru duruma düşer.

Kısacası, Türk Milleti’nin egemenlik hakkına Meclis de el uzatamaz!”

.

Peki uzatan var mı?

Şimdilik böyle bir durum yok.

Ancak sosyal medyada paylaşılan yaşanmış şu olay var;

“AKP eski Merkez Karar Yürütme Kurulu üyesi Ayhan Oğan, 2017 yılında CNN Türk kanalındaki bir tartışma programında ‘Bu halk bir devrim yaptı. Vesayet sistemini bitirdi. Şimdi biz yeni bir devlet kuruyoruz. Beğenin beğenmeyin, bu yeni devletin kurucu lideri Tayyip Erdoğan'dır’ demişti.”

.

Ayhan Oğan’ın yaptığı konuşma kendisini mi bağlar yoksa tümden düşünce bu mudur? bilinmez.

Ama televizyonlarda açık açık konuşularak yoklama mı çekiliyor?

.

Sosyal medya bize eskileri hatırlatmakta epey yardımcı oluyor.

.

Bakın ne yazmışlar?

.

Ankara Üniversitesi Senatosu, 30 Aralık 2003 tarihinde bir toplantı yaparak basın açıklamasında bulunmuştu.

Açıklamada şöyle deniliyordu:

“Bir devletin temel kuruluşunu belirleyen kurallar, o devletin anayasasını oluşturur. Bu oluşumda bazı ilkeler vardır ki, devletin bir bakıma varlık koşuludur. Bu temel ilkelerin sorgulanması, değiştirilmesi veya ortadan kaldırılması düşünülemez; çünkü bu tür bir girişim, devletin de varlığının sorgulanması, değiştirilmesi veya sona erdirilmesi anlamına gelir.”

.

Anayasanın tümden değişmesi gibi bir durum söz konusu dahi olamaz.

Daha önceleri çeşitli hükümleri defalarca değiştirilen anayasa şu anda gündemde değildir.

.

Gündemde olan açlık, sefalet ve ekonomik gidişattır.

Bu tip tartışmalar yaratıp dikkatleri başka yöne çekmek halkın karnını doyurmuyor, biline…

 

SİZ?

Prof. Dr. Bengi Başer, Dolores Cannon’un bir tespitini paylaşmış.

.

Dünya nüfusunun;

%1’i Dünya’yı yönetir.

.

%4’ü;

%1’in koruyucusu ve kuklasıdır.

.

%90’ı;

Uykudadır.

.

%5’i;

Ne olduğunu bilir ve %90’ı uyandırmak ister.

.

O %1 ise;

%5’in %90’ı uyandırmasını istemez ve bunun için %4’ü kullanır.

.

Siz bu orantıların neresindesiniz?

 

MARKET ÇÖPLERİ

Zincir marketlerin çöpleri ile ilgili benim de bu köşemden yaptığım şahsi ve vatandaş şikâyetlerini göz ardı etmeyen belediye bazı radikal kararlar almış.

Kanunen marketlerin yerine getirmesi gereken sorumlulukların kendilerine hatırlatılması ile artık yeni bir dönem başlayacak.

.

Marketler kendi çöplerini kendi çöp kutularına atacaklar.

Böylece çöplerinden sorumlu olacaklar.

.

Çanakkale Belediyesi Temizlik İşleri Müdürü Aysu Kavcar ile önümüzdeki günlerde bu konuda bir röportaj yaparak, daha detaylı bir bilgi aktarımını sizlere bu köşemden yapacağım.

.

Alınan kararlar sonrası mahallelerimiz inşallah bu çöplerden kurtulacak…