Şehirlerimizin, hatta köylerimizin hemen her tarafında yol üzerlerinde kasis veya trafiği yavaşlatıcı engeller yapılıyor.

En medeni insanların yaşadığı üniversite kampuslarında dahi bariyerler sıklıkla yapılıyor. Buna rağmen medeni ortamlarda yaşayıp da medeni olmayan çok insanımız var. Bütün dünyada okul ve hastane bölgelerinde hız sınırı 30 km/sa’dır. Şimdiye kadar uyanı çıkmadı ne yazık ki. Levhayı gören olmadığı gibi görüp de neye yaradığını düşünen de bulunmuyor. Devlet hastanesi rampasında dahi ralli yapan sonradan görmeler o kadar çok ki.

Sıraya ve kurallara pek dikkat etmediğimizden olacak ki hemen her yere bariyerleri doldurup duruyoruz. Oysa her yere kestirmeden gitmeyi, köşeye kadar yürümek yerine ortadan yürümeyi severiz.

Bariyerler veya çitler çekilmese ne olur? İnsanımız yayalara geçmesi için çizilen noktalardan geçmez. Sokak nereden yola çıkıyorsa oradan karşıya geçiverir. Çoğu zaman da kazalara sebebiyet verir. Peki, bulvar ortasına çit çekilirse ne yapar? Gençler üzerinden atlar. Gençler atlarken kırıp döktüğü yerlerden zamanla yaşlılar da geçer. Dolayısıyla belli bir süre sonra bariyer iş görmez hale gelir. Yapılan iş insanımıza pek bir şey öğretmeden kalır.

Yolların üzerine kasis döşeriz. Usta şoförlerimiz şehir içinde hız yapmasın diye. Hatta ışıkların bulunduğu noktalarda dahi kasisler olur. Bazen arabalara uzun atlama yaptırır. İnsanımızın bir yerde ne kadar medeni olduğunu da gösterir bu kasisler. Yavaşla levhalarını görmemiş olanlar, bu kasisler sayesinde yavaşlar ve yaya geçitlerinin bulunduğu noktalarda yayalara öncelik vermesi gerektiğini hatırlayabilir.

Yolların kenarlarına çelik bariyerler döşeriz. Özellikle dönemeçli ve şarampolü bulunan alanlarda çok işe yarar. En azından uyarı ve ikazları olan trafik işaretlerini monte etmek kolay olur. Peki, bu bariyerler ne işe yarar? Araba arızalarında, frenlerin tutmadığı veya direksiyonla ilgili bir sorun olduğu durumlarda hayat kurtarır bir yerde. Ancak, haberlerde izlediklerimiz hiç de böyle değildir. Uyuma ve aşırı hızın neden olduğu durumlar ve araçların aşırı hız nedeniyle bariyerlere girmesi şeklindedir. Aslında yollarda yapılacak bir işlem daha vardır. Sollama yasağı levhası yanında yoldaki devamlı çizgiyi de dikkate almayan sürücülerimiz araçlarının performansına da güvenerek sollamakta ve kazalara neden olmaktadır. Bunun önüne geçmenin en önemli yolu, sollama yasağının bulunduğu alanlara da bariyer, plastik kazık veya yüksekçe duvar çekmektir. Ancak, yol yapım çalışmaları nedeniyle tek şeridi trafik ikaz işaretleriyle bölünmüş tek şerit yollarda, sürücülerimiz sollamaya devam etmekte ve ikaz işaretlerini kırıp geçmektedir.

İnsanımızı korumak, canını korumak için yapılan bu kadar yatırım ve alt yapı çalışmaları hala çok etkili olarak fonksiyon görmemektedir. Kazaların temeline inildiğinde eğitim eksikliği denip işin içinden çıkılmakta veya Avrupa’dan, Amerika’dan örnekler verilmektedir. Oysa insanımızın yapısı gün gibi ortadadır. Yapıyı karakterine uygun hale getirmenin yolları da çok masraflı değildir. Kuralları transfer etmek yerine anladığı şekilde uygulamak çok daha etkili bir yöntemdir. Kentimizin iki önemli girişinde EDS uygulaması son derece başarılıdır. Şehirlerarası yollara da ortalama hız yerine EDS koymakta yarar var. Yoksa yollarda ipini koparan uçuyor.