Seçimler geçeli epey oldu. Yorumlar devam ediyor. Yandaş yorumcular işin içinden bir türlü çıkamıyorlar. Oylar nasıl olur da bu kadar kayar bir türlü hesap edemiyorlar.

Dönüp dolaşıyorlar Rahmetli Demirel’in Boş Tencerenin Deviremeyeceği İktidar Yoktur’ sözüne geliyorlar. Elbette mevcut iktidar koltuğa yapışık olmasaydı bu yenilginin üzerine istifa eder halkın son seçimde gösterdiği teveccühe uygun hareket ederdi. Bazı yöneticiler, özellikle belediyelerde koltukları babalarının malı zannetmişlerdi bırakmakta güçlük çekiyorlar.

Neyse öyle veya böyle bir şekilde seçimler yapıldı. Ancak böyle seçimlerle memleketin geleceğini dizayn etmek imkânsız. Büyük sıkıntı bulunuyor. Büyük yerlerde reklam harcamalarının çok yükseldiğine dair bilgiler var. Evet adaylar kendilerini seçmenine daha iyi tanıtmak için reklam yapabilir. Buna kimse karışamaz. Projelerinin tanıtımı için şehrin değişik yerlerindeki reklam panolarını kullanabilir. Malum Cumhurbaşkanı bütün memleketin reklam panolarını kullandı. Cebinden para çıkmamıştır ama bu kadar kaynağı ihtiyacı olan kurumlara verseydi daha iyiydi. Demokrasi tarafsız olmasını tarif ediyor ama partili cumhurbaşkanlığı sistemi gibi bir ucube sistemle memleketi yönetip istediklerini yapıyorlar.

Reklam harcamaları, ziyaret programları, kalabalık gitme zorunluluğu, araç masrafları gibi giderler adayları ekonomik olarak epey yordu. Çok fazla masraf ortaya çıktı. Normal bir minibüsü giydirmek, bir ay boyunca masraflarını karşılamak neredeyse 150 bin lira gibi bir maliyet yükledi adaylara. Şoför ücreti ve yemek masrafları varsa maliyet daha da arttı.

Böyle bir durumda büyükşehir adayları çok sayıda otobüs, minibüs ve taksiye afiş giydirerek seçim çalışması yaptı. Milyonlarca masrafı çıktı. Bir şekilde bunlar için kaynak ayrıldı.

Milletvekili adayları da benzer şekilde çok ciddi masraflarla kendilerini seçmenlerine tanıtabildiler. Yapacaklarını anlatabildiler. Kendileri hakkında seçmenlerin iyi kanaat oluşturmaları için kahvelerde on beş çaya bin liranın üzerinde para ödediler.

Türk seçmenini ikna etmek zor. Çok masraf gerekiyor. Bir defa çok zengin olduğunu ispatlaman gerekiyor. Aksi takdirde meramını, hedeflerini, yapacaklarını anlatabilmek çok zor. Bir kulağından girer öbür kulağından çıkar. İktidar sahipleri istedikleri adayı hep dayattılar ve seçtirdiler. Para çoktu. İtibar yüksekti. Ancak bu defa seçmene kendilerini anlatamadılar. Tencere boştu çünkü. Tencere boş kalınca en kısa zamanda diye başlayan cümleler işe yaramadı. Memleketin geleceğiyle ilgili olarak sağlıklı karar verdiği söylenebilir. Ancak bugüne kadar sabır göstermesi pek mantıklı görünmüyor.

Japonlar seçmeni sınav yapıyor. Eğer seçmen yapılan sınavda memleketin geleceğiyle ilgili sağlıklı karar verebileceğini, muhakemesinin ve vicdanının güçlü olduğunu ispatlarsa oy kullanabiliyor. Türkiye’de nasıl? 18 yaşını dolduran herkes oy kullanabilir. Bazı yerlerde oy satıldığına dair iddialar ortaya atıldı. Oyunu satan kesinlikle kendi karakterini satmıştır. Karaktersizdir. Vatandaşlığı son derece tehlikelidir. Memleketini de satabilir. Satın alan? Elbette masum sayılmaz. Satandan farklı değildir.