Salı günü eşimin “Su var mı bakıver” demesiyle apartmanın en altında bulunan su sayaçlarımızın olduğu dolaba yanaştım.

Evimize ait sayaca baktım, su azalmıştı.

O halde karta su yükletmem lazımdı.

.

O soğukta tuttum belediyenin yolunu.

.

Saatime bakmamıştım.

Girdim içeri,

Güvenlik görevlisi karşıladı her zamanki gibi.

“Su alacaktım” dedim güvenlikçinin sorgulayan mimiklerine karşılık.

“Kimse yok içeride, satış yapılmıyor” dedi.

Saate baktım 13.05’ti.

“Öğle tatili de olsa satış yapılırdı ama…” diyecek oldum, görevli sözümü kesti, “Veznedeki arkadaş izinli” dedi.

.

Şöyle bir etrafa baktım.

Her taraf cam.

Şahane bir yapı.

Koskocaman haliyle gurur duyacağımız bir yeşil bina.

Belediyenin, “Oldukça fazla çalışanı var” biliyorum.

Ama 1 kişinin yerini dolduracak kimse yoktu öyle mi?

Refleksle şöyle bir dudak büktüm nedense.

.

Tam seçim arifesinde sanki kaybedilmek üzere özellikle planlanmış bir senaryoya benziyordu.

Vatandaş benim gibi sorgulasın ve “Beceremiyorlar” şeklinde düşünsün diye…

 

YUH BE!

Tesla’nın şirket sahibi Elon Musk’u bilirsiniz sanırım.

Uzay gibi, Nöroteknoloji gibi sıra dışı yatırımları ile dünyanın gündeminde duruyor.

Bu aralar uzaya turist götürme işlerinin yanında, beyine mikroçip yerleştirme işlerini koşturuyor.

.

Adamın işi oldukça fazla.

Nefes alacak vakti yok.

.

İyi de “Bu kadar önemli işleri yapan birinin maaşı ne kadar acaba?” diye merak edeniniz olabilir.

Nihayetinde biz emekliler 10 bin lira maaş alarak zor geçinirken, “Bu denli hareketli birinin maaşı nedir?” şeklinde merak etmemek kahvede oturan insanımıza ters.

.

Bunu kendisi tarafına açılan “Fazla maaş alıyor” şeklindeki mahkeme başvurusundan öğrendik.

Öğrenmez olaydık.

.

Kıskanma konusu kuvvetli olanlar bu satırdan sonra lütfen okumasınlar.

.

Haberin özeti şöyle;

Şirketin hissedarı Richard Tornetta, Tesla Yönetim Kurulu tarafından Musk’ın maaşının adil olmayan bir şekilde belirlendiğini belirterek mahkemeye başvurmuş.

.

Delaware Mahkemesi Yargıcı Kathaleen McCormick, açılan bu davadaki görüşünü şöyle açıklamış;

“Elon Musk’un yaklaşık 56 milyar dolarlık maaş paketinin ‘Akılalmaz bir meblağ’ olduğunu ve Tesla'nın yönetim kurulu tarafından adil olmayan bir şekilde belirlendiğini belirtmiş…”

.

Maaşı kaç paraymış?

Tam 56 milyar dolar…

.

Biz Türkler hemen hesap yaparız.

.

Dolar 30 lira olsa;

56 milyar çarpı 30,

Eder; “1 trilyon 680 milyar lira” maaş!

.

Elon Musk’ın iki defa evlendiği ve şu anda nişanlısı olan oyuncu Talulah Riley’te yıllık 10 milyon kazansa…

Paraya bakın!

.

İnsanın içinden “Yuh be!” diyesi geliyor…

.

Zaten hâkim de bu iptal davasında davacı tarafından yana görüş bildirmiş.

Bunun üzerine şahsi X hesabından paylaşımda bulunan Elon Musk, “Şirketinizi asla Delaware Eyaleti’nde kurmayın” ifadesini kullanmış.

 

YİNE 20 SENE

Son günlerde haberleri izliyor musunuz?

Şu haberler dikkatinizi çekti mi?

.

İçişleri bakanı değişti değişeli ülkede her gün onlarda çete çökertiliyor, yüzlerce çete üyesi yakalanıyor, yakalanan uyuşturucunun ardı arkası kesilmiyor, yolsuzluklar, çökmeler hepsi açığa çıkarılıyor.

Dış bağlantılı örgütler, mafyalar, teröristler dolmuş ülkeye…

Silahlı kavgalar, çoklu adam dövmeler, trafikte çatışmalar…

.

Bu kadar suçlu hangi ara geldi memlekete?

Neden görülmedi?

.

20 senedir iktidar koltuğunda oturanlar?

Bir cevap verseler de bilsek…

 

DEMOKRASİ?

Erdoğan, “Dünya İnsan Hakları Günü İnsanlığın Yüzü Programı”nda yaptığı konuşmada; “Türk demokrasisi dünyada örnek gösterilen bir seviyeye ulaşmıştır” dedi.

.

“Dünya Demokrasi Endeksi”ne baktım.

2022 yılında yapılmış olanı var elimizde.

2023 henüz yayınlanmamış.

.

Listede Norveç, 10 üzerinden 9.81 puan ile birinci.

Listenin en sonunda 0.32 puan ile Afganistan 167. sırada yer alıyor.

.

Demokrasiler 3 çeşide ayrılmış;

1. “Tam Demokrasi”,

2. “Kusurlu Demokrasi”,

3. “Hibrit Rejim Demokrasi” olarak nitelendirilmiş.

.

“Otoriter Rejim” olarak nitelendirilenler de var.

Onlara “Diktatörlük” denilmiş.

.

“Bu sıralamalar hangi kategorilere göre yapılmış?” diye merak edeniniz vardır.

.

5 temel kategorisi varmış;

*Seçim süreci ve çoğulculuk

*Sivil özgürlükler

*Devlet fonksiyonları

*Politik katılım

*Politik kültür.

.

“Bu sıralamada biz neredeyiz?” sorusunun cevabı şu;

Türkiye 103. Sırada “Hibrit Demokrasi” olarak yer almış.

2006 yılında 5.70 olan demokrasi endeksimiz, 2022’de 4.35’e düşmüş.

Kısaca; gerilemişiz.

.

“Demokrasinin Hibrit’i nasıl oluyor?” diyenlere ise cevap şöyle.

.

Hibrit rejimler: Düzenli seçim sahtekârlıkları olan ve adil ve özgür demokrasi olmalarını engelleyen uluslardır.

Bu uluslar: Genellikle siyasi muhalefet, bağımsız olmayan yargılar, yaygın yolsuzluk, medyaya uygulanan taciz ve baskı, güçsüz hukukun üstünlüğü ve az gelişmiş siyasi kültür alanlarındaki kusurlu demokrasilere göre daha belirgin hatalar uygulayan hükûmetlere sahiptir.

.

Sevindirici haber ise şu;

Muhalefetin sürekli olarak “Diktatörlük” olarak nitelendirdiği yönetimimizin “Hibrit Demokrasi” olarak belirlenmiş olmasıdır.

.

Sonuçta şunu belirtmek lazımdır;

“Hiç de öyle kıskanılacak bir durumumuz yok!”

.

“Peki bizim üzerimizde yer alanlar kimlermiş?” diye sorarsanız “Oralara hiç girmeyelim” derim.

.

Ama yine de sizi kırmamak adına birkaç tanesini yazayım:

Uganda, Gambiya,

Nepal, Bolivya,

Guatemala, Fas,

Kenya, Honduras,

Tanzanya, Meksika,

Ukrayna, Tunus,

Zambiya, Paraguay

Ve hatta Filipinler…

.

Nasıl?

Hoşunuza gitti mi?

 

OMURİLİK SOĞANI

“Kim Milyoner Olmak İster” adlı yarışma programını hepimiz biliriz.

Hatta oradaki yarışmacılarla da yarışırız.

Hem genel kültür, hem de eğlendiriciliği açısından izlenebilir nitelikte.

.

Bazen öylesine basit soruları yarışmacıların bilememesine şaşırmıyor değiliz hani.

Elbet ekran heyecanı da var, onu gözardı etmemek lazım.

.

Yayınlanan bölümlerinden biri sosyal medyada önüme geldi.

4. cü olarak sorulan soru şuymuş;

“Hangisi beyindeki bir bölgeye verilen addır?”

.

Seçenekler şöyleydi;

“Omurilik sarımsağı,

Omurilik turpu,

Omurilik soğanı,

Omurilik brokolisi…”

.

Yarışmacı ilkokulda öğretilen bu bilgiden bi haberdi ve bilemedi.

“Bu soruyu belemeyerek elimdeki jokerlerle eve dönmek istemiyorum” diyerek telefon jokerini kullandı.

.

Joker olarak bir hekimi seçti.

.

Sorusunu sordu.

Joker bir ara “Omurilik sarımsağı” dedi, süre doldu telefon kapandı.

Yarışmacı “Doktoruma güveniyorum” diyerek “Omurilik sarımsağı” diye cevap verdi.

Tabi ki doğru cevap, “Omurilik soğanı” idi…

.

Bu yazımdan ne anladıysanız haklısınız.

Fazla yorum yapmayacağım.

 

MİDYE YİYENLER!

Haber şöyle; “İstanbul'da midye yemeden önce bir kez daha düşünün!

Alınan 30 numunede 60 mikroplastik tespit edildi…”

.

Denizin arıtması olarak nitelendirilen midyeleri yemeden önce 10 kere düşünün.

“Orası İstanbul, elbette pistir” demeyin.

Dünya da temiz deniz kalmadı.

Bizimkilerin de onlardan kalır yanı yok.

.

Deniz suyunu bünyesinden geçirerek temizleyen midyelerden yemek için “Cesaret” ister.

.

Görüyorum ki midyecinin başında çöküp, 15-20 tane yiyen var.

Buradan kendilerine; “Allah korusun” diyorum…