Milletin altın hevesi bitmek bilmiyor. Altın ithalatı alabildiğine devam ediyor. Bir yandan da memleketin altı delik deşik ediliyor. Doğa tahrip ediliyor.

Altın hep çevre kirliliğiyle özdeşleştirilmektedir. Doğanın tahribatı anlatılır. Doğanın kirlenmesi, çevre kirliliği beraberinde sağlık sorunlarını da gündeme getirmektedir. Bununla birlikte madencilik, tarım ve inşaattan sonra en önemli istihdam sektörü konumundadır.

Altın dünyada en az bulunan maden. Daha kıymetlisi yok. Paranın basıldığından bu yana altın insanın en kıymet verdiği maden olmuştur. Son zamanlarda fiyat artışlarında da rekor üstüne rekor kırmaktadır. Peki, neden bu kadar kıymet verilir altına hiç düşündünüz mü? Ne yenilir ne içilir bir madendir. Bakır kadar bile işe yaramaz. Ancak yarışmalarda birinci olana altın madalya, ikinci olana gümüş, üçüncü olana bronz madalya verilir. Değeri tamamen insanın duygusal olarak oluşturduğu değerdir.

Gerçek hayatta en kıymetli seremonilerde altın kullanılır. Altının değerine değer katılır. Düğünlerde, önemli günlerde en önemli hediyedir altın. Adeta verilen kıymet altından yapılmış hediye ile gösterilmek istenir. Hatta eskiden düğünlerde ilan bile edilirdi. Babasından altın zincir, annesinden Adana burması diye. Küçük altına kadar artık bütün sülale sayılırdı. Şimdilerde de kameraya alınıyor kim ne takmış diye.

Altın hediyeyle kıymetlendirildiği gibi hayat garantisi olarak da görülmektedir. Türk filmlerinde hep konu olmuştur. Anneanneden kalan yüzük veya bilezik fakirlikte aç kalmamak için bozdurulur. Hayatın son noktasında yapılan eylemin büyüklüğü altının his dünyasındaki boyutunu büyütür de büyütür.

Altının değeri gelecekte azalır mı sorusunun cevabı ne yazık ki hayır olacaktır. En önemli günlerde, düğünlerde altın takılarla verilen kıymet dillendirilirken, altın günleri hala güncelliğini korumaktadır. Altın bu kadar pahalı olmasaydı, tüketimi yarıya düşer miydi? Elbette hayır. Harcanan paraya bakılırsa neredeyse aynı para harcanmaktadır.

Faiz veya bono benzeri altın fonları dışında altın çoğunlukla takı olarak kullanılmaktadır. Şunu kabul etmek gerekir. Altın çıkarılırken çevreye verilen zararı, kaybolan yeşili, siyanürlü sudan içip ölen kuşları, düğünlerde veya özel günlerde altın bilezikleri, zincirleri hediye ederken aklımıza getirmiyoruz. Onun yeri ayrı, bunun yeri ayrı demek doğru değildir.

Halen yastık altında milyarlarca dolarlık altın bulunuyor. Ekonomistlerin en çok rahatsız olduğu davranış şeklidir yastık altı. Paranın depolanması kullanım dışı bırakılması olarak tanımlanır. Üstelik iç pazarda kazanılan bu değer, yurtdışından getirilen madene yatırılır. Memleketin içinde oluşan ekonomik değeri yabancılar kazanmış olur. İçeride de işe yaramaz hale getirilir.