Gazze geçmişte olduğu gibi günümüzde de felaketleri yaşıyor. Adeta belalı şehir. İlk yerleşim yerlerinden biri olmakla birlikte tarihi acılarla dolu bir şehirdir.

Defalarca yıkılmış ve yeniden inşa edilmiştir.

Gazze bölgesindeki yerleşimin tarihi, Kenan bölgesinde bir Antik Mısır kalesi olarak inşa edilen ve bugünkü şehrin güneyinde bulunan bir yerde kurulan Tell as-Sakan'a kadar gitmektedir. Bölgeden tarımsal ürünlerin sağlanması yoluyla gelişen Kenan şehirlerinin liderlerinin Mısır ile ticaret antlaşmaları sayesinde Mısır ve Kenan ilişkileri ciddi bir şekilde değiştikçe, Tell as-Sakan ekonomisi de ilerlemiştir. Ne var ki, Mısır'ın ekonomik öncelikleri Lübnan ile sedir ticaretine yönelince Gazze'nin önemi mal taşıyan gemiler için sadece bir liman olmaya dönüşmüştür ve ekonomi çökmüştür.

Milattan Önce 15. yüzyıldan itibaren yerleşim yeri olan Gazze, tarihi boyunca birçok farklı medeniyet ve kavmin yönetimi altında yaşamıştır.

Günümüzdeki Gazze şehri, daha çok Tell al-Ajjul'un şehrinin yıkıntıları üzerinde olmak üzere gelişmiş ve Kenan bölgesinde Mısır'ın idari merkezi olmuştur. İlk zamanlardan itibaren stratejik önemi olan bir kervan merkezi olmuş, düzenli olarak Mısır ve Filistin ile Suriye ve Mezopotamya güçleri arasında savaşların nedenini oluşturmuştur.

Antik Mısır tarafından 350 yıl yönetildikten sonra Milattan Önce 12. yüzyılda Ege kökenli denizci bir kavim olan eski Filistin halkı tarafından ele geçirilen Gazze Filistin pentapolislerinden biri haline getirilmiştir.

Büyük İskender Mısır'a giderken ona direnen en son şehir olan Gazze, beş ay kuşattıktan sonra Milattan Önce 332'de Büyük İskender tarafından fethedilmiştir. Anılan savaşta askerler ölünceye kadar şehri savunmuşlardır. Şehir fethedildikten sonra İskender'in yönetimine sıcak bakan komşu Bedevilerin yönetimine verilmiştir.

Roma İmparatorluğu, Orta Doğu ve Afrika arasında zengin bir liman ve bir ticaret merkezi olarak büyüyen Gazze şehrini altı yüzyıl boyunca yönetiminde tutmuştur. Roma dönemi boyunca Gazze zengin, halkı huzur içinde yaşayan bir şehirdir. 500 kişilik bir Senato tarafından yönetilen şehrin nüfusu Filistinliler, Yunanlar, Romalılar, Kenanlılar, Fenikeliler, Yahudiler, Mısırlılar, İranlılar ve Bedevilerden oluşmaktadır.

Gazze; Müslümanların eline geçmeden önce, şehrin Yunanca konuşan Hristiyan halkı arasında zaten çok sayıda Müslüman vardır. Bizans döneminin sonuna doğru, Gazze daha sonra İslam Devletinin 2. Halifesi olacak olan Ömer İbn Hattab'ın da dahil olduğu Mekkeli Arap tacirlerin yurdu haline gelmiştir.

Gazze Müslümanlar tarafından ilk ve Ebu Bekir'in halifeliği döneminde ele geçirilen tek Filistin şehridir. Gazze Emevîler döneminde Filistin Eyaleti'nin içinde yer almıştır ve bu durum Abbasiler döneminde de devam etmiştir.

Milattan Sonra 767'de Şafii Mezhebinin kurucusu İmam Şafii Gazze'de doğmuş ve ilk çocukluğunu burada geçirmiştir.

Haçlılar, Fatimiler'den Gazze'yi 1100 yılında almışlardır.

Gazze, 1187 yılında Selahaddin Eyyubi tarafından Haçlılardan geri alınmıştır. Eyyubilerin yönetimi 1260 yılında Hülagû Han'ın hükümdarlığındaki Moğolların Gazze'yi-yıkmalarına kadar devam etmiştir. Bundan yaklaşık yirmi yıl sonra, Gazze Memluklerin yönetimine geçmiştir.

Gazze 1516'de Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferi sırasında Osmanlı topraklarına katılmıştır. 1649 tarihinde Gazze'yi ziyaret eden Evliya Çelebi şehirde; 11 cami, 2 hamam, 600 dükkân ve 1300 ev bulunduğunu belirtmektedir. 400 yıl Osmanlıların idaresinde kalan Gazze, I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ile İngilizler arasında meydana gelen üç büyük savaşa sahne olmuş ve 1917 yılında İngiliz Mandasına dahil olmuştur.

Akdeniz’in en güzel şehirlerinden olan Gazze, Roma ve Osmanlı yönetimi dışında neredeyse hiç huzur bulmamıştır.