Geçen sene olduğu gibi bu sene de kışlık ekimler, yağışların geç düşmesi nedeniyle epey geç kaldı.

Zaten güz kurağı uzun süredir kendini gösteriyor. Batı bölgeleri iki senede bir güz kurağı yaşıyor. Sonbahar yağışları gecikiyor.
Kışlık ekimler toprağı bile örtemedi ama parası olan bazı üreticilerimiz, üst gübrelerini atmaya başladılar. Geçen sene ekim döneminde uçan gübre fiyatları nedeniyle çoğu üretici taban gübresi atamadı veya düşük miktarlarda taban gübresi kullandı. Üst gübreyle telafi etme umudu vardı ama gübre fiyatları arzu edilen seviyelere gerilemedi.
Üst gübrelemenin zamanı ve uygulama şekilleri konusunda bazı inceliklere dikkat etmek gerekiyor. Uzun yıllara dayanan geleneklerin değişmesi zor olmakla birlikte cepten çıkan paranın ve emeğin azami ölçüde ürüne dönmesi gerekir. Malum toprağa para gömülüyor neticede.
Üst gübrelemede en önemli kıstaslardan birisi, buğday, arpa, tritikale ve yulaf gibi tahılların kardeşlenme döneminde uygulanmasıdır. Bu tahıl türleri bölgemizde erken ekilir ve kış ılıman geçerse ocak ayının ortasında kardeşlenme dönemini tamamlamakta ve ardından sapa kalkmaktadır. Normal yıllarda, Kasım ayı sonlarını bulan ekimlerde tahıllar Şubat başında kardeşlenme dönemine girmektedir.
Sıcaklığın 14-15 derece olduğu dönemlerde topraktan su ve besin elementleri alımı hızlanmaktadır. Daha düşük sıcaklıklarda su ve besin elementleri alımı zayıflamaktadır. Dolayısıyla hava sıcaklığının düşük olduğu, çiftçimizin deyimiyle bitkinin çalışmadığı dönemlerde, Ocak ayı içinde, soğuk dönemlerde atılan üst gübrenin çok faydası yoktur. Önemli bir kısmı hava ısınıncaya kadar yağışlarla birlikte yıkanıp gitmektedir. Nitekim gelişmiş ülkelerde kullanılan gübrenin dörtte birini kullandığımız halde yer altı sularında onlardan üç kat daha fazla nitrat birikiyor. Özellikle azot kullanımı yönünden önemli bir israf ortaya çıkıyor. Kullanılan gübrenin tamamına yakınının ithal olduğu düşünülürse kaynak kullanımında daha dikkatli olmanın gerektiği de ortaya çıkıyor.
Toprakların süzek olması da gübre israfını artıran önemli bir unsurdur. Üst gübrelemede parçalı uygulama yıkanmayı azaltabilmektedir. Ancak ileri dönemlerde sapa kalkan tahıllarda traktör izleri zarar görmektedir. Mibzerle ekimlerde eksik sıralı ekim bu sorunu azaltabilmektedir. Trakya’da oldukça yaygınlaşan bu uygulama süneyle mücadelede de etkili olmaktadır.
Çimen gübresinin yağmurdan önce atılması yıkanma ihtimalini artırmakta, kurak bir dönemde atılması da çözünmeyi geciktirmekte ve yarayışlılığı düşürmektedir. Hafif çisentide atılan gübrenin erimesi ve toprak çözeltisinde tutulması açısından etkili olmaktadır.
Buğday bitkiler alemi içinde glüten sentezleyen tek türdür. Ekmeklik kalitesini doğrudan etkileyen glüten oranı toprakta azota bağlıdır. Özellikle başaklanma dönemde ortaya çıkan azot eksikliği glütenin düşmesine neden olmaktadır. Bu nedenle eğimli alanlarda yıkanmaya elverişli topraklarda yetişen buğdayların ekmeklik kalitesi düşük çıkmaktadır.
Bor ve çinko gibi elementlerin yapraktan verilmesi kardeşlenme, sapa kalkma, çiçeklenme ve tohum tutma dönemlerinde yararlı olmakta, verim ve kaliteyi artırmaktadır.
Bölge topraklarında pH genellikle yüksek çıkmaktadır. Bu nedenle üst gübrelemede kükürt içerikli gübreleri tercih etmekte yarar vardır.