Sabah bir haber okudum. Okurken, birden içinden çıkıp dışına taştım.

Nasıl yani?
.
Haberin içeriğini başka yerlere uyarladım.
.
Anlamadınız elbette,
Şimdi anlatıyorum.
.
Haber şu:
“Milli Eğitim Bakanlığı, sürücü ehliyetleriyle ilgili yeni bir düzenleme açıkladı.
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni yönetmelikle tüm sınıf ehliyetler için sürücü adaylarına emniyet kemeri simülasyon eğitimi verilecek…”
.
Kısaca,
Önce sanal ortamda araba kullanırken emniyet kemeri takma öğretilecek,
Sonra ehliyet verilecek.
.
Aman ne güzel.
.
Bu haberi okurken benim akıl başka haber yazıyordu;
“İktidara gelecekler için simülasyon hazırlandı.
Böylece,
Asgari ücret,
İçişleri,
Dışişleri,
Devletleştirme,
Milliyetçilik,
Ekonomi,
Eğitim,
Sağlık,
Tarım ve hayvancılık,
Konularında sanal dünyayı yönetecek olan muhalefet eğer 100 üzerinden 90 alırsa sınıfı geçebilecek ve aday olabilecek…”
.
Ne güzel.
Aynı ehliyet alır gibi, iktidar bileti alacaksınız.
.
Peki ya ehliyeti olanlar?
Onlar ne olacak?
.
Günümüzde trafiğe çıktığımızda ehliyeti olup yolda otomobil kullanamayan birçok insan var.
Bu konuda cinayete varan kavgalar bile oluyor.
.
Ben her trafiğe çıktığımda her 10 arabadan en az dördünün acemi olduğunu görüyorum.
.
Gelelim iktidar simülasyonuna.
.
“Biz iktidardayız, bize simülasyon gerekmez” demekle olmuyor.
.
İktidarın da;
“Eğitim, ekonomi, tarım, sağlık, özelleştirme, dışişleri, içişleri v.s.” politikalarını görüyoruz.
Hemen hemen hepsi bana göre yerlerde sürünüyor.
Hem de 20 senedir ehliyetli olmalarına rağmen.
 
Hiç itiraz etmemek lazım:
20 senedir iktidarda olup, memleketi bu duruma düşürenlere de bir simülasyon gerekiyor…
 
***
ÇÖPÜ ÇÖPE ATMAK
İnsanoğlunun varlığından beri var olan çöp sorunu; Gelişmemiş ülkelerde, Medeniyeti benimsememiş ve Geri kalmış ülkelerde hala sürüyor.
.
Semavi dinlerde temizlik konusunda oldukça fazla vurgu yapılır.
“Temizlik imandan gelir” sözü Müslümanlığın neredeyse bayrağı olmuş.
Günde 5 vakit abdest alınması bile temizliğe verilen önemi gösterir.
.
Temizliğin başlangıç noktası sayılan çöpler, “Üretme, atılma, toplanma, ayrıştırma ve imha” aşamalarında sorunlara sebep olmuştur.
.
Medeni toplumlarda verilen eğitimlerle çöpün üretilme aşamasında sıfıra yakın işlem yapılması amaçlanmaktadır.
.
Üretilen çöplerin ise “Nasıl ve nereye atılacağı?” konusu çok önemlidir.
.
Toplanması işi şehirlerdeki mevcut belediyelere verilmiş, onlar da canla başla çalışmaktadırlar...
.
Belediyeler, “Çöp toplama, ayrıştırma ve İmha” işlemi için oldukça yüksek meblağlar harcamaktadır.
Hâlbuki bilinçli toplumlarda çöp atma ve toplama işlerinin daha masrafsız olması uygulanabilir bir projedir.
En azından “Ayrıştırma” kısmını devreden çıkarmak için başlatılan “Ayrı çöp konteynırları” projesi şehrimizde uygulanmaya çalışılmış ancak yeterli eğitimin verilmemesi sonucunda rafa kalkmıştır.
.
Okul öncesi eğitim başta olmak üzere hayatımız boyunca bizlere öğretilen “Çöp üretme, çöp atma ve çöpü kullanma eğitimlerini” günümüzde pek işe yaramadığı sokaklarda gezilirken görülüyor.
Bu işler aynı; “Kaliteyi son süreçte kontrol etmek değil, Kaliteyi en başta üretmek” gibidir.
.
Bizler “Çöpü üretmemek” adına işler yapmalıyız. Ürettiğimiz çöpü de ayrıştırarak kullanılacak hale getirip “Geri dönüşüm” sağlamalıyız.
Bu yazdıklarımı insanlar yüzyıllar önce düşünmüş ve halen sağlıklı halde hayata geçirememişlerdir.
Sebebi;
Eğitim noksanlığı mı?
Algı yoksunluğu mu?
Ciddiye alınmaması mı?
.
Belediyelerin toplayamadığı çöpler için sürekli bir şikâyet üreten insanları da anlamak mümkün değildir.
.
Her insanın başına bir çöpçü koyulamayacağını hala anlayamadık gitti.
.
Ağzındaki sigarayı caddeye savuran adamın hali içler acısı aslında.
Modern giyimli bir kızın kullandığı kâğıt mendili kaldırım kenarına fırlatması ise facia.
Çocuğun elindeki dondurma kâğıdını yere atarken görüp ses çıkarmayan ebeveynler ise çözülmez vaka.
Etrafta kimsenin olmadığını fark eden kişinin, köpeğinin site duvarına pislemesine seyirci kalması sosyetecilik mi?
(Bunları son bir haftada gördüm)
.
Kent içinde kurulan zincir marketlerin çöpleri ise başka bir konu.
(Misal: Bizim sokağı çöp götürüyor)
Bunlara ruhsat veren belediyenin hangi şartları öne sürdüğünü merak etmişimdir.
Şart yoksa çöp vardır.
Ceza yoksa çöp vardır…
.
İşte tüm bu yaşanan olaylar neticesinde üretilen ceza bile zamanla fayda etmemektedir.
.
Çarşıda gezerken karşılaştığım çöp yığınları içimi acıtıyor.
En başta onları caddeye bırakanları,
Onları görüp ses çıkarmayanları,
Gün içinde bunları kontrol etmeyen ve gezici çöpçüleri az olan ve bana göre ‘Çarşıya daha az zaman ayıran’ belediyeye de diyecek bir laf bulamıyorum.
.
Bunu önlemenin yollarından biri de “Çöp ihbar hattıdır” belki de.
Kirletenlerin, çöp atanların ihbar edildiği bir hat işe yarayacaktır.
Anında müdahale,
Anında uygulama caydırıcı olabilir.
.
Bizim toplumda (!) eğitimle halledilmeyen,
Ceza ile halledilebilir belki.