Seçimin erkeni geliyor veya gelmiyor.

Seçimin erkeni geliyor veya gelmiyor.
İktidarın alacağı karara bağlı.
Ama illa bir yıl sonra gelecek…
.
Tahminciler,
Analizciler,
Kürt oyları konusunda ısrarcı.
Onlar kime verecek?
.
Ama asıl tartışılması gereken konu şu:
Kürt oyları mı?
HDP oyları mı?
.
Bugün CHP içinde,
AK Parti içinde,
İYİ Parti ve hatta
MHP içinde bile Kürt oyu var.
.
Ama HDP oyu, kendisine has ait oy.
Asıl soru bu:
“HDP seçmeni oyunu nereye verecek?”
.
Bir takım iddialar var elbet.
Misal:
“Kiminle iyi pazarlık ederse ona verecek” gibi.
.
En son HDP Kongresinde eşbaşkan seçilen Pervin Buldan şunu dedi:
“Herkes şunu çok iyi bilmelidir ki HDP, salt nehri geçmek üzere yapılan hiçbir siyasi hesapta köprü olmayacaktır…”
.
Eşbaşkan seçilen Mithat Sancar ise:
“Kamuoyu önünde şeffaf görüşmeler yapılması halinde müzakerelere ve ortak aday fikrine açığız. Eğer bu çağrımıza karşılık alamazsak, seçimlere kendi adayımızla girme seçeneğini de çok ciddi önümüze koyarız…”
.
İktidar partisi HDP’yi (basında bazı köşe yazarlarına göre) Öcalan kozu ile sıkıştırabilir.
Onun mektubu veya kendisi, oyların mevcut iktidara verilmesi şeklinde bir çağrısında bulunabilir.
.
Belki de el altından, “Serbest kalma şartı ile bir takım isteklerde bulunulabilir…”
.
Açık açık HDP ile ittifak yapmak hem MHP açısından, hem de İYİ Parti açısından zor olabilir.
.
Ancak muhalefetin eli daha güçlü.
Şöyle bir koz var ellerinde:
“HDP mecliste siyaset yapmak istiyorsa, Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme ihtiyacı var…”
Haklılar çünkü HDP mevcut sistemden şikâyetçi.
.
Millet İttifakı bileşenleri, “Biz başkan seçmiyoruz, sistemi oylayacağız” diyerek “Her türlü işbirliğine açık olmalıyız” şeklinde bir açıklama ile seçmenini razı edebilir.
.
Ama AK Parti MHP’yi nasıl ikna edecek?
Ancak kapalı kapılar ardında sürecek pazarlıkları, MHP görmezden gelecek.
.
Eğer Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı olarak seçime girilirse, mevcut iktidarın durumu zor görülüyor.
.
Bunu iyi bilen 6’lı masa, mümkün olduğu kadar iki adaylı yarışa girmek istiyor.
İkinci tura kalmadan tek turda işi bitirmek istiyorlar.
.
Yapılan tüm anketlerde iki aday ile girilen seçimde iktidarı alamayacağını ve HDP’siz ilk turda oyların Millet İttifakına gideceğini iyi bilen AK Parti, ilk tura kesinlikle üç aday ile girmek isteyecektir.
Bu sebeple seçim politikasını HDP’li seçim üzerine kurup, onun seçime aday ile girmesini zorlayacaktır.
.
Ekonomik tablonun gittikçe zorlaşması ve hatta nisan ayında yapılacak bir erken seçimde iyice dibe vuracağı tahmin edilirse, iktidarın anketlerde üst sıralarda yer alması mucize olarak görülüyor.
.
Eğer şapkadan tavşan çıkmazsa AK Parti’nin, HDP oylarını almadan seçimi kazanması zor.
.
Burada sorulması gereken bir başka soru ise şu:
HDP sahip olduğu oylara ne kadar hakim?
Onları istediği yöne çevirebiliyor mu?
.
Yoksa HDP seçmeni artık bir çözüm yolu ile bir an önce ayrışılmadan vatandaş kimliğine mi bürünmek istiyor?
.
Konuştuğum birçok kişi, sürekli telaffuz edilen “Kürt” kelimesinden rahatsızlar.
Artık;
Ötelenmekten,
İtilmekten,
Kullanılmaktan bıkmışlar.
“Biz kardeşçe yaşamak, eşit olmak istiyoruz” diyorlar.
Terör ile anılmak istemiyorlar.
.
Bu sebeple HDP’nin de artık çizgisini net belirlemesi lazım.
Halkın istediklerine kulak vermesi lazım.
Bazı şer odaklarından uzak durması lazım.
.
Yoksa barajı aşma sorunu yaşayabilir.
.
HDP’nin barajı aşmaması durumunda o bölgedeki oylar, AK Partiye yarayacaktır.
.
Belki de AK Parti, HDP oylarına oynamaktansa, onu bölmeye çalışıp baraja takılmasını isteyebilir.
.
Son yapılan anketlerde;
AK Partinin çoğunluğu zaten kaybettiği ve hatta muhalefete düştüğü de gözleniyor.
.
Demirel zamanında şunu demişti.
Bu zamana ise “Cuk” oturuyor.
“Türkiye iyi yönetilmiyor. Türkiye’nin meselesi ekonomik değil, siyasidir ve yönetim meselesidir. Halkın rızasına dayanmayan hiçbir yönetim meşru değildir.”
.
Gerçekten de anketlere bakarsak;
“Bizi azınlık yönetiyor” olabilir.
.
Bunu anlamanın en güzel yolu, “Erken seçim” olabilir.
.
İktidar kanadı “Dodurga Seçimlerini” örnek gösterebilir belki.
O zaman daha iyi işte.
Hazır yüzde 87 oyu varken erken seçime gidip, iktidarı dört sene daha kazanabilir.
 
***
ADAY KİM OLUR?
En kuvvetli aday ile seçime gitmek 6’lı masada konuşuluyordur.
Herkes elindeki anketi masaya koymuştur.
.
Eskiden Erdoğan’ın karşında sadece 2 kişinin galip geldiği seçim anketinde, şimdi 4 kişi galip gelebiliyor...
.
Bunlar içinde en kuvvetli aday elbet tercih olacaktır.
.
Peki bu kim?
.
Yapılan anketlerde Erdoğan’ın karşısında en kuvvetli aday olarak Mansur Yavaş gözüküyor.
.
Fakat Mansur Yavaş’a yönelik bizim parti tabanımızın ve parti çeperimizde yer alan güçlerin tutumu çok belli.
.
Ahmet Türk daha önce Mansur Yavaş’ın adaylığına ilişkin “Mansur Yavaş’ın aday olması halinde Kürtlerin ona oy vereceklerini sanmıyorum” demişti.
.
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel bir konuşmasında şunu demişti:
“ … İmamoğlu, Kılıçdaroğlu veya Mansur Yavaş’ın adaylıkları üzerine parti kurullarımız gerçekten bir tartışma yürütmedi. Ama Mansur Yavaş’a yönelik bizim parti tabanımızın ve parti çeperimizde yer alan güçlerin tutumu çok belli…”
.
HDP şunu diyor:
“… Eğer aday, bu tutum ve sözünü kamuoyunun önünde ve çeşitli temaslarında ortaya koyarsa, elbette biz desteğimizi de ilkelerimizi ortaya koyarak uzlaşmaya hazırız.”
.
“Ama diyelim ki bizi Erdoğan’la, Erdoğan’a benzer bir aktör arasında tercih yapmaya zorlarlarsa, biz o kötülerin tarafı olmayız. Aday çıkarmayı tartışırız. Çünkü iki kötünün karşısında bir iyinin şansı olabilir Türkiye’de diyoruz…”
.
6’lı masa, “Adayımızı açıklamak için daha erken. En az 2-3 aya ihtiyacımız var” diyor.
.
HDP, “Acelemiz yok, duruma göre bakacağız” diyor.
.
Cumhur İttifakı ise, “Adayımız Erdoğan” diyor.
.
Bu arada başka ittifaklar kurulup, adaylar da çıkacaktır elbet.
Bu bir demokrasi yarışı.
.
Ancak burada asıl yarışacak olan adaylar değil, kesinlikle “Sistem” olacaktır.
.
Bir taraf kendi sistemini savunurken,
Diğer taraf kendi sistemini savunacaktır.
.
Halk hangi sistemi tercih ederse onu seçecektir.
.
Şu son sözüm olabilir:
“Adaylar bahane, sistem şahane…”