Tarımın bütün kesimleri artan maliyetler nedeniyle üretimde sıkıntı çekiyor. Buğday, arpa ekilişlerinde dahi taban gübresi kullanmakta zorlanıyor. Üretim maliyeti yüksek ürünlerden çekilmeye çalışıyor

Tarımın bütün kesimleri artan maliyetler nedeniyle üretimde sıkıntı çekiyor. Buğday, arpa ekilişlerinde dahi taban gübresi kullanmakta zorlanıyor. Üretim maliyeti yüksek ürünlerden çekilmeye çalışıyor.
Memlekette çoğunlukla hobi olarak yapılan arıcılık dahi sıkıntı çekiyor. Artan şeker fiyatları arıların besleme dönemi olan şu günlerde arıcıları kara kara düşündürüyor.
İYİ Parti Muğla Milletvekili ve Yerel Yönetimler Başkanı Metin Ergun, arıcılık sektörünün sorunlarının araştırılması ve alınması gereken tedbirlerin tespit edilmesi için verdiği araştırma önergesi kapsamında TBMM Genel Kurulu'nda konuşarak, “Türkşeker kararıyla arıcılar adeta cezalandırılıyor” dedi.
Ergun, arıcılık sektörünün dünya çapında rekabet üstünlüğüne sahip olduğumuz nadir tarımsal alanlardan bir tanesi olduğunu vurgulayarak, “8 milyon arı kovanıyla yaklaşık 83 bin arıcımız, Türkiye'yi dünyanın en önemli bal üreticilerinden birisi haline getirmiştir” dedi.
Arıcılık sektörünün artan girdi maliyetleri, orman yangınlarının arı besleme ve kışlatma alanlarında yarattığı tahribat, göç yollarında ve yayılım alanlarında yaşanan sıkıntılar, sahte bal üretimi ve denetimsizlik gibi sayısız problemle boğuştuğunu belirten Ergun şöyle konuştu:
“Tüm bu sıkıntıların üzerine bir de Türkşeker kararıyla arıcılar adeta cezalandırılıyor. Eğer arıcıların şeker talebi hızlı bir şekilde karşılanmaz ise Türkiye genelinde yaklaşık 8 milyon arı için açlığa bağlı kitlesel ölüm riski kaçınılmaz hale gelecektir. Kitlesel arı ölümlerinin gerçekleşmesi durumunda, tarımsal üretim verimi ve biyolojik çeşitlilik darbe alır. Türkşeker'in yanlış kararından dönmemesi durumunda, arıcılar bu sıkıntılı dönemi atlatamaz. Türkiye'de arıcılık yapacak kimse kalmaz. Türkşeker'e yeniden ve daha fazla zaman kaybetmeden arıcılara uygun koşullarda şeker vermesi için çağrı yapıyorum.”
Türkiye Büyük Millet Meclisinde arıcılığın iki önemli sorunu, sahte ürünler ve artan besleme maliyetleri dile getirildi. Milletvekilimizin verdiği araştırma önergesi ne yazık ki, Ak Parti ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Çiftçinin, üreticinin hayrına ne varsa önünü kesen iktidar sahipleri, destekçilerinin de teveccühünü alarak, üreticisini baltalamaya devam ediyor.
Şekerin 50 kilogramlık torbası, geçen sene arı besleme döneminde 205 lira idi. Bugün perakende 500 lirayı buldu. İki buçuk kat arttı.
Artan şeker fiyatları, fondan şeker, kek ve şurup fiyatlarını da arttırdı. Hal böyle olunca arıcının, özellikle büyük arıcıların arıcılığı sürdürebilme yetenekleri zayıfladı. Buna karşın yandaş marketlerde kiloluk kavanoz bal 22 liradan satılıyor. Kavanozun tanesi kapağıyla 5 lirayı görmüş iken bu balın sahte olduğunu anlamak için analize bile gerek yok. Nakliyesini kurtarmaz.
Gıda güvenliği her alanda açık veriyor. Üretici devletin desteğiyle ayakta durur, üretime devam eder. Yoksa ithal ederiz mantığı artık geçerli değildir. Zaten sahtesi kol geziyor, bir de Çin balı girdi mi geçmiş olsun Türkiye.