Sincan-Uygur Özerk Bölgesinde bulunan Tarım Havzası Mumyaları, tarihe yeni bir ışık tutuyor.

Sincan-Uygur Özerk Bölgesinde bulunan Tarım Havzası Mumyaları, tarihe yeni bir ışık tutuyor. Avrupalı kâşiflerin 20. yüzyılın başlarında kuzeybatı Çin'de Tarım Havzası mumyalarını keşfettiğinden beri bir gizemlerini koruyorlar. Bulunan mumyalar uzun boylular, yünden keçe şapkaları ve deri patikleri var. Bazıları ise sarı saçlı.
Mumyaların DNA'ları üzerinde yapılan yeni bir araştırma, onların bölgede derin kökleri olan yerliler olduğunu ortaya çıkardı. Gerçekten de, son buzul çağından sonra Avrasya'da ortadan kaybolan, bugün Sibirya ve Amerika'da yaşayan Yerli halkların atası olan eski bir nüfusun kalıntıları gibi görünüyorlar.
Araştırıcılar, bu mumyaların yerel Asyalılar olduğunu öğrenmenin "harika" olduğunu söylüyor. Antropolog araştırıcılar, Tarım Havzası mumyaları hakkında iki önemli teori ortaya atıyorlar. Birincisinde, alışılmadık uzun boyları, dokunmuş yünlü giysileri ve sığır beslemeleri, kültürleri nedeniyle Rusya'nın Karadeniz bölgesinin bozkırlarından gelen Yamnaya ve Afanasievo göçebe çobanlarının torunları olma ihtimali öne sürülüyor. Buna gerekçe olarak mumyaların bulunduğu yerde, inek derisiyle kaplı ve boynuzlu inek kafataslarıyla süslenmiş ahşap teknelerin bulunması gösteriliyor. İkinci teori ise, Afganistan, Türkmenistan ve Özbekistan'dan göç eden çiftçiler bu mumyaları yapmış olabilirler. Tarımsal faaliyetleri ve sulama sistemleri benzerlik gösteriyor.
Sincan Uygur Özerk Bölgesindeki mumyalar 4100 ila 3700 yıl öncesine ait bulunuyor. Bu mumyalardan 13 tanesinde DNA analizi yapan uzmanlar, mumyaların buzul çağının sonunda büyük ölçüde azalmış olan, bir zamanlar yaygın bir avcı-toplayıcı millet olan Eski Kuzey Avrasyalılarla akraba olduğunu tespit etmişler. Aynı zamanda Sibirya’da yaşayan Türk Boyları ve Amerika'daki yerlilerle genetik yakınlık gösteriyorlar.
Tarım Havzası'nın doğu ve batı uçlarında, 400 kilometre uzaklıkta bulunan bireylerin DNA'ları benzerlik gösteriyor. Kardeş olma ihtimalleri yüksek görünüyor.
Mumyalar, yakınlardaki dağ vadilerindeki göçmen çobanlarla evlenmeyen yerliler olsa da, kültürel olarak izole değiller. 4000 yıl önce, yeni fikirleri ve kültürü benimsemiş görünüyorlar. Dokuma yün giysileri ve sulama sistemleri dikkat çekiyor. Yerli olmayan buğday ve darı yetiştirmeleri, koyun ve keçi gütmeleri ve peynir yapmak için sığır yetiştirmeleri, göçebe Türklere benzerlik gösteriyor.
Tarım Havzası'nın Bronz Çağı insanları genetik olarak izole edilmiş görünmekle birlikte kültürel olarak kozmopolit duruyorlar. Bir göçerlik farklı kültürlerle komşuluk yapmış olma ihtimalleri bulunuyor.
Kültürlerin kozmopolit oluşu, ticaret yollarını gündeme getiriyor. İpek Yoluna benzer bir ticaret ağının bulunma ihtimali araştırmaların daha da ileri gidebileceğine işaret ediyor.