Bozacının şahidi şıracı olunca her şeyi güllük gülistanlık gösterilmeye çalışılıyor.

Bozacının şahidi şıracı olunca her şeyi güllük gülistanlık gösterilmeye çalışılıyor. Oysa son günlerde döviz ve altında yaşanan aşırı yükselişler, ekonominin ne kadar çürük yumurta haline geldiğini gösteriyor. On gün için yıllık faizin çok üzerinde kazandıran döviz ve altın, ekonominin para ticaretiyle de yürümeyeceğini göstermiş oldu.
İYİ Partinin Ekonomi Politikaları Başkanlığını hazırlamış olduğu ve Nisan ayında yayınladığı 18 Yıllık Ak Parti Bilançosunun 5 Dakikalık Özeti kitapçığında ekonominin nasıl çöktüğü açıkça rakamlarla ortaya konuyor. Kısaca paylaşmakta fayda var.
Kişi başına milli geliri üç kat artırdık diyen iktidar yetkilileri, Türkiye’nin Kişi Başına Düşen Milli Gelir listesinde, dünya ülkeleri arasında 69’uncu sıradan 75’inci sıraya düştüğünü nasıl izah ederler acaba? Üç kat artmış olsaydı sıralamada yerimiz daha yukarılarda olması gerekmez miydi?
Kişi başına düşün borç miktarı da 18 yılda önemli ölçüde artmış durumda. 2002 yılında iç ve dış borçların toplamı 256 milyar dolar iken, Nisan 2020 itibariyle 1 trilyon 575 milyar dolara çıkmış. Nüfusun 83 milyon olduğu hesap edilirse kişi başına borcun 20 bin dolara yaklaştığı ortaya çıkar.
2003-2020 yılları arasında iç ve dış borçlar için ödenen faiz miktarı 984 milyar dolar. Faiz haramdır diye söze başlayanlar, faiz lobisine çalışmışlar hep.
18 yıllık dönemde millet adeta vergiye boğuldu. Kişi başına ödenen vergiler 2002 yılında yıllık 630 dolar civarında iken bu rakam 1450 dolara çıktı.
Geçtiğimiz yıllarda 100 günlük eylem planları vardı. Bol keseden atan iktidar sahipleri, bir ara iki buçuk milyon genci iş sahibi yapacaklarını söylüyorlardı. 2002 yılında işsizlik oranı % 8 iken, 2020’de işsizlik oranı % 14’e, hatta gençlerde % 27’ye çıktı. Üç gençten biri elinde diplomasıyla iş arıyor. Üniversite mezunu 1 milyon gencimiz iş bulmak için çalışıyor.
1950-2002 yılları arasında toplam cari açık yaklaşık 44 milyar dolar iken, 2003-2020 yılları arasında 570 milyar dolara ulaşmıştır.
İç ve dış borçlar büyürken, memleket içinde karşılıksız çıkan senet sayısı da hızla artmıştır. Ekonomik büyüme hikayeleri sürekli sancılanmıştır. Karşılıksız senet sayısı 18 senede tam tamına 27 kat artmış, karşılıksız senetlerin değeri 1 milyar TL bile değil iken 21.5 milyar TL’ye ulaşmıştır. 2002 yılında icralık dosya sayısı 8.6 milyon adet iken, 2019 yılı eylül ayı itibariyle 21 milyonu geçmiştir.
Milletin borçları artarken, borcunu ödeyemediği için elektriği doğalgazı kesilen abone sayısı toplamda 20 milyonu geçmiştir.
Ekonomi istikrarlı bir şekilde batarken, yolsuzluk sıralamasında memleket 65’inci sıradan 91’inci sıraya düşmüştür. Yolsuzluk artarken, yoksulluk da artmıştır. Buna karşın yandaş müteahhitlere on yılda 150 milyar dolarlık devlet ihalesi verilmiştir. Milletin anasına söven yandaş müteahhitler devlet ihalesi almada dünya şampiyonu olmuşlardır.