Solanin, patatesgillerde bulunan önemli gliko alkoloittir.

Solanin, patatesgillerde bulunan önemli gliko alkoloittir. Patates, domates ve patlıcanda sıklıkla ortaya çıkan bu madde insan sağlığını olumsuz etkileyebilmektedir. Patatesgiller ailesindeki bitkilerde bu madde savunma amaçlı sentezlenmektedir.
Solanin böcek ilaçlarına benzer etkilere sahiptir. İlk defa 1820 yılında çiçeklerden elde edilmiş ve böcek ilacı olarak kullanılmıştır. Elde edilen bitki yazlık ekili alanlarda it üzümü olarak bilinen yabancı ottur. Hayvanlar bu otu otlamazlar. Silaj mısır hasadı esnasında karışırsa silajın kalitesini bozar.
Solanin zehirlenmesi öncelikle gastrointestinal ve nörolojik bozukluklarla ortaya çıkar. Belirtileri, mide bulantısı, ishal, kusma, mide krampları, boğaz yanması, kalp ritim bozukluğu, uykuda kabus görme, baş ağrısı, baş dönmesi, kaşıntı, egzama, tiroit sorunları ve eklem iltihaplarıdır. Daha ağır vakalarda halisinasyon görme, duyu kaybı, yüksek ateş, sarılık  ortaya çıkabilir. Nadir de olsa ölüm vaka kaydı bulunmaktadır. Yapılan çalışmalarda vücuda vücut ağırlığına bağlı olarak 2-5 miligram alındığında ölümcül olabileceği bildirilmektedir.
Belirtiler genellikle yutulduktan 8 ila 12 saat sonra ortaya çıkmaktadır. Yüksek solanin içeren patates yendiğinde, belirtiler 10 dakika sonra görülmektedir.
Bazı çalışmalarda kabuğu yeşil renk almış patates tüketildiğinde solanin ve diğer gliko alkoloitler artmakta, insanlarda önemli rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır. Bazı bilim adamları doğum sorunlarına da rastlandığını ifade etmektedir.
Araştırmalar, vücuda solanin alındığında, mitokondrinin potasyum kanallarını açarak, membran potansiyellerini artırdığı tespit edilmiştir. Bu durumda kalsiyum mitokondriden sitoplazmaya taşınmakta ve hücre zarını bozmaktadır.
Patates, domates ve patlıcandaki solanin sodyumun hücre zarlarından taşınmasını etkilemektedir. Bu tür hücre zarı bozulması muhtemelen ağızda yanma hissi, mide bulantısı, kusma, karı krampları, ishal, iç kanama mide lezyonlarına neden olmaktadır.
Patates ve domates gibi bitkiler sürekli olarak solanin gibi düşük seviyelerde gliko alkaloidleri sentezlemektedir. Bununla birlikte, stres şartlarında sentezlenen solanin miktarı artmaktadır.
Sulama esnasında patates yumrularının üzerinden toprağın gitmesi sonucu, yumrular klorofil sentezlemekte ve fotosentez yapmaya başlamaktadır. Yumrular yeşile döner ve zararlı atakları kesilir. Uygun olmayan şartlarda depolandığında da solanin sentezi artmaktadır.
Patates karanlık ortamda saklanmalıdır. Işıkta kaldığında ve tomurcuklar uyandığında, yumrular cücüklediğinde solanin sentezi başlamakta, patateste acılık artmaktadır. Bu yumruların tüketiminden kaçınmakta yarar vardır.
Haşlama, pişirme ve kızartma uygulamaları patateste solanin içeriğini çok fazla etkilememektedir. Yüksek ateşte kızartma solanin içeriğini yarı yarıya azaltabilmektedir. Bu durumda yanma sorununa dikkat etmek gerekmektedir.
Solanin patates yumrularının daha çok kabuğunda bulunmaktadır. Kabuk soyama işlemi solanin içeriğini azaltmaktadır. Solanin içeriğini belirlemede çiğ patates kabuğunu çiğneme ve tatma işe yaramaktadır. Eğer acılık yüksek ise solanin içeriği yüksek demektir. Yine ağızda yanma hissi de solanin içeriği yüksek anlamına gelir.