Memleket Hareketi'ni başlatan Muharrem İnce ile birlikte partinin kurucular kurulu üyesi olan Akademisyen Muharrem Yıldız, partileşme sürecine dair bilgileri İşte Çanakkale Gazetesi’nde paylaştı.

‘Memleket Hareketi’ ismi ile yeni bir oluşum başlatarak Türkiye’yi gezerek vatandaşların fikirlerini toplayan Muharrem İnce’nin “Parti kurmak, dilekçe vermek çok kolay iş arkadaşlar. Biz şimdi milleti dinliyoruz. Kur derse kurarız. Bakalım millet ne diyecek buna?” açıklamalarının ardından geçtiğimiz günlerde kurucular kurulu üyeleri açıklandı. O listede adı geçen Memleket Hareketi Kurucular Kurulu Üyesi Akademisyen Muharrem Yıldız, konuyla ilgili açıklamalarda bulunarak bu süreci kamuoyu ile paylaştı. Yıldız, “Biz gerçekten ülkeyi yönetme başkanımızın ifade ettiği gibi ülkenin seçmenlerinin yarısından bir fazlasının oyunu hedefleyen bir siyasi parti olacağız, bu nedenle tabela için kurulan boş zamanlarını değerlendirmek için kurulan siyasi partilerle karşılaştırılmayı çok uygun bulamıyorum” dedi.

21 tane siyasi parti kuruldu son olarak sayın Muharrem ince de açıkladı parti kuracağını sizin bu kurulan partilerden ne farkınız olacak?
Son aylarda 20 küsur parti kurulmuş olsa da bizim ülkemiz normal zamanlarda siyasi eksikliğin olduğu zamanlar dışında yani, da  bol miktarda partinin kurulduğu bir ülkedir zaten bütün genel seçimler sırasında ülkede mevcut siyasi partilerin 10’da 1’i seçime girer. Bu son zamanlarda parti kurulma enflasyonundaki artış ile memleket hareketinin kuracağı ve ülkeyi yönetme arzusu taşıyan siyasi hareket çabaları tartışılmamalıdır. Biz gerçekten ülkeyi yönetme başkanımızın ifade ettiği gibi ülkenin seçmenlerinin yarısından bir fazlasının oyunu hedefleyen bir siyasi parti olacağız, bu nedenle tabela için kurulan boş zamanlarını değerlendirmek için kurulan siyasi partilerle karşılaştırılmayı çok uygun  bulamıyorum.

Zaten siyasi partiler arasında seçime katılma yeterliliği olan 10 parti var. CHP, İYİ Parti kurulduğunda seçime girebilmesi için 20 milletvekili ile grup kurmasına destek vermişti, Geçtiğimiz zamanda Gelecek ve Deva Partilerine de bu teklif yapıldı siz seçime girme yeterliliği sağlayamadan seçime gidilirse size böyle bir destek verilmesini ister misiniz?
Siyasetçiler bu tür sorulara henüz gündemimizde yok diye cevap verirler ya, gerçekten şu an bu soruyu düşünmek için reel şartlar oluşmuş değil, ancak başkanımızın ifade ettiği yanılmıyorsam Fatih Portakal ile yaptığı mülakatta verdiği bilgisini aktarayım biz tek başımıza seçime gireceğimiz yeterliliğe ulaşmayı hedefliyoruz, seçime girdikten sonrada tek başımıza iktidar olmayı cumhurbaşkanının kendi bünyemizden çıkmayı hedefliyoruz, Şu an için projelerimiz ve çalışmalarınız bu yönde  ancak konjenktür gereği, siyasi gelişmeler gereği zaman zaman başka partilerle işbirliği yapma zorunluluğu oluşabilir ama bu durum oluştuğu anda biz hangi şartlarda ne tür ilişkiler kuracağımızı  o zaman karar veririz şu an için bunu konuşmak erkendir, Âmâ şu var ki CHP dediğiniz için söyleyeyim, CHP bizim uzağımızda kurumsal kimliği ve taban bizim uzağımızda bizim ilkelerimize ters biz onların düşüncelerine uzak bir noktada değiliz, yani o örgüt ve o kitleyle biz her zaman yan yana omuz omuza olabilecek anlayışa sahip olacağız.

Güçlendirilmiş parlamenter sistem diyorlar sizin partinizin düşüncesi var mı?
“Şu andaki cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi diye bir kavram ne siyaset terminolojisinde var ne dünyada da benzeri var. Başkanlık sistemi vardı bir de parlamenter sistem vardır. Bu anlamda mevcut sisteme itirazımızı hem kurumsal olarak hem de liderlik açısından sürekli vurguluyoruz. Dikkat ederseniz, Muharrem İnce’nin şöyle bir değerlendirmesi var; biz aynı zamanda senatoyu da getirmek istiyoruz. Güçlendirilmiş parlamenter sistemi nasıl güçlendireceğimizi şimdiden söylüyoruz. Çift parlamento sistemi dünyanın birçok yerinde vardır. Türkiye’de de 12 Eylül öncesinde vardı. Senato bildiğiniz gibi daha yetkin unsurlardan oluşur, Türkiye’nin stratejik kararları konusunda daha güçlü söz söyleme kapasitesine sahip bir organdır. Daha alana yönelik uzmanlardan oluşana parlamentonun bölümüdür. Güçlendirilmiş parlamenter sistemi nasıl güçlendireceğini ifade edebilen tek siyasal unsuruz. Şu andaki siyasala aktörlere bakıyorum. Cumhurbaşkanı ve ekibinde yer alan Milliyetçi Hareket Partisi genel başkanı, muhalefette ki Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi, İYİ Parti, yeni kurulan Deva ve Gelecek partileri gibi, bu partilerin önde gelen beyanatlarını izliyorum. Şu anda mevcut durumla ilgili somut projeler üreten ve ülkenin gerçek gündemine değinmeye çalışan tek siyasal hareket ‘Memleket Hareketi’ ve Muharrem İnce liderliği gibi geliyor.

Yeni kurulan partiler arasında son kertede  sizin partiniz ORC Araştırma Anketinde Muharrem İnce’nin partisine oy verir misiniz sorusuna % 3.5 oy oranı ve diğer bir CHP içinden ayrılan Sarıgül’ün kuracağı TDH oy oranı’ da  1.1 çıktı nasıl değerlendirirsiniz?
İstatistik bize her zaman doğru genellemeler yaptırmaz. O anket firmasının iki tane sorusu vardı, bir tanesi ‘Muharrem İnce’yi kesinlikle desteklerim’ diyenler 3 buçuk çıkıyordu. Bir de ‘Muharrem İnce’yi destekleyebilirim’ diyen bir kitle var ki bu yüzde 30. Bu çok ciddi bir durumdur. Yani bu yüzde 30’un önemli bir kısmının Muharrem İnce’nin alabiliyor olması, henüz daha parti kurmadan, henüz kurumsal bir yapısı olmadan, henüz daha eski bir milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı iken sırf Muharrem İnce ismi, ‘Memleket Hareketi’nin kamuoyundaki durumu sadece bizi bu hale getiriyorsa, bir de düşünün parti kurulduktan sonra, parti tüzüğü ve partinin programı açıklandıktan sonra, illerde örgütlenmesini tamamladıktan sonra gelebileceği yeri potansiyel olarak çok iyi gösteriyor. Ayrıca Türkiye değişim hareketi gibi bir siyasal organizasyonla da şu aşamada karşılaştırılmayı da ben bir ‘Memleket Hareketi’ mensubu olarak bize haksızlık gibi görüyorum.

Muharrem İnce’nin ‘’CHP’nin Parti içerinde demokrasi yok ki ülkeye getirsinler yönelik eleştirileri kapsamında sizin siyasi partininiz demokrasiyi işlevsel hale nasıl getirecek?
Hatta şöyle ifade ediyordu, evinizde olmayan şeyi veremezsiniz, hakikaten cebinizde ne varsa onu verirseniz, Var sayalım çok otoriter bir babasınız eşinize karşı çok baskıcı bir eşseniz sınıfa girince öğretmenseniz çok demokrat bir öğretmen olamazsınız. cebinizde ne varsa onu verirsiniz, Cumhuriyet halk partisi eleştirilerinden imtina ederek söylemek istiyorum, CHP'nin ne kadar demokratik anti demokratik olduğunu genel başkanımız vurguluyor ben oraya pek girmeyeceğim, ben muharrem İnce'nin demokratik tavrından kişisel gözlerim kadarıyla söylemleriyle eminim zaten bu tüzüğe ve çalışmalarız da yansıyacak.
 
Bize zaman ayırdığınız için teşekkürler.
Ben teşekkür ederim.

Röportaj: İbrahim Akın Kazancı