.

Avrupa Birliği tarafından desteklenen Tarım 4.0-Geleceğin Tarımı İçin İletişim Teknolojileri projesi çerçevesinde bulunduğumuz Üsküp’ü az da olsa tanıma fırsatımız oldu. Modern çiftlikler yeni kuruluyor. Bayramiç Ziraat Odası üyeleri çiftlik ziyareti yaparken, proje ekibi olarak Üsküp’ün yakın köylerine kısa ziyaretler gerçekleştirdik. Üsküp’ün yakın çevresinde çok sayıda Türk köyü var. Bazıları çiftçilik, bazıları hayvancılık yapıyorlar. Ancak önemli bir kısmı ikinci dünya savaşından sonra Türkiye’ye göç etmişler. 
Üsküp Kuzey Makedonya’nın en büyük şehri ve başkenti. 600 yıl Osmanlı egemenliğinde kalan bölgede, çok sayıda Türk var.
Üsküp, M.Ö. 4000 yıllarında kurulmuş ve bugüne kadar yaşam alanı olmuş bir şehir. Milattan Sonra Romalılar tarafından ele geçirilmiş ve bir askeri kamp haline gelmiştir. Balkanların merkezinde yer alması, askeri anlamda önemini artırmıştır. Uzun süre Bizans İmparatorluğunun egemenliğinde kalmıştır.
1280-1390 yılları arasında Sırp İmparatorluğu egemenliğinde kalmış, daha sonra Osmanlı egemenliğine geçmiş ve Üsküp adını almıştır. Osmanlı egemenliğinde kasaba gibi olan Üsküp, Kosova Eyaletini başkenti yapılmıştır. 500 yıldan fazla eyalet başkenti olarak kalmıştır. Eski Üsküp, hala Osmanlı eserlerinin olduğu gibi korunduğu bir bölgedir.
17. yüzyıla kadar Üsküp, altın çağ yaşamıştır. Bu dönemde nüfus 60 binin altında seyretmiştir. Osmanlı fethinden sonra şehir nüfusu değişmiştir. Hıristiyan nüfusun önemli bir kısmı Müslüman olmuştur. Osmanlı Türkleri, şehrin görünümünü büyük ölçüde değiştirmiştir. Kervansaray, cami, hamam ve çarşı düzenlemeleri yapmışlardır. 17. Yüzyıl başlarındaki savaşlarda ciddi sıkıntılar yaşayan şehir durgunluk dönemine girmiştir. İkinci Viyana kuşatmasının intikamını almak için bölgeye gelen Avusturyalılar şehri yakmışlardır.
1912 yılında şehir, Sırbistan Krallığı tarafından işgal edilmiş, Birinci Dünya Savaşı sırasında ise Bulgaristan Krallığı tarafından kısa süreliğine ele geçirilmiştir.
İkinci Dünya Savaşı'nda şehir, stratejik konumu nedeniyle Bulgar ordusu tarafından yeniden elle geçirilmiş ve Demokratik Makedonya’nın başkenti yapılmıştır.
Şehir, II. Dünya Savaşı'ndan sonra Yugoslavya’nın bir parçası olmuş ve hızla gelişmiştir. Aynı zamanda, Bulgaristan ve diğer balkan ülkelerinde Türklere yapılan baskılar nedeniyle Üsküp’e binlerce Türk ve Müslüman nüfus göç etmiştir. 1963 yılında meydana gelen büyük depremde şehir çok fazla hasar görmüştür.
Üsküp, 1991 yılında bağımsız bir Makedonya'nın başkenti olmuştur.
Üsküp, Vardar Nehrinin üst kısmında mükemmel bir coğrafyada yer almaktadır. Aynı zamanda, Belgrad ile Atina arasında bulunan Balkan Yolu şehirden geçmektedir.
Metal işleme, kimya, kereste, tekstil, deri ve matbaa endüstrileri alanında önemli bir merkez olan Üsküp’te bankacılık hizmetleri de çok gelişmiştir. Halkbank, ülkenin ikinci büyük bankası durumundadır.
Osmanlı döneminin sonlarında Üsküp’te Müslüman nüfusun çoğunluğu Türkler ve Arnavutlardan oluşmuştur. 20. Yüzyılın başlarında yerel ekonomi boyama, dokuma, demir işleri, şarap yapımı ve un sanayi gelişmeye başlamıştır.
Balkanları merkezinde bulunan Üsküp, sanayi, ticaret, ulaşım sektörlerinin ilgisini çekmektedir. Tarımsal üretimde Türkiye’nin desteği ve yol göstericiliği önem arz etmektedir. Makedon dostlar, Alman, Fransız, İtalyan veya diğer yatırımcıların gelmeden Türk yatırımcıları gelmesini istemektedirler. Yakın gelecekte AB üyesi olacak olan Makedonya, yatırım için büyük fırsatlar sunmaktadır. İpsala’ya 5 saat mesafede olan Şehir, Türk dünyası ile ortak paydası en yüksek olan Avrupa şehirlerinden biridir.