Allah kimseyi susuz bırakmasın. Su olmasa ne yaparız ki?

Bizim evde ön ödemeli sayaç var.
Peşin peşin parayı ödüyorsun, kartını doldurup gelip yüklüyorsun.
.
Bazen “Barajda su kalmadı” şeklinde haberler çıkıyor ya, işte o zaman ödüm kopuyor.
“Ya su kalmazsa!”
“Ya parasını peşin ödediğim su bana kalmazsa!” diye.
.
Ama yine de susuz kalmamak için doğru Belediye İş Merkezi’ndeki Belediye gişesinin yolunu tuttum.
.
“Hakan! Yap bakalım ağabeyine şuradan 10 ton su…”
.
“Tamam ağabey” dedikten sonra bir takım işlemler yaptı, “Kartla mı ödeyeceksin?” diye sordu ve “Evet” cevabından sonra bastı tuşa.
.
Beklemeye başladım.
Neyi mi?
Printırın yazmasını bitirmesini.
Cırcırcır,
Cırcırcır,
Cırcırcır…
.
Anladım başıma geleceğini.
Fena halde hesap gelecek!
.
Misafirlerimiz geldiğinde bazen lokantaya yemeğe götürüyorum.
Hesap ödemeye gittiğimde de aynısı oluyor.
.
Kasada oturan bayan sürekli soruyor ve yazıyor:
“Şunu yemişsiniz.”
“Evet.”
“Bunu yemişsiniz.”
“Evet.”
“Bunu da.”
Şeklindeki birçok sorudan sonra basıyor tuşa.
Bir hesap geliyor, içimden “Maşallah” çekmeden duramıyorum.
Hani üzerine biraz daha para koysam lokanta benim olur.
O derece yani.
.
Hakan eline aldığı kâğıdı bana uzatırken sesini kısıp söyledi:
“213 lira…”
Bir yandan da benim tepkimi merak ediyor.
Hani “Kalp krizi” filan geçirirsem, gişenin arkasından fırlayıp suni teneffüsle müdahale edecek.
Çocuk tetikte…
.
Elime aldım kâğıdı.
Baktım, baktım…
Okuyormuş gibi yaptım.
Zira yakın gözlüğüm yok, okuyamadım.
O kadar küçük ki yazılar.
.
“Kaderimse çekerim” mantığı ile hesabı ödedim.
.
Eve geldiğimde gözlüğümü takarak okudum.
Biraz daha üstüne para koysam, belediye su işlerini satın alacakmışım neredeyse…
Çevre Temizlik Vergisi: 5.00
Atık su ücreti:              31,6
K.A.Y.S.Ü.:                  93,63
Su geliri:                     63,2
Kdv.:                           16,85
K.D.V.:                                    2,53
K.D.V.:                                    0,63
TOPLAM:                     213 Lira
.
Faturada tam 3 tane KDV var.
Yani, bir ayıdan 3 post çıkmış.
.
10 ton su, 213 Lira.
.
Kısa hesap: Tonu 21,3 Lira.
“Yuh” yani.
.
Eskiden “Sudan ucuz” derlerdi.
Şimdi “Ne diyecekler?” bilmem ancak, bu faturayı komşularım görse hepsi toplanıp akşama “Geçmiş Olsun”a gelirlerdi.
.
“Yağdır Mevlam Su” şarkısı eşliğinde dün yağmur yağdı.
Hani biz de sevindik, “Ne güzel bereket yağıyor” diye.
.
Oturdum pencerenin yanına.
Birden aklıma geldi.
Bir yağmur tanesinin bize maliyetini hesaplamaya çalıştım.
İnternete girdim.
Baktım…
“Yarım grammış.”
Gerisini siz hesaplayın ve “Bereketin kime yarayacağını” düşünüp durun…
 
***
ADAY KİM?
Dünya kupası heyecanı içinde, siyasetin konuşulduğu gündem programlarını izlemeye çalışıyorum.
.
Erken seçim tarihi başta olmak üzere, 6’lı masanın adayının kim olacağı,
Erdoğan’ın aday olup olmayacağı son günlerin gündem konusu.
.
En çok konuşulan “Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olup olmayacağı.”
.
Kimi diyor, “Neden olmasın?”
Kimi diyor, “Neden olsun…”
.
Cumhur İttifakı için söylenen şu:
Bu ittifakın tek şansı “Erdoğan”.
Ortaya koyacakları başka hiçbir şey yok.
O sebeple onu aday göstermek zorundalar.
.
Bilindiği üzere normal seçim zamanında yapılırsa Anayasa’ya göre Erdoğan aday olamıyor.
(Bu da tartışılıyor, o ayrı)
Ancak bir Prof. diyor ki:
“Anayasa’da ‘Seçim yenilenirse aday olabilir’ diyor. Bu yenilenen seçim değil, erken seçim… O sebeple erken seçim olsa bile aday olamaz…”
.
Başka biri:
“1 ay kala seçim yapmak erken seçim sayılmaz” diyor.
.
Bir gazeteci:
“6’lı masanın dışında aday olması mümkün değil. Çünkü aday masanın aldığı kararların dışına çıkamaz. Bu süreci de en iyi bilen Kılıçdaroğlu’dur. O sebeple Kılıçdaroğlu’ndan başka aday söz konusu dahi olamaz…”
.
DP Milletvekili Cemal Enginyurt konuya balıklama daldı ve “Kazanamaz” diyenlere şu soruları yöneltti:
“Kılıçdaroğlu için ‘Kazanamaz’ diyenlere hep beraber soralım.
Bu ülkeyi parsel parsel sattı da mı kazanamaz?
Oğlunun, gemicikleri mi var da kazanamaz?
Kul hakkı yedi de mi kazanamaz,
Andımızı kaldırdığı için mi kazanamaz,
'Ne mutlu Türküm diyene' demeyi yasakladığı için mi kazanamaz.
Hırsızlık mı yaptı, yolsuzluk mu yaptı, onursuzluk mu yaptı,
Şerefsizlik mi yaptı da kazanamaz?”
.
Konuşmasına şöyle devam etti:
“Kılıçdaroğlu değil de başkası aday olursa kazanır’ diyenler var.
Onlara, ‘Oy verecek misin?’ diye soruyoruz.
‘Yok ben CHP’ye oy vermem’ diyorlar.
Oğlum o zaman sana ne bizim adayımızdan.
Sen zaten oy vermeyeceksin ki.
CHP'ye ‘Oy veremem’ diyenlere de sesleniyorum.
Bir tek CHP mi gidiyor seçime?
CHP'nin yanında Demokrat Parti, İYİ Parti, Deva, Saadet ve Gelecek partileri de var. Türk milleti var.
Altılı masanın altında bir şey yok ama arkasında mavi gözlü dev adam Mustafa Kemal Atatürk var.”
.
Bakan Nebati “Türkiye Ekonomi Modeli sayesinde ardı ardına rekorlar kırmaya başladık” diye söyleyince Sedef Kabaş, sosyal medya hesabından şunu paylaştı:
Enflasyon rekoru
Dolar/euro rekoru
Cari açık rekoru
Dış borç rekoru
Bütçe açığı rekoru
Yoksulluk rekoru
Yolsuzluk rekoru
İflas eden şirket rekoru
İşsizlik rekoru
Kaçak işçi rekoru
MB eksi rezerv rekoru
Yalan rekoru…
.
Cumhur İttifakı seçimlerde ekonomik tabloyu tartışarak yarışmak yerine, meydanlarda “Erdoğan-Kılıçdaroğlu” terazisine oturtarak oy toplamaya çalışacaktır.
.
Millet İttifakı ise “Sistem” üzerinden seçim kampanyasını yürütmeye çalışacaktır.
.
Hangisi kazanacak bilinmez ama oldukça gergin bir seçim bizi bekliyor…
 
***
İKİ SEÇİM ÖNERİSİ
Seçim beklerken yeni bir öneri geldi.
Aslında bu öneri benim de aklıma gelmişti de, “Acaba hangi ittifak sahibi isteyecek?” diye bekliyordum.
.
Önerinin sahibi AKP MKYK üyesi ve eski milletvekili Şamil Tayyar…
.
Diyor ki:
“Yerel seçim, genel seçimle birleştirilse ne iyi olur.
Cumhurbaşkanı, milletvekili ve belediye başkanlarını aynı gün seçeriz.
Türkiye 5 yıl seçim stresinden kurtulur, yeni yüzyılı inşa sürecini kesintisiz tam gaz devam ettirir.
Kişisel görüşüm, tartışmakta yarar var.”.
.
Kişisel görüşü olduğu mu?
İnananlar beri gelsin.
.
Bazıları “Masum” olarak görse de, hiç öyle değil gibi.
.
“Seçim zamanında yapılacaktır” mantığı ile yola çıkanların bu önerisi pek masum gelmiyor insana.
.
Hele hele “Aynı sandıktaki 5 oyun, sadece bir tanesini geçersiz sayan” bir sistemden bahsederken.
.
Mührüne bakmaksızın “Oyu geçerli sayan” bir sistem var ortada.
.
İtirazı olmayan, kararları net bir sistem.
.
Seçim güvenliğinin, parmak boyasının konuşulduğu bu günlerde seçimlerin hepsini aynı anda yapmak mı?
.
Aman aman kalsın.
Öneriniz sizin olsun…
 
***
İNSAN OLANA
Trafik hepimizin sorunu.
Halkın yaşayış tarzını yansıtıyor.
.
Misal İstanbul plakalı bir araç önümden gidiyor.
Nereye gideceğini, nereye sapacağını tahmin etmeniz gerekiyor zira “Sinyal” kullanmıyor.
“Hoop” oraya,
“Hoop” buraya.
Yılan gibi maşallah.
.
Bir başka şehir plakalı araç en sağ taraftan, en sol tarafa geçiş yapıyor tüm araçları bağırtarak.
“Zaaarrrrrtttt…”
.
Bir araç yüzünden korna sesleri arş-u alaya yükseliyor.
.
Haber okuyorum:
“Adana İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri, kent merkezindeki işlek cadde ve bulvarlarda toplu taşıma araçlarına yönelik uygulama yapıldı.
Gereksiz korna çalan araçları belirleyen sivil ekipler, aralarında havalı korna çalanların da bulunduğu 55 toplu taşıma aracı şoförüne, halkın huzurunu bozdukları gerekçesiyle toplamda 10 bin 780 TL ceza kesildi.”
.
Sarı ışığın yanmasıyla kornaya basması bir oluyor acelesi olan sürücünün.
Sola geçmeyen arabaya,
Hızlı gitmeyen yayaya,
Motosikletliye,
Korna çalıp duruyor.
.
Adamın elinden kornayı alsan trafikte gidemeyecek.
.
Trafik lambalarının direklerindeki yazı beni kahrediyor:
“Sarı ışık yandığından kornaya basmayınız…”
Ne kadar aşağılayıcı!
İnsan olana bir kere söylenir hâlbuki…
“İnsan değil” derseniz ehliyeti nasıl almış o halde?