Dün yazdım ya, “trafik cezası kesmişler haberim yok” diye. 2 sene önce kesilen ve bana tebliğ edilmeyen ceza plakaya kesildiği için, büyük ihtimal hız sınırını aşmaktan yemişizdir.

Aslında hız merakım yoktur, kurallara mümkünse tam uymaya çalışırım.
Nasıl olduysa artık.
Henüz bir cevap da gelmedi ya, neyse…
.
Ancak “bu cezanın iptali söz konusu olabilir mi?” diye sordum, “üzerine bir bardak soğuk su iç” dediler.
.
Ama aslında mümkün.
Nasıl mı?
.
Şu habere bakın önce:
“Aracıyla hız yapan avukatın cezası kamu görevi yaptığı gerekçesiyle iptal edildi.
Konyalı avukatın, aracıyla hız limitini aştığı gerekçesiyle yazılan trafik cezası, başvurusu üzerine kamu görevini yaptığı gerekçesiyle iptal edildi…”
.
Konya’da avukatın biri hız cezası yemiş.
Avukat buna “İşim vardı” diye itiraz etmiş.
Sebep olarak da “Ben kamu görevi yapıyorum” demiş.
.
Haklı mı?
Haklı.
.
Eee?
“Ben de kamu görevi yapıyorum.
Ben de habere yetişecektim” desem?
.
“Benim de canım var,
Ben de insanım” desem?
.
Doktor, “Hastama yetişecektim” dese,
Kurye, “Eczaneye ilaç yetiştirecektim” dese,
Ne olacak?
.
Hepsi kamu görevi.
.
Öyleyse bize özel plaka verilsin madem.
Avukata yazılmayan ceza emsal gösterilsin ve bizlere de ceza filan yazılmasın…
 
***
AYI İŞTE!
Biraz gülümseyin istedim bu haberle.
.
Düzce’nin Yığılca ilçesinde meydana gelen olay şöyle gelişmiş.
.
Acı bal üreten balcılar, sabah geldiklerinde kovanlarının parçalandığını fark etmişler.
Bunun bir ayı işi olduğunu ise parçalanmış kovanların yanında yatan ayıdan anlamışlar.
.
Ayının neden baygın halde yattığına bir anlam veremeyen arıcılar, daha sonra “Fazla bal yemekten” bayıldığı konusunda hem fikir olmuşlar.
.
Düşünsenize balı fazla kaçıran ayı bayılmış.
Zaman zaman ayılma belirtileri gösteren ayı, aynı sarhoşlar gibi ayağa kalkamayıp, yere düşüyor ve komik halleri insanları güldürüyor.
.
İnsanlar da böyle değil mi?
Aç gözlülükleriyle ve bir türlü doymayan nefisleriyle, bir gün geliyor sarhoşlukla zıvanadan çıkıp, duvara tosluyorlar.
.
Sonra ne mi olmuş?
Ormancılar, kamyonet kasasına koydukları ayıyı ayılınca, ormana salmışlar.
.
Olan üreticilerin acı ballarına ve parçalanan kovanlarına olmuş…
.
Ne yapacaksın?
Ayı işte!
 
***
ÇİPİMİ ÇIKART
Haberi okuyunca aklıma neler geldi neler?
.
Hani bir zamanlar Covid aşısı çıktığında ortalıklarda dolaşan “Çip takacaklar?” paranoyası vardı ya?
İşte bu olaya fazlaca takılmış biri varmış meğer.
.
İşte yaşanan olay:
Elazığ’daki bir hastanede Dr. Oktay Kapan’ın daha önce hastası olduğu öğrenilen Serhan D. Adlı vatandaş, yeniden tedavi amaçlı hastaneye geldi.
Tedavi için odaya giren Serhan D., Uzm. Dr. Kapan’a daha önceden geldiğinde beyninin içinde bir çipin olduğunu ve onun çıkartılmasını istediğini belirtti.
Beyninde herhangi bir şeyin olmadığını kabul etmeyen ve beyninde çip olduğunu ısrarla vurgulayan Serhan D., Uzm. Dr. Kapan’ı tehdit ederek, “Eğer beynimdeki çipi çıkartmazsanız belimdeki silahta bulunan mermileri ağzına boşatırım” deyip hocayı tehdit etti.
Tehdidin ardından hocayla kavgaya tutuşan şahıs, güvenlikçiler tarafından etkisiz hale getirildi. Olayın haber verilmesi üzerine bölgeye gelen ekipler, doktora saldıran vatandaşı yakalayarak karakola götürdü.
Nöroloji uzmanı Dr. Oktay Kapan, “… ‘Niye çip var?’ diye sorduğumuzda ‘Beni Amerika takip ediyor’ diye ifadede bulundu. ‘Neden onlar seni takip ediyor?’ diye sorduğumuzda ‘Ben zamanında onların yanında çok bulundum, şimdilerde onlara küfürler ve hakaretler ediyorum bu yüzden de beni takibe almışlar. Bundan dolayı da o çipi bulup çıkarmanızı istiyorum’ dedi. Biz de kendisine yardımcı olduk ve beyin MR’ı çektik, beyninde herhangi bir şeye rastlamadık. Kendisine bunu anlattık ama bir türlü anlamadı.”
.
İşte böyle.
Kendisine Çip takıldığını zanneden insanlar bir tane değildir sanırım.
Ancak takılacak Çip fiyatının 7 sülalesine yetecek kadar olduğunu bilseler belki bu inançtan vazgeçerler.
.
Adamın sebebi çok hoş:
“Onlara küfür ediyorum” demiş.
Yahu birader, bugün dünyada milyarlarca insan Amerika’ya her gün şükür mesajları yollamıyor.
Sen rahat ol…
Ama madem inanıyorsun;
O halde Çip ile yaşamayı öğren, fazla konuşma, sağa sola küfür etme…
 
***
ALMANYA BİZİ KISKANSIN
Bu haber sizi kesin yerinizden hoplatacak ve size “Yok artık” dedirtecek nitelikte.
.
Yer, Sakarya.
Bir köy yolu.
.
Haber şu:
“H.F.C. idaresindeki yabancı plakalı Mercedes cip, aynı istikamette ilerlemekte olan H.M. kontrolündeki Skoda marka otomobili sollamak istedi.
Bu esnada karşı şeritten gelen Lamborghini ile çarpıştı.”
.
Bizim buralardaki köy yollarında genellikle traktör çarpışır, hayvan arabası kazaya sebebiyet verir veya serbest dolaşan eşeğe, ineğe filan çarparlar.
.
Ama adamlara bak!
Köy yolunda, “Mercedes ve Lamborghini…!” çarpıştırmışlar…
.
Helal olsun.
İşte kalkınmamızın temeli bunlar.
.
Haberde yabancı plakalı oldukları yazıyor.
Belli ki gurbetçi bunlar.
.
Yani?
“Hayat ne kadar ucuz” diyenler,
“Türkiye’de her şey var, ne güzel” diyenler bunlar.
.
Almanya elbette kıskanır bizi…
Düşünsenize,
Bizimkiler lüks içinde ve “Güzelim yolları bırakıp, son model arabalarıyla köy yollarında kaza yapıyorlar…”
Vay be!
Lükse bak!
.
Allah’ın gariban Alman’ı, otoyollarda kaza yapmamak için çırpınıyor…
 
***
TRAJİKOMİK HABERLER
Twitter’de takip ettiğim “Trajikomik haberler” isimli bir site var.
Sizlere burada seçtiğim ve son on beş gün içinde biriken haberleri sunmak istedim:
.
“İstanbul’dan ülkesine dönen Suriyeli:
‘Geldiğimizde idare ediyorduk ama artık her şey pahalı. Her şey çok zor burada şimdi. Kira pahalı, petrol pahalı, insan nasıl idare edecek?’ dedi.”
*
“Yer: Bingöl.
2 yaşındaki bir çocuk, kendisini ısıran yılanı ısırdı.”
*
“Yer: Edremit.
200 binden fazla kişinin bilet aldığı ve 7. si düzenlenecek olan Zeytinli Rock Festivali, festivale 1 hafta kala ‘toplum huzuru ve kamu güvenliği’ gibi gerekçelerle kaymakamlık tarafından yasaklandı.”
*
“Yer: Çin, Fujian.
Gelinin kendisini aldattığı görüntülerin olduğu videoyu projektör ekranına yansıtarak tüm davetlilere izlettiren damat, düğünü birbirine kattı…”
*
“Yer: Adana.
Komşusunun, 59 yaşındaki dul annesine ‘seni kocamla evlendirelim’ teklifi yaptığını öğrenen oğul, pompalı tüfekle teklifi yapan komşunun evini bastı…”
*
“Yer: Bursa.
Bir sokak düğününde damada, gelinin karşısında jartiyer giydirilip tasma takıldı…”
*
“Yer: Sakarya.
Plajda şortunu çıkartarak uygunsuz hareketlerde bulunan bir kişi, çevredekilerin tepkisinden sonra denize kaçtı. Denizde boğulma tehlikesi atlatan şahıs, vatandaşlar tarafından kurtarıldıktan sonra kıyıya getirilip dövüldü…”
*
“Yer: Rusya.
II. Dünya Savaşı anısına yapılan ‘Sönmeyen Ateş’ anıtına işeyen ‘3 Türk turist’, tutuklanarak cezaevine gönderildi.”
*
“Yer: Bursa, İznik.
Gözüne cisim kaçan bir kişi, 3 gün tüm hastaneleri gezdikten sonra sonuç alamayınca çözümü sanayide buldu.
Şahsın gözündeki cismi, sanayideki bir tornacı çıkardı…”