.


Geçenlerde Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü etkinliklerde, Cumhurbaşkanının eşi, şiddetin evcilleştirildiğine dikkat çekti. Aslında bu önemli bir tespitti.
Dizilerde şiddet hemen bütün evlere giriyor. Kadın veya erkek fark etmiyor şiddetin bini bir para.
Televizyon kanallarında yüzden fazla dizi oynuyor. Kimilerinin tekrarları başka kanallarda izlenmeye devam ediyor.
Pek çok dizi yeterince izlenmediği için yayından kaldırılıyor. İzleyicinin haberi bile olmuyor. Dizi yapımcıları izlenme oranı yüksek olan dizileri takip ediyor ve dizilerinde konuları yönlendirebiliyor.
Geçmişte Kurtlar Vadisi diye bir dizi vardı. Dizi oyuncularının bellerinde çeşit çeşit tabancalar vardı. Her bölümde yüzlerce mermi sıkılıyordu. İzlenme oranlarında her hafta liderdi. Bir çatışma çıkıyordu, ortalık kan gölüne dönüyordu. Dizinin oynadığı saatlerde adeta hayat duruyordu.
Ne kadar silahlı ve şiddet içeren dizi varsa hep izlenme rekorları kırıyor. Hal böyle olunca, belinde tabancayla gezen dizi kahramanları fenomen oluyor.
Son haftalarda Çukur diye bir dizi var. Baştan sona silahlar konuşuyor. Haklılar haksız duruma düşüyor, eziyetin dibini yaşıyor. Hadi adına layık konular işleniyor denebilir. Çocuk diye bir dizi var. Adı çocuk ama dizide adam dövüyorlar. Adam öldürüyorlar. Mezar kazıp adam gömüyorlar.
Geçen hafta güvercin isminde bir dizi başladı. Adı güvercin. Güvercin barışın, umudun, özgürlüğün, daha birçok olumlu duygunun sembolü olmuştur. Dizi tabancalarla başladı. Bir yerinde de kızı kör kuyuya attılar. Şiddet diz boyu. İntikamlar alınacak, töreler yerine getirilecek vs. vs.
Şiddet evlerin içinde evcilleşmeye devam ediyor. Akıl etmek, aklına düşürmek, farkına vardırmak, kulağına kar suyu kaçırmak gibi deyimler var.
Şeytanın aklına gelmeyecek işler yapılıyor dizilerde. Pek çok sorun silahla, dayakla, adam öldürmekle çözülüyor. İyiler de ölüyor, kötüler de ölüyor.
Haberlerin yarısını cinayetler, taciz ve darplar oluşturuyor. Bazı televizyon kanalları, haberleri senaryolaştırarak veriyor.
Kadına şiddetle uluslararası mücadele gününde dahi iki kadın cinayete kurban gitti. 1 Ocak 2019’dan bu yana 424 kadın kocası, eski kocası, sevgilisi, eski sevgilisi veya bir akrabası tarafından öldürülmüştü.
Şiddetin ve cinayetin evcilleşmesi kendiliğinden olmuyor. Her ne kadar dizilerde özendirme yok ise de aklına getirme ve çözümmüş gibi gösterme eylemleri yaşanıyor.
RTÜK diye bir kurum var ama kişisel gelişimle ilgili bilgi birikimleri zayıf olduğu için, dizileri çok iyi takip edemiyor veya algılayamıyorlar. Zaten iktidarın kadro arpalığı olarak kullanılıyor. Atanan personeller içinde televizyonu şeytan işi diyenler bile var.
Medya toplumu eğitmede ve yönlendirmede önemli bir araçtır. Bu nedenle, şiddet içeren dizilere çeki düzen vermekte yarar vardır. Her insan hata yapabilir. Her hatanın cezası şiddet, cinayet veya ölüm değildir.